Hit (9102) M-3

Selef Selefiyye Kavramları ve Türkçe Akaid Kitaplarındaki İçeriği

Yazar Adı : İlim Dalı : Kelam
Konusu : Dili : Türkçe
Özelliği : Melekler,Selef/Selefilik Makale Türü : Müstakil
Ekleyen : /2015-04-30 Güncelleyen : /0000-00-00

Selef – Selefiyye Kavramları Ve Türkçe Akaid Kitaplarındaki İçeriği

1. Selef Kavramı:

2. Selef İtikadı, Selef Fıkhı ve Selef Ahlakı Kavramlarının Manası:

3. Selef Kavramının Günümüzdeki kullanımları ve Kendilerini Selefe nisbet eden Gruplar:

3/1. Maturidi Ve Eş’ari’lerin Selef Anlayışları:

3/2. İbn Teymiyye Ve Öğrencilerinin Selef Anlayışları :

3/3. Cemaluddin el -Efgani Ve Muhammed Abduh’un Selef Anlayışları:

4. Bu Üç Selef kullanımının Değeri:

II- Selef Kavramının Türkçe Akaid Kitaplarındaki İçeriği :

1- Türkçe Akaid ve Kelam Kitaplarından Bazılarında Selef ve Selefiyye kavramlarına Getirilen Yorumlar:

2- Selefiyye Hareketiyle Selef Mezhebinin Arasındaki Farklılıklar:

3- Netice:

I. Selef Kavramı ve İçeriği:

1 . Selef Kavramı:

Selef öncekiler demektir. Selef asrı denildiğinde sahabe asrı ya da sahabe tabiun ve tebeuttabiinin yaşadığı dönem kasdedilir. Selef mezhebi denildiğinde ise tabiatıyla bu üç dönem ulemasının islami kültürlerinin tamamı kasdedilir.

2. Selef İtikadı , Selef Fıkhı ve Selef Ahlakı Kavramlarının Manası:

Bu çerçevede bu dönemin itikad ile alakalı meselelerdeki kültürüne selef itikadı ; ameli meselelerdeki islami kültüre selef fıkhı; ahlaki meselelerdeki islami kültüre selef ahlakiyatı denir.

Selef itikadının tesbitinde esas belirleyici; sahabe-i kiramın inanç olarak Allah Rasulu sas den öğrenip naklettikleri itikadi esaslardır. İnanç esaslarıdır.

Tabiun ve tebeuttabiin ulemasının önemi bu inanç esaslarını koruyup sonraki nesillere aktarmalarındadır. Ve buna binaen yaşadıkları dönem selef dönemine dahil edilmiştir.

Bu sebeple bir inanç amel ya da ahlakın selefe nisbete edilebilmesi için onlardan sahih bir nakille nakledilmesi gerekir. Ve onlardan sahih bir senedle nakledilmeyen bir inanç amel ya da ahlak selefin inancı ameli ya da ahlakı olamaz.

3. Selef Kavramının Günümüzdeki kullanımları ve Kendilerini Selefe nisbet eden Gruplar:

Günümüz İslam dünyasında selef inancı kavramına eserlerinde yer veren ya da onlardan nakiller yapan üç grup vardır. Bunlar; 1-Maturidi ve Eş’ariler ; 2-İbn Teymiyye ve İbn Kayyim el- Cevziyye İbn Abdilvahhab , Nasuriddin el –Elbani ; 3-Cemaluddin Efgani , Muhammed Abduh, Reşid Rıza ve onların anlayışlarını benimseyenler .

3/1-Maturidi Ve Eş’ari’lerin Selef Anlayışları:

Maturidiler ve Eş ‘ariler eserlerinde selefin mezhebinin eslem ( daha güvenilir) olduğunda hem fikirdirler. Aralarından bir grup selefin itikadi anlayışını olduğu gibi devam ettirmeyi benimserken , diğer bir grup itikadı esasları aklın ve felsefenin mahzurlu görmedikleri esasları çerçevesinde delillendirmek ve yorumlamakta bir beis olmadığını söylemişler ve islam inançlarını özellikle de ilahiyatla alakalı meseleleri akli ve felsefi metodlarla izah ve isbata girişmişlerdir. [1]

Selef itikadı ile yetinip onların delil ve izahlarını yeterli bulanlar da ; inanç esaslarını akli ve felsefi izahlarla isbat yolunu seçenler de , selefin mezhebini tek doğru ve en hatadan uzak inanç olarak kabul etmişlerdir.

İkinci metodu seçenler itikadi esaslara özellikle de sıfatullaha getirdikleri yorum ve izahların yaşadıkları çağın kültürüne sahip insanlar için , dinin doğrularını bir sapıklığa düşmeden anlayabilmelerinde çok önemli ve gerekli olduğunu düşünmüşlerdir. Hatta bu anlayışlarının inananlar için daha ahkam (kuvvetli ve delillendirilmiş) olduğunu söylemişlerdir.

3/2. İbn Teymiyye Ve Öğrencilerinin Selef Anlayışları:

İbn Teymiyye ve bağlılarının selef anlayışları Maturidi ve Eş’arilerin selef anlayışlarından en azından ilahiyat bahislerinde farklılık arzeder.

İtikadın diğer konularında aykırılıkları olduğu gibi kelam problemlerine cevaplarında da , Maturidi ve Eş arilerden ayrıldıkları çok sayıda mesele vardır.

İbn Teymiyye ve tabileri bu farklılığın üzerinde israrla ve büyük bir hassasiyetle dururlar.

İbn Teymiyyenin ilahiyat anlayışının Maturidi ve Eş’ari selef anlayışından en temel farkı ; alemin hadisliği meselesinde tezahür eder. İbn Teymiyye alemin –Maturidi ve Eş’arilerin aksine – tam olarak hadis olmadığını öne sürer. Ona göre arş mahlukatın en üst mertebesidir ve varlığı kadim bin-nev’ dir [2].

O, Maturidi ve Eş’arilerin haberi ve müteşabih sıfatların manalarının ve ilminin onların doğrulukları kabul edildikten sonra Allahın ilmine havale edilmesi gerektiği şeklindeki görüşlerini şiddetle reddeder.Ve selefin mezhebinin haberi sıfatların manalarının bilinmesi şeklinde olduğunu savunur.

İtidadi asılların isbat edilmesinde , felsefenin metotlarının kullanılmasının selefin metoduna aykırı olduğunu vurgular.

Alemin cevher ve a’raz lardan oluştuğu , bu ikisinin de hadis olmasına göre alemin de hadis olduğu ; alemin hadis olduğuna göre her hadisin zorunlu olarak bir muhdise ihtiyacının olduğu , alemin muhdisinin de Allah olduğu , şeklindeki isbat- ı vacib anlayışlarına da karşı çıkar. [3]

3/3. Cemaluddin el -Efgani Ve Muhammed Abduh’un Selef Anlayışları:

Cemaluddin el –Efgani’ nin inanç itibarıyla kökeninin sünni olmadığı genel kabul gören bir husustur. O Necef şii ulemasından Murtaza el-Ensari nin, Tahran şia’sının büyüklerinden Akasıd Sadık’ın öğrencilerindendir. [4] Onun islam dünyasında yaygın inanç ekollerinden birisini açıkça destekleyen bir itikadi yönelişi gözlemlenmemektedir. Ama o sadece dehri değildir. Kendisini Afganlı bir sünni olarak tanıtırsa da bir sünni alim değildir. Şii eğitimi aldıysa da açıkça şii öğretiye davet etmemiştir.

Dolayısıyla o Maturidi Eş’ari ya da İbn Teymiyyenin anlayışından farklı bir selef ve selefilik anlayışı içindedir. Tabiri caizse bütün itikadi fıkhi ve ahlaki sünnet ekollerinin ötesinde ve üzerinde , aklen Allahı bulmaya davet eden; bazı araştırmacıların da dedikleri gibi – mutezileyi bile geride bırakan- bir selefi anlayışa sahiptir.

Onun için , sonraki dönemde ortaya çıkan ve Mutezileden sadece imamet anlayışında ayrılan salt akılcı şiilerin düşünce tarzına sahip bir filozoftur denilse yeridir.

Takipçisi Muhammed Abduh da onunla tanıştıktan sonra daha bir yoğun şekilde mantık ilahiyat , astronomi, metafizik konularını gündemine almıştır. Diğer taraftan diğer taraftan Mısırın milli ve fikri kurtuluş hareketinin öncülüğünü yapmıştır.

Risaletu’t Tevhid isimli eseri muhtevası itibarıyla İbn Sina sonrası bilenen çizgiyi izlemektedir. [5]Ama o kendisine ve arkadaşlarının hareketine selefi hareket adını verir. [6]

3/4

Yayınlandığı Kaynak :
Yayınlandığı Dergi : Eski Eserler Dergisi 1. Sayı
Sanal Dergi :
Makale Linki :
Otel Tekstili antalya escort sakarya escort mersin escort gaziantep escort diyarbakir escort manisa escort bursa escort kayseri escort tekirdağ escort ankara escort adana escort ad?yaman escort afyon escort> ağrı escort ayd?n escort balıkesir escort çanakkale escort çorum escort denizli escort elaz?? escort erzurum escort eskişehir escort hatay escort istanbul escort izmir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort mardin escort muğla escort ordu escort samsun escort sivas escort tokat escort trabzon escort urfa escort van escort zonguldak escort batman escort şırnak escort osmaniye escort giresun escort ?sparta escort aksaray escort yozgat escort edirne escort düzce escort kastamonu escort uşak escort niğde escort rize escort amasya escort bolu escort alanya escort buca escort bornova escort izmit escort gebze escort fethiye escort bodrum escort manavgat escort alsancak escort kızılay escort eryaman escort sincan escort çorlu escort adana escort