Yazar Adı : | İlim Dalı : |
Konusu : | Dili : Türkçe |
Özelliği : | Makale Türü : |
Ekleyen : /2015-04-23 | Güncelleyen : /0000-00-00 |
Vekaletle Kurban Kestirmenin Hükmü ve Mahiyeti Hakkında Bir Hatırlatma
kurban kesmek şartlarını taşıyanlara vacibtir.
esas olan kurbanı sahibinin kendisinin kesmesidir.
kendisi kesemeyen kurbanını kesmeye muktedir bir insana kurbanının kestirir. ama kurbanının başında durup kesime şahitlik etmelidir.
...
son yıllarda müslümanların arasında etleri zayi etmeyelim , tesbitiyle başlayan bir adet giderek kurban kesmedeki islami edeplerin ve sünnet ölçülerinin dışına taşmaktadır.
1-İHH ve saire yapılanmalar kurban vekaletleri alıp başka ülkelerde kestirdiklerini söylemektedirler.
bu caiz değildir.
-meşru olan kurbanın sahibinin gözetiminde yaşadığı mahalde jesilmesi ve sahibinin onun kanının akıtılmasına şahid olması ve etinden yemesidir. ve yakınlarına da o etten dağıtmasıdır.
-bütün bunlar efendimizin ameliyle sabit sünnetlerdir ve başka yerlerdeki insanların yemesi için kurbanın vekaletle kestirilmesi kurban vecibesinin mecrası dışına çıkarılması ve çok sayıda sünnetin atıl bırakılmasına sebep olan batıl bir hayır görüntüsü verilmiş şerdir.
ibadetlerin mecrasından çıkarılması , hayır kasdıyla da olsa caiz değildir. müslümanların düşüncesizce bu işe ön ayak olması vahimdir.
2-Kurban etinin cemaat , grup yada vakıfların gözetimine verilmesi ve kıtım kıtım kuran kurslarında ya da hayır kurumları tarafından dağıtılması da caiz değildir. depolarda bekletilip peyderpey dağıtılması da caiz değildir. kurban etinin islam fıkhında dağıtılması şartlarını taşıyanlara hemen dağıtılması gerekir. kurban eti toplayanların onun üzerinde sadaka- ya da hayır lardaki gibi tasarrufta bulunması caiz değildir.
3-bu etlerin yalnızca müslümanlara dağıtılması , kemiklerinin çöpe atılmaması da gerekir. hayor kurumlarının mücerret olarahk sadece dağıtıcı ve uklaştırıcı rolunu oynamalrı caiz olur.
4-müslümanların kurban kesmeği hafif bir şey ya da ağır bir yük görmeye başlamalarına da sebebiyet veren bu uygulamalar allahın emirlerine edepsizce riayet formatına dönüşmektedir. hatta bazı ailelerde de dönüşmüştür.
onca müslümanın gözü önünde yaşanan bu yavaşa yavaş kendini kabul ettiren durumun şeri ölçülerine iade edilmesi her müslümanın üzerine yükümlülüktür.