İlim Dalı : | Konusu : Kadın Hakları |
Soruyu Soran : | Cevaplayan : Önder Nar |
Cevaplayanın Mezhebi: | |
Ekleyen : Sümeyye Abacı/2022-12-15 | Güncelleyen : Fıkıh Dersleri/2022-12-15 |
Soru: Şöyle bir hadis duydum. “Kocanın bir yanından kan, bir yanından irin aksa, kadın bunları dili ile yalasa, kocanın hakkını ödeyemez.”
Böyle bir hadis var mı?
el Cevab:
1- Bu rivayetin iki sahabiden birbirlerine yakın lafızlarla nakli vardır.
Enes b. Malik ve Ebu Said el Hudri (ra)
2- Bu rivayetler kaynaklarında mervidir.
3- Bazı hadis alimleri bu rivayetleri tashih etmişlerdir.
Bazıları da ravisinin teferrüdü sebebiyle zayıftır demişlerdir.
Hadis mevzu değildir.
4- Hadis kadının kocası üzerindeki haklarını ve kocanın eşi üzerindeki haklarını soran bir sahabi sebebiyle kocanın eşi üzerindeki hakkını betimlemek için söylenmiş bir hadistir.
Allah Rasulü kadınların eşlerinin haklarını önemsemediklerini gözlemleyince birinin birine secdesini emredecek olsaydım; kadının (eşine saygısını ifade için) kocasına secde etmesini emrederdim, gibi uç bir nitelemeyle kadının kocasına saygılı olmasını hatırlatmıştır.
Yine "kadınların cehenneme giren müminlerin çoğunluğunu oluşturduklarını gördüğünü" söylemiş bunun sebebinin de kocasının çalışıp kazandığına ve sunduğu imkanlara rıza göstermeyip huysuzluk ve huzursuzluk yapmalarının olduğunu ifade etmiştir.
Yine bu hadiste de uç bir örnek ve betimleme yaparak "kadının kocasının sağından kan solundan irin aksa da ona saygıda ve hürmette kusur etmemesi gerektiğini" söylemiştir.
Hadislerdeki bu uç betimlemeler kocanın kadın üzerindeki dini hakkının ne kadar değerli olduğuna işaret içindir. Ne efendimiz, ne sahabe, ne müctehid imamlarımız bu rivayetlerden secde etmeliler, irinleri yalama görevleri vardır, gibi bir anlam ve hüküm çıkarmışlardır. Konuyu Arap Lügati gereklerine ve diğer kadın erkek hukuku değerlerine uygun olarak anlamış ve hükme bağlamışlardır.
Günümüz Müslümanları modernist akımların; kafası karışık imansızlarının laflarından, çağdaş kadın erkek kültüründen ve içinde yaşadığımız toplumun "kültürlü ama din cahili" önde gelenlerinin tavırlarından etkilenerek, dinlerinin teslim olmaları gereken değerlerine isyan etmektedirler.
Bu sözlerin sahiplerinden ve rivayeti inkar cüreti gösterenlerden, Ali Bulaç bey kültürlü bir yazardır. Kültürü, arayış ve değişim ve dahi heyecan illetiyle maluldür. Ciddi bir islami ilimler altyapısı yoktur.
İran devriminde İran devrimini; particilikte bir partici sonra bir siyasi hareket karşıtlığı akımının hararetli savunuculuğu, sonra radikal İslamın rüzgarında bir radikal, sonra devletle barışık diye eleştirdiği diyanet ve karaman hocayla çalışma; en son olarak ta hizmet hareketi içinde bir " gönül eri" olarak savruldu durdu. "Her konuda görüş belirtir -hiçbir konuda uzman değildir" nev'inden biridir. Dini alanda cüretli; din dışı alanda uzmanlığa saygılı görüntü arz eder.
Hadise sahih demek veya zayıftır hükmünü vermek alt yapısı yoktur. Hadisin tercümesinden ve cümle üslubundan nemlenerek böyle hadis olamaz, diyebilecek bir ilmi birikim sahibi de değildir.
Kaldı ki hadis tad'if ve tashih'inde bu yöntem doğru bir yöntem değildir. Bazı akademisyenlerin uydurdukları -- aslını sorunca kaynak olarak hadis müzekkirelerini gösterdikleri bir yöntemdir.
1. Hadisin metni ve Kaynakları:
Enes b. Malik (ra) dan:
Efendimiz buyurdular ki; insanın insana secdesi caiz değildir. Caiz olsaydı üzerlerindeki hakkın büyüklüğü sebebiyle eşlerin kocalarına secde etmelerini emrederdi. Allaha yemin olsun ki kadın eşinin bir yanında yara olsa irinlense ve onunla ilgilenip onu ağzıyla temizlese pansuman etmek durumunda olsaydı bile kocasının hakkını ödemiş olmazdı.
Arapça metin;
لَا يَصْلُحُ لِبَشَرٍ أَنْ يَسْجُدَ لِبَشَرٍ ، وَلَوْ صَلَحَ لِبَشَرٍ أَنْ يَسْجُدَ لِبَشَرٍ لَأَمَرْتُ الْمَرْأَةَ أَنْ تَسْجُدَ لِزَوْجِهَا مِنْ عِظَمِ حَقِّهِ عَلَيْهَا ، وَالَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ لَوْ كَانَ مِنْ قَدَمِهِ إِلَى مَفْرِقِ رَأْسِهِ قُرْحَةً تَنْبَجِسُ – أي : تتفجر - بِالْقَيْحِ وَالصَّدِيدِ ثُمَّ اسْتَقْبَلَتْهُ فَلَحَسَتْهُ مَا أَدَّتْ حَقَّهُ
Bakınız;
Ahmed b. Hanbel el Müsned h no: 12614
en Nesai es Sünen el Kubra V.363 h no: 9147
el Bezzar, el Musned (el Bahru'z Zahhar) XIII.93 h no: 8634
Ebu Nuaym, Delailun Nubuvve h no: 287
İbn Kesir el Bidaye ven Nihaye V.91 ve VI.141
el Hakim el Mustedrek h no:2768
İbn Adiy el Kamil fid Duafa III.277 ve IV. 273
İbn Hacer el Heytemi ez Zevacir an İktirafil Kebair. II.40
el Heysemi Mecmau’z Zevaid IV. 310
el Busiri, İthaful Hıyaratil mehara, II.291 vd.