Yazar Adı : Ubeyd ez Zakani el Kazvini | İlim Dalı : Tasavvuf |
Kitap Dili : Farsça | Kitap Tipi : |
Konusu : | Sitedeki Kayıt Türleri : |
Ekleyen : Fıkıh Dersleri/2008-01-11 | Güncelleyen : Fıkıh Dersleri/2014-07-23 |
Ahlaku'l-Eşraf
Eser adıyla Nasîrüddfn-i Tüsinin Evsâfü'l-eşraf'ını andırırsa da gaye ve muhteva itibariyle ondan farklıdır. Esere bu ismin verilmesinde mahirane bir alay ve edibane bir kınama sezilmektedir.
Zâkânî bu kitabında Sadînin Gülistân 'ında kullandığı üslûbu taklit etmeye çalışmış, ancak onun kadar başarılı olamamıştır.
Eserin en önemli özelliği ; müellifinin , kendi devrindeki yönetici kadronun ve onların yolunda gidenlerin İslâmî esaslara saygılı olmadıklarını, fazilet olarak telakki ettikleri şeylerin hiçbir ahlâkî yönü bulunmadığını çekinmeden ve bir edibe yaraşır şekilde ortaya koymasıdır.
Ubeyd-i Zâkânî. Ahlâku'l-eşrafm önsözünde gerçek eşrafın (şerefli kişiler) kimler olduğunu belirttikten sonra, bunların özellikle hikmet, şecaat iffet ve adaletten ibaret dört temel fazilette en üst seviyeye çıkmak için büyük gayret sarfettiklerini anlatır.
Ahlâku'l-eşraf ; hikmet, şecaat iffet adalet sehavet hilim ve vefa. haya. doğruluk, merhamet ve şefkat konularının işlendiği yedi bölümden (bab) meydana gelir.
Her bölümde, önce "neshedilmiş mezhep" ele alınarak mensuplarının o bölüme konu olan faziletlerinin tarifi yapılır; eski düşünürlerin ve İslâm büyüklerinin bu husustaki görüşleri sıralanır. Daha sonra "tercih edilmiş mezheb'e geçilir ve bu telakkinin, zamanın büyükleri ve ileri gelenlerinin ahlâkına hâkim olan insanlık dışı davranışlar ve kötü düşüncelerden ibaret olduğu gözler önüne serilir.
Kısaca müellif. Allah ve Resulü'nün hükümleri yerine sultanların ve emirlerin buyruklarının hâkim kılındığını ve "yüce Allah doğru söyledi" esasının yerine "emîr doğru söyledi" prensibinin geçerli hale geldiğini anlatır.
Ahlâku'l-eşrâf'ın yedi babı. Cengiz Han ile halefleri zamanında ve özellikle İlhanlılarla Timur saldırısı arasındaki fetret devirlerinde hüküm süren her türlü rezalet ve kötülükleri huy edinmiş yönetici kadro ile onlara kayıtsız şartsız boyun eğen veya boyun eğmek zorunda kalanların durumlarını yansıtan yedi ayna gibidir. Eskiden beri Avrupalılar'ın ve özellikle Osmanlılar'ın dikkatini çeken ve müellifin Külliyyât' ve Müntehab-ı Letâ'if içinde çeşitli zamanlarda basılan eserinin henüz ilmi bir neşri yapılmamıştır.
BİBLİYOGRAFYA:
Ubeyd-iZâkani. Ahlâkuleşraf [Kûlliyyât içinde, nşr. Abbas ikbâl-i Aşılyani). Tahran 1332 hş., II. 8-31; a.mlf.. Mûntehabı Letâ'if (nşr H. Isfahanı—M Ferte). İstanbul 1303, s. 7-31; Abbas ikbâl-i Aşüyani, Külliyyat (Ubeyd-i Zâkâni). Tahran 1332 hş.. I. Mukaddime; Ethem. Tatli Edebiyyât, s. 118 119; Safa. Edebiyyat, III/2, s. 1270-1272; Tahsin Yazıcı. "Ubeyd-i Zâkânî-l Kazvini", İA, XIII, 2; P. Sprachman, •Aklâq al-Asrâf. Elr., I, 723-724.