Kurum Türü : Medreseler | Kurucusu : |
Eğitim Dili : | Kuruluş Tar : |
Ülke / Şehir : Türkiye / İstanbul | Özellik : |
Ekleyen : Fıkıh Dersleri/2009-01-24 | Güncelleyen : Nurgül Çepni/2009-01-31 |
Süleymaniye Medresesi
Süleymaniye Medreseleri Osmanlı akademik hiyerarşisi içinde en üst noktayı temsil ediyordu. Süleymaniye Külliyesi içinde yer alan bu eğitim kompleksi dört medrese, bir Darülha-dis, bir Darüttıb ve bir de Mülazımlar Medresesi'nden müteşekkildir. Süleymaniye Medreselerinin Marmara tarafındaki ikisi Evvel ve Sani Medreseleridir. Planları birebir aynı olan iki medresenin ortasından Ayşekadın Hamamı Sokağı geçer. Medreselerin girişleri de bu sokağa açılmaktadır. Her iki medrese de, kare planlı bir avlu etrafına dizilmiş yirmi iki adet medrese hücresi ve bir dershaneden oluşmaktadır. Marmara tarafı medreseleri günümüzde Süleymaniye Kütüphanesi olarak hizmet vermeye devam etmektedir. Dershane ise okuma salonu olarak kullanılmaktadır. Süleymaniye Medreseleri'nin Haliç tarafına bakan diğer ikisi Sâlis ve Râbi Medreseleridir. Bunlar Mimar Sinan Caddesi üzerindedirler. Bu iki medresenin planları da birebir aynıdır. Yan yana bina edilmiş, asıl girişleri Mimar Sinan Caddesi'ne açılan ve aralarında boş bir avlu bulunan bu iki medresenin planları da simetriktir. Sâlis ve Râbi Medreseleri eğimli bir arazi üzerinde konumlanmıştır. Arazinin eğiminin kullanımı Sinan'ın mimari dehasını ortaya koymaktadır. Arazinin eğimi dolayısıyla kubbeler Halic'e doğru kademeli olarak azalmaktadırlar. Medrese avlusu da düz bir zemine sahip değildir. Eğime uygun olarak iki taraça ve taraçaların her iki tarafında basamaklar bulunmaktadır. Medrese hücreleri kare planlı revaklı avlu etrafında sıralanmışlardır. İki medresenin üç cephede toplam yirmişer adet odası vardır. Odalar kubbeli ve ocaklı olup, raf şeklinde bölümlenmiş nişleri bulunmaktadır. Medrese hücrelerinin bazılarının önlerinde, avlunun eğimine uygun olarak sekiler tasarlanmıştır. Bu, başka medreselerde görülmeyen sıradışı bir uygulamadır. Rabi ve Salis Medreseleri sağlam olup günümüzde kullanılmamaktadır. Râbi Medresesi şu anda Türkiye Bilimler Akademisi (TUBA) tarafından restore edilmektedir. Yeniden amacına uygun bir biçimde kullanılacak olması sevindiricidir.
Haliç tarafındaki medreselerin alt tarafında Mülazımlar Medresesi bulunmaktadır. Râbi ve Sâlis Medreselerinden buraya bir geçiş vardır. Medresenin asıl girişi ise Dökmeciler Hamamı Sokağı'na açılmaktadır. Bu medresenin ikisi fevkânî olmak üzere yirmi odası vardır. Kare planlı, beşik tonozlu ve ocaklı hücreler dar bir dikdörtgen avlunun tek cephesinde bir sıra halinde dizilmişlerdir. Süley-maniye Dârülhadîsi de yine Haliç tarafındadır. Darülhadisin ana kapısı Prof. Sıddık Sami Onar Caddesi'ne açılmaktadır. Bu medresenin yirmi iki adet hücresi vardır. Hücreler standart olup dar bir dikdörtgen avlunun bir cephesinde, tek sıra olarak dizilmişlerdir. Dershanesi yoktur. Fevkânî ve çatılı dersiam odası ilginçtir. Süleymaniye Dârülhadîsi sağlam olarak günümüze gelmiştir ancak orijinal görünümünü kaybetmiş durumdadır. Günümüzde restorasyon şartına bağlı olmak üzere ön tahsisle Aziziye Sosyal Dayanışma Kültür ve Eğitim Vakfı'na teslim edilmiştir. Süleymaniye Tıp Medresesi ise Marmara tarafında, külliyenin güneybatı köşesinde kalmaktadır. Külliyede tıp medresesi yanında bir de Darüsşifa bulunmaktadır. Tıp eğitimi o zamana kadar darüşşifalar bünyesinde yapılmakta idi. İlk kez Süleymaniye Külliyesi'nde teorik tıp öğretimi bağımsız bir kuruma kavuşmuş ve aynı külliyedeki uygulama ve tedavi yeri olan Darüsşifa ile yan yana fonksiyon görmüştür.
On dokuzuncu yüzyıl ortalarına kadar fonksiyonunu devam ettiren Tıp Medresesi, yeni ve modern tıp okullarının açılmasından sonra önemini yitirmiştir. Bugün ise büyük ölçüde ortadan kalkmıştır. Arazisi üzerinde Süleymaniye Doğum ve Çocuk Bakımevi vardır. Tiryaki Çarşısı üzerindeki bir sıra hücre Tıp Medresesi'nin ayakta kalan yegâne kısmıdır.