Künyesi : | Lakabı : |
Tabakası : 19.Yüzyıl | E-Posta : |
D.Yeri : Eşme/Takmak Köyü | D.Tarihi : 1873 |
Ö.Yeri : Eşme | Ö.Tarihi : 02.02.1927 |
Görevi : Müftü | Uzm.Alanı : Hadis,Müftü,Tefsir |
Görev Aldığı Kurumlar : | Mezuniyet : |
Bildiği Diller : Arabça, Fransızca, Osmanlıca, Rumca, Türkçe | Mezhebi : İtikad : , Amel : , Ahlak : |
Ekleyen : Aybike Şeker/2008-08-14 | Güncelleyen : /0000-00-00 |
Hacı Ahmet Nazif Efendi
(Eşme Müftüsü Nazif)
1873 (1289)'te Eşme Kazası'nın Takmak Köyü'nde doğdu.
Hatipzâde Hacı Ahmet Naim Efendi'nin oğludur (1).
İlköğrenimini köyünde yaptıktan sonra, Uşak'a gitti.
Oradaki Ayındab Medresesi'nde Müderris Ömer Efendi'den bir müddet Arapça öğrenimi gördü.
Sonra Eşme'ye dönerek, hıfzını (Kur'an-ı Kerimi ezberlemek) tamamladı (1884).
Tekrar Uşak'a geldi. Bu kez Uşak Müftüsü Hacı Mustafa Efendi'nin öğrencisi oldu.
Şerh-i Akaid'e geldiği sırada 1889'da Mısır'a gitti.
Cami'ul-Ezher'de (Ezher Üniversitesi) Şeyh Taha Efendi'den Hadis Usulü ve Tefsir dersleri aldı.
Bu arada Mısır'dan Mekke'ye gidip Hacı oldu.
Uşak'a dönerek 1897'de Müftü Hacı Mustafa Efendi'den icazet aldı (2).
20 Ekim 1904'te Eşme Müftülüğü'ne atandı (3).
Balkan Savaşlarında (1911-1912) kendisinin oluşturduğu
"Gönüllü Alayı"nın başında Alay Komutanı olarak çarpışan Müftü Ahmet Nazif Efendi (4),
Milli Mücadele'nin başlamasıyla ulusal direniş harekatı yanında yer aldı.
Milli Mücadele'nin hedef ve amaçları konusunda halkı aydınlatıcı vaazlar verdi.
Eşme ve çevresinde Milli Mücadele kıvılcımını ateşledi.
Yunanlıların İzmir'e ayak basmaları üzerine cepheye koştu (5).
Kendisinin teşkil ettiği Kuva-yı Milliye'nin başında çarpışmalara katıldı (6).
Müftü Ahmet Nazif Efendi, bu hizmetlerinden hal tercümesinde şöyle söz eder:
"İzmir'i Yunan'ın işgali üzerine 21 Mayıs 1335 (1919)'te Kuva-yı Milliye teşkilatı yapıp, Saltanat-ı Feridiye'ye (Ferit Paşa Hükümetine) isyan ettim.
Dağa çıktım. Turgutlu kasabasında Yunan'a karşı koştum.
Otuz sekiz senesi Teşrin-i Sanisine (1922 senesi Kasımına) kadar mücahedeye (çarpışmaya) devam ettim.
Silahımı elimden bırakmadım.
Bu sebeple müftülükten nısbi (yarım) maaş aldım.
Çal ve Mildi muharebelerinde gösterdiğim şeceat (yararlık) üzerine cenup (Güney) cephesi Müftüsü tayin edildim.
Bir sene müftülük maaşı almadım. İkinci İnönü muharebesinde, Kütahya, Sakarya muharebelerinde gösterdiğim fedakârlık Heyet-i Vekile'nin taht-ı tasdikindedir (Bakanlar Kurulunun bilgisi dâhilindedir). Sakarya Muharebesinden sonra Menderes Havalisi Akıncı Kumandanlığı vazifesiyle muvazzaf oldum (görevlendirildim)..." (7).
Üçüncü Cumhurbaşkanımız ve Milli Mücadele'nin "Galip Hocası" Merhum Celal Bayar Bey, "Müftü Nazif Efendi, muntazam ordu haline getirilinceye kadar Kuva-yı Milliye'de çalışmıştır" diyerek,
Müftü Efendi'nin hal tercemesinde yazdıklarını doğrulamaktadır (8).
Öte yandan Celal Bayar Bey, Milli Mücadele kıvılcımını tutuşturmak amacıyla, Ege'de yaptığı çalışmalarda Müftü Nazif Efendi'den yardım ve destek gördüğünü belirtmektedir.
Yazdığımı teyiden O'nun "Ben de Yazdım" adlı hatıratından birkaç pasaj sunalım:
"...Kumandan Bekir Sami Bey (Albay Bekir Sami Günsav) Alaşehir'den Eşme'ye geçti.
Burasının karargah olarak seçilmesinde, Eşme Müftüsü Hacı Nazif Efendi'nin şahsi tesiri olmuştu. Teşkilat için kendisinden yardım umuluyordu" (9).
"...5 Eylül 1919 sabahı Sarayköy İstasyonu'na gittim.
Her iki dostumu (Hacim Muhittin Çarıklı ve Eşme Müftüsü Hacı Nazif Efendi) intizar halinde buldum. Beni görünce o kadar sevindiler ki şaşırdım.
Teşekkürle kaydetmeliyim ki gösterdikleri sevinçte şahsıma karşı besledikleri sevginin etkisi büyüktü. Hacim Bey, vaktiyle Çeşme Kaymakamlığı'ndan İzmir Polis Müdürlüğü'ne getirilmişti. Dost olmuştuk. Müftü Efendi iyi bir İttihatçı idi..." (10).
"Bu uzun konuşma ve anlaşmadan sonra Hacim Çarıklı, Buldan yoluyla kendi bölgesine, biz de Müftü Hacı Nazif Efendi ile Eşme'ye gidecektik.
Veda sırasında Hacim Çarıklı bana: "Seyit Ahmet Efendi' diyordu. Müftü ile aralarında, bu isimle anılmamı kararlaştırmışlar...
Maksatları da yeni başlayan şartlar içinde muhtemel tehlikeye karşı "Galip Hoca'yı" korumaktı" (11).
"5 Eylül 1919'da Hacim Muhittin Çarıklı konuşmamız sona erer ermez hemen Buldan yolunu tuttu.
O istikametten gelip bizimle Kula'da birleştikten sonra Balıkesir'e yetişecekti.
Bizim de küçük kafilemiz Eşme yönünde yol almaya başladı.
Müftü Hacı Nazif Efendi, iri vücudu, başında kocaman sarığı, muntazam kesilmiş sakalı, elinde bir İngiliz filintası, belinde fişenkliklerle İngiliz cins atı üzerinde çok heybetli görünüyordu.
Yanında silahlı beş muhafızı vardı. Bunlar da bayram tatili (Kurban Bayramı) münasebeti ile köylerine gidiyorlardı. Benim için de bir at hazırlamışlardı...
Akşam karanlığında küçük kafilemiz "Elvanlar" Şimendifer (Demiryolu) yakınına, Müftü Efendi'nin köyüne geldi.
Müftü Efendi, beni evinin misafir odasına yerleştirdi...
Eşme İlçesi erkânı, başta Kaymakamları Şevki Bey olduğu halde öğle yemeğine geldiler.
Müftü Hacı Nazif Efendi beni, Germencik Müftüsü'nün oğlu Kuva-yı Milliyeci Seyit Ahmet Efendi diye yeni adımla, davetlilerine takdim etti..." (12).
"8 Eylül 1919 günü "Kula" ilçesine geldik.
Eşme Müftüsü Hacı Nazif Efendi bana refakat nezaketini göstermişti.
Burada, maiyeti ile beraber Hacim Muhittin Çarıklı ile buluştuk..." (13).
Ayrıca Müftü Nazif Efendi, Balıkesir ve Alaşehir kongrelerinin toplanması için Ege bölgesinde çalışmaları yürüten Hacim Muhittin Çarıklı'ya (14) da zaman zaman yolculuklarında refakat etmiştir (15).
Öte yandan Müftü Hacı Nazif Efendi, Eşme Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin kuruluş ve faaliyetlerinde de görev almıştır. Bu arada Nazilli Kongreleriyle (16),
Alaşehir Kongresi'ne (16–25 Ağustos 1919) Eşme delegesi ve Kuva-yı Milliye Komutanı olarak katılmıştır (17).
Özellikle Alaşehir Kongresi, Ege'de milli direnişi bütünleştirme görevini üstlenmesi yönünden önemliydi.
Kongre kararı uyarınca Heyet-i Merkeziyyesi Alaşehir'den Uşak'a nakledilmiştir.
Bu devrede yönetimde Müftü Nazif Efendi de görev almıştır (18).
Başkan vekili olarak önemli talimatlar vermiştir (19).
Müftü Nazif Efendi, Kuva-yı Milliye'nin ikmalinde de görev almıştır.
Bu cümleden olarak, Alaşehir Kongresi Heyet-i Merkeziyye Reisi (Başkanı) tarafından Müftü Efendi'ye hitaben yazılan 4 Nisan 1920 tarihli yazıda;
Cephenin acilen ete ihtiyacı bulunduğu belirtilerek, bir-iki gün içinde cepheye et yetiştirmesi istenilmektedir (20).
Heyet-i Merkeziyye Başkanı bir diğer yazısında (21); milli harekât için Müftü Hacı Nazif Efendi'nin ne derece önemli olduğunu şu cümlelerle açıklamaktadır:
"Müftü Hacı Nazif Efendi altı gündür esir-i firaştır. Tedavisine ihtimam edilmektedir.
İnşallah kabiren kesb-i afiyet eder (İnşallah kısa zamanda iyileşir).
Şu günlerde buradan infikâki (ayrılması) cidden işlerimizi yarım bırakacaktır..." (22).
Kısaca Müftü Nazif Efendi, Merhum Orgeneral Kazım Özalp'in "...O gayr-i müsait ahvâl ve şerait (Uygun olmayan durum ve şartlar) içinde muhterem ulemamız, öne geçmişler, münhasıran telkin ve irşad ile iktifa etmemişler, milli kuvvetlerin başında çarpışmıştır..." (23) dediği din adamlarından birisidir.
Buraya kadar çok küçük bir kısmından söz edebildiğimiz hizmetlerinden dolayı daha işin başında Meşihat makamına şikâyet edilmiştir.
Eşme Sabık Kadısı Hüseyin Şükrü imzasıyla gönderilen 14 Eylül 1919 tarihli dilekçede;
Müftü Hacı Nazif Efendi'nin Kuva-yı Milliye teşkil ettiği, Kuva-yı Milliye için yardım topladığı dile getirilmekteydi (24).
Bu ve benzeri şikâyetler, Müftü Ahmet Nazif Efendi'yi Milli Mücadele lehindeki çalışmalarından vazgeçirememiştir (25).
Bu yöndeki milletçe unutulmaz hizmetleri düşman yurttan kovuluncaya kadar devam etmiştir (26).
Kurtuluş Savaşımızdaki bu fedakârca hizmetleri dolayısıyla, Kırmızı Şeritli İstiklal Madalyası ile ödüllendirilmiştir (27).
Ayrıca halk tarafından I. Dönem TBMM üyesi seçilmek istenilmişse de kabul etmemiştir (28).
Ancak Milletvekilliği, büyük oğlu Hacim Yılmaz'a nasip olmuştur (29).
Hacı Ahmet Nazif Efendi, düşman yurttan kovulduktan sonra, Eşme Müftülüğü görevine dönmüştür. Müftülük görevini sürdürürken 1/2 Şubat 1927 gecesi "Elvanlar'daki evinde Madanoğlu Mustafa'nın (30) kız kardeşinin oğlanları Kamil ve Haydar tarafından öldürülmüştür (31).
Celal Bayar, hatıratında Müftü Hacı Ahmet Nazif Efendi'nin öldürülmesi ile ilgili şu bilgileri vermektedir:
"Müftü Hacı Nazif Efendi, Muntazam ordu haline getirilinceye kadar Kuva-yı Milliye'de çalışmıştır. Eşme'de Kuva-yı Milliye lehindeki ve aleyhindeki mücadele şiddetli olmuştur.
Lehteki hareketi Müftü Nazif Efendi temsil eylemiştir.
Lozan Barış Andlaşması gereğince Milli Mücadele aleyhinde bulunanların
150'lik listeye dahil edilerek memleket dışına çıkarıldığı zaman da (32)
Eşme'de Muhterem Müftü Efendi'nin siyasi husumet sebebi ile şehit edildiği söylenilmektedir..."(33)
Müftü Hacı Ahmet Nazif Efendi, öldürüldüğünde evli olup 5 çocuk babasıydı (34).
Osmanlıca,Arapça ve Farsça'nın yanı sıra, Rumca ve Fransızca da bildiği hal tercemesinde belirtilmektedir (35).