Hit (6579) M-2068

Halife Seçiminde Kureyşilik Şartı Geçersizdir Diyenlerin Delilleri

Yazar Adı : İlim Dalı : Kelam
Konusu : Dili : Türkçe
Özelliği : Makale Türü : Müstakil
Ekleyen : Fıkıh Dersleri/2014-11-22 Güncelleyen : /0000-00-00

Halife Seçiminde Kureyşilik Şartı Geçersizdir Diyenlerin Delilleri

Görüşün Özet Fikri ;
"İslam’da kavmiyetçilik yoktur. Halifenin Kureyşi olması şartı kavmiyetçilik olacağından böyle bir şart da hadis de olamaz. Geçici bir şart olarak öne sürülen halife kureyşten olsun , teklifi zamanla tüm ümmeti yanıltmış ve bu çerçevede çok sayıda hadis uydurulmuştur.
Halifede ehliyet şartına önem veren İslam’ın böyle bir şart getirmesi düşünülemez.
Öne sürülen rivayet sabit değildir. Öncelikle Sakife Günü bu hadisle ihticac edilmemiş, o gün seçim oldu bittiye getirilmiştir.
Ensar’ın , ‘’bir emir sizden bir emir bizden olsun’’ sözü , Aişe ra' ın, Zeyd hakkında ‘’ yaşasaydı Allah Rasulu onu halife bırakırdı’’ sözü, ‘’başınıza habeşli bir köle getirilse itaat edin’’ hadisi, Akabe bey'atlerinde ‘’ehil olanın emrine taat üzere bey'at edilmesi’’ , her isteyenin iman edebilecek olması ve her iman edenin de halife seçilebileceği gerçeği, Sa'd b. Ubade’nin hem okur yazar hem de peygamberle uzun zaman beraber olan sahabeden olması ve seçimi kabul etmemesi , Ensar'ın halife seçmeye girişmesi...
bütün bunlar halife kureyşten olacaktır, şartını iptal etmekte böyle bir rivayetin aslının olmadığını göstermektedir.
İslam alimleri böyle bir şartın olup olmadığını kritik etme gereği duymamışlar ve süregelen iddiayı da müsellem bir esas olarak nakl ede gelmişlerdir. Bu sebeple de İslam ulemasının bu tarz, kabul ettikleri izlenimi veren ifadelerini önemsememek gerekir.
Bu Sart İslam Dini Ve Değerleriyle Bağdaşmayan Bir Batıl Şart Ve Rivayet De Cahiliye Kalıntısı Bir Hurafedir.
Halife Seçiminde Bu Şartın Gözetilmesi Gerekmez. Bu Kuran Ve Sünnetle Ve Akılla Sabittir.

Kuranı Kerimden Delil ; ‘’Ya Eyyuhe’llezine Emenu Atıu’llahe ve Atiu’r-rasule ve uli’l-emri minkum’’ [1] ayeti halifenin iman edenlerden olmasını ve ona itaati emreder .
Sünnetten Deliller ; ‘’İsmau ve Atıu ve in Ustumile Aleykum Abdun Habeşiyyun ke enne Re’sehu Zebibe ‘’ [2] , hadisine göre kureyşilik şartının koşulması batıldır.
Hadis Müminlerin Emirinin Habeşli bir köleden bile olabileceğini isbat etmiştir. [3]
Sünnetten Deliller ; Veda haccında ‘’ve in ustumile aleykum abdun yekudukum bi kitabillahi fesmeu lehu ve etıuu’’ [4] buyurmuşlardır.
İcma İddiası Geçersizdir Delili ; Bu rivayetlerde taatte kureyşilik şartının koşulmaması böyle bir şartın olmadığına delildir.
İcma geçersizdir. [5]Sa’d ın tavrı , Hz. Ebu Bekir hz.Ömer hz.Aişe Gibi Sahabilerin Sözleri ; Bunların Asli Şart Olarak Onlar Tarafından da Görülmediğini Gösterir .
İbn Hacer Askalani bile varsayılan İcma’yı ihtiyatla karşılamış bu sözlerin senedleri muteberdir demiştir.
Esasen İcma’nın kendisi delil değildir. Men iddeal icmaa fe huve kazib denilmiştir.

Akli Deliller ;
Akli açıdan ve hukukta herkesin eşitliği prensibi çerçevesinde bu Allah katında herkesin eşit üstünlüğün takva ile olduğu evrensel İslami prensiplerine aykırıdır. Ve böyle bir şart olamaz.
Temel hadis ve siyer kitaplarının hemen hiçbirisinde bu hadisle istidlâl edildiğine dair herhangi bir kayıt bulunmamakta, sadece el Vâkıdî'nin er-Ridde'sinde böyle bir kayda rastlanmaktadır. Burada da hadisin, Hz. Ebûbekir'in halife seçilişinde birinci derecede etken olmadığı anlaşılmaktadır. [6]

1-el Eimmetu Min Kureyş Rivayetiyle Amel Caiz Değildir.

1- Kureyş lehine olan hadisler, sıhhat yönünden problemlidir.
2- Kureyş lehine olan hadisler haber-i vahid olmasından dolayı, bu hadisler ilim ifade etmezler ve akaid konusunda delil teşkil etmezler.
3- Hilâfeti Kureyş'e tahsis eden hadisler, bu manaya muhalif hadislerle tenakuz halindedir.
4- Hilâfeti Kureyş'e tahsis eden hadisler, gaybtan haber niteliğindedir. Şer'î hüküm anlamında emir ifade etmezler.
5- Hilâfeti Kureyş'e tahsis eden hadisler, Müslümanlar arasında eşitlik ve asabiyetçiliğin nehyi gibi İslâm'ın genel prensipleriyle çelişmektedir.
6- Kureyşîlik şartının illeti onların güç, kuvvet ve asabiyetlerinin insanları yönetmeye yeterli olmasıdır.
Sonraki dönemlerde ve günümüzde Kureyş bu özelliklerini kaybetmiştir.
7- Kureyşîlik şartı Hz. Peygamber'in devlet başkanı olarak, dönemin sosyolojik
şartları çerçevesinde, ümmetin maslahatına dönük, kurulan yeni Müslüman toplum ve devletin bekasını sağlama amacı taşıyan bir tasarrufudur.
Netice itibarıyla, Hz. Peygamber'in hadislerinde, hilâfetin mutlak surette Kureyş'e tahsisi söz konusu değildir. Hadislerdeki Kureyşîlik vurgusu, dinin bir emri değil, dönemin siyasî şartları gereği ümmetin maslahatına yöneliktir

Bunlardan Başka Kureyşilik Şartının Batıl Olduguna Dair Çok Sayıda başka Deliller ve delillendirmeler Öne Sürülmüştür;


2- Sahabenin Önde Gelenlerinden Nakledilenler; Bu Rivayetin Aslının Olmadığına Delildir
.
-hz. Ömer’in ben ölürken Ebu Ubeyde sağ ise halifeliği ona bırakırım o yoksa Muaz b. Cebele , o da yoksa Salim Mevla Huzeyfe’ ye bırakırım demiştir . [7]
-Hz. Ebubekir ra ın ölmeden bir müddet önce ;- Allah rasulune bu iş halifelik kimde olacak, Ensarın bu işte bir payı olacakmı , diye sormayı çok isterdim , sormadığıma hayıflanırım hep , sözü…
-Hz. Aişenin Allah rasulu yaşasaydı Zeydi yerine halife bırakırdı sözü…
halifenin kureyşten olması şartını çürütür . Bu şart sahih olsaydı bu büyük sahabiler kureyşi olmayan bu şahısların halife olabileceği manasına gelen sözleri söylemezlerdi .
3-Sakife Gününde Olanlar , Bu Şartın Aslının Olmadığını İspat Eder.
-Sad b ubade halifeliğe aday olmuştur. Ensar sakife gününde halife seçmek için toplanmıştır.
Bu sart var olsaydı onlar bu işe kalkışmazlardı.
-Sakife günü Muhacirler bu hadisle ihticac etmemişlerdir. Bu rivayet sabit olsaydı bununla istidlal etmeleri gerekirdi. Halbuki hz. Ebubekir ya da Ömer ra bu hadisle istidlal etmemişlerdir.
-Sakife günü ‘’ve len tarifel arabu hazel emrailla li hazel hayy min kureyş ‘’ denilerek , siyasi açıdan Arapların kureyşten başkasına o günkü konumlarına nazaran itaat etmeyecekleri teziyle Ensar halifeliğe adaylıktan cekilmiştir. Bu siyasidir.
-Sakife günü bu hadisle istidlal edilmediği meşhur ilim adamı Zahid el Kevseri ve ondan önce de el Alai tarafından tesbit edilmiştir.
-Sa’d Akabe beyatlarına katılan önde gelen Ensar’dan birisidir. Böyle bir hadis olsa ona söylense reddetmezdi . Ama siyasi açıdan yapılan ‘’ kureyşten seçilmesi ‘’ fikrini reddetmiştir. Bu gayet açıktır.
-İlk kaynaklarda da bu hadisle istidlal edilmesi nakledilmemektedir. Olsaydı nakledilmesi gerekirdi.
4-Böyle bir Şart Peygamberimiz tarafından dikkate alınmamıştır. Yerine Bıraktığı Vekillere Bakıldığında bu anlaşılmaktadır. Ve bu şartın koşulması Onun Uygulamasına Aykırıdır.
5-İslam Evrensel Bir Dindir .Bütün İnsanlığa Gönderilmiştir. Müslümanların Liderinin Kureyşi Olmasının Mecbur Olması Evrenselliğe Aykırıdır.
6-Bu Şartın Koşulması Arab Cahiliyesi Kalıntısıdır. Bu Şartın kabulu ve uygulanması Irkçılık Olur
ve İslam kavmiyet fikrini redderken boyle bir şartı va’z etmesi asla düşünülemez . Bu olacak iş değildir.
7-Müminler Ailesine Herkes Girebildiğine Göre; Şartlarına Sahip Her Mümin Halifeliğe Aday Olabilir. Bu şartın koşulması bu değerle bağdaşmayacağından batıldır. [8]
8-İsbat için öne surulen rivayetlerde bile Bu Şart Asıl Değil Talidir. İlgili Rivayetlerdeki İçerik Bile Bu Şartın Koşulmasına Manidir.
‘’İstekımu li kureyş ma‘stekamu lekum , fe in lem yestekımu lekum fe dau suyufekum ala avatigıkum , summe ebidu hudaraehum fe in lem tef’alu fe kunu hine izin zurraiine eşkıya, te’kulune min keddi eydiikum [9] , Rivayetindeki emirler kur’anla hükmetmeleri ve doğruluktan sapmamaları halinde onarla taati emreder . Doğruluktan ayrılırlarsa onlardan uzaklaşılması emredilir. O halde bu şart asıl şart değildir. Ve doğrulukta olurlarsa vardır. Bugün ise kureyşin güvenirliği kalmadığından bu şart tamamen düşmüştür. Gözetilmesi gerekmez.
9-Kureyşin Varlığını Yitirmesi Ve Kureyşi Kimse Kalmaması Mümkündür. Bu Durumda Halife Seçimi Yapılamayacak Ümmet İmamsız mı Kalacaktır. Bu olacak iş değildir. O halde kureyşilik şartı belki kemal şartı olarak kabul edilebilir, ama asli şartlardan kabul edilemez
10-Bu Haberler Ahaddır [10]. Temel İslam Prensipleriyle Ve Sahih Ve Meşhur Hadislerle Çelişki Halindedirler. Ve Merdutturlar.
11-Kureyşîlik hadisleri Kur'an'ın hükümlerine de muhaliftir. "Allah katında en değerliniz en çok takva sahibi olanınızdır." [11] "Bütün müminler kardeştir." [12] âyetleri buna delildir.
. "Benden bir hadis rivâyet edildiğinde, bunu Allah'ın kitabına arz edin. Eğer ona uyarsa, kabul edin; yoksa reddedin." [13] hadisi [14] gereğince, mezkûr hadis Kur'an'la teâruz ettiğinden onunla amel edilemez. [15]
12- Kureyşilik Şartıyla Alakalı Rivayetlerin Aslı Yoktur [16]
Cedelen Var Olduğu Kabul Edilse Bile, Haber Manası Taşıyor Olmalıdırlar. Zira Hz. Ebu Bekir hz.Ömer hz.Aişe Gibi Sahabilerin Sözleri ; Bunların Asli Şart Olarak Onlar Tarafından da Görülmediğini Gösterir .
Hz Ebu bekir ve Ömer’in ölümden önce söyledikleri ifadeler bunu isbat eder. Bazı alimler bunu es geçse de ; İbn hacer varsayılan icmayı ihtiyatla karşılamış ; bu özlerin senedleri muteberdir demiş tir .
O halde bunlar iki halife tarafından bilinmekteydi ve peygamberin sözleri ; olacak olanları haber verme formatında olarak söylenmiş sözlerdi. Siyasi konjontrurun bir geregi olarak ihtilafa düşülmesinin önünün kesilmesi için, bu haber niteliğindeki s özler de şahid gösterildi . Ama hz Peygamberin ölümü sonrası sıkıntılı süreç atlatılınca her iki sahabi de artık bu öne sürdükleri siyasi gerekliliği dikkate almadan konuşmaya başladılar. Sonraki dönem ilim adamları bu ince noktaya dikkat etmeyince kureyşilik şartı diye bir şart haline geldi ve mesele bu güne kadar bu şekilde geldi .


13- Halifenin Kureyşiliği İle İlgili Rivayetler Ün İçeriklerinde Kureyşe Ancak Adil Olurlarsa Ve Merhametli Davranırlarsa tabi olmak Ve Aksi Durumda Lanetlenme Ve Bu İşin Ellerinden Gitmesiyle Cezalandırılma İfadeleri Vardır . O Halde Bu Şart Belli Şartlar Oluşursa Geçerlidir. Mutlak Değildir.

Buna göre bu şartın efdaliyet şartı ya da kureyşi bir halifenin otoriteyi sağlayamayacağı ya da kureyşin ilk dönemlerdeki gücü islam aleminde var olmadığından insanların onlardan seçilecek bir halifeyi dinlemeyebileceği endişesiyle ya da sayıları az olduğundan destekçileri az olacağı , bununda günümüz dünyasında otorite sağlayamama tehlikesini beraberinde getireceği , buna göre ehli hal vel akdin bunu gözeterek kureyşi olmayan bir halife seçmesinin caiz ve olacağı ve ümmeti bir mahzura düşmüş olmaktan kurtaracağı iddiası . Yine bu gayet önemli sebeplere dayanan tavır dikkate alındığında bu şartın her ne kadar hadisler varsa da otomatik olarak kemal şartı formatına düşeceğinin iddiası .
14- Hz. Peygamber'in "İdareci başkanlar Kureyş'tendir," hadisinin siyâk ve sibâkı hakkında, yani hangi şartlar altında, kim için ve neyi kastederek söylediğine dair herhangi bir bilgimiz yoktur. Hz. Peygamber'in kendisinin yerine Kureyşî olmayan vekiller bırakması, bu hadisin sınırlı olmasını gerektirmektedir [17]
15-Hz. Peygamber, halifenin kim olacağının tayin ve tespiti için herhangi bir kriter ortaya koymamış ve devletin şeklini belirlememiştir. Rejimin tayin ve tespitini Müslümanlara bırakmıştır. O toplumun kabiliyet ve liyakatine güveniyordu. "Siz şu dünya işlerini daha iyi bilirsiniz." buyurarak bunu ifade etmiştir. [18]
16- Siyasî olayları ele alan hadislere, büyük ölçüde uydurma bulaşmıştır. Sahâbe, hilâfet meselesine hukukî değil siyasî bir çözüm bulmuştur. Hâkim mantık, kabile mantığıydı. Sakîfe'de Kureyş'in öne çıkması, nasla ilgili bir durum değil, kabileci yaklaşımın neticesidir [19]
17- Bu rivayetler sabit oldukları cedelen kabul edilse bile halifenin Kureyş'ten olmasına dair hadisler vucub ifade etmemektedirler. [20] Halifenin Kureyş dışından olması da caizdir. Ehli sünnetin şart koşması yanlıştır.
18- İmamlar Kureyş'tendir" hadisi ile ilk halifeler kastedilmiştir. Bu şart süreklilik arz etmez. Ayrıca bu şart mutlak değildir. Birtakım başka naslarla takyid edilmiştir. [21]
19- Kureyşîlik şartını kabul etsek bile bugün bu şartın uygulanması mümkün değildir. Sayıları çoğalan Kureyşlileri tespit etmek zordur. Zaruretten dolayı bu şart ortadan kalkmıştır. [22]
20- Bu rivayet Ensar tarafından bilinmemektedir . Halifelerin Kureyş'ten olmasının aslı olsaydı ; hz . peygamber bunu Ensara da söylerdi. Onlar Hz. Peygamber'in vefatından sonra halife seçmeğe giriştiklerine göre bu rivayetin aslı yoktur. [23]

---------

1]enNisa 59

[2] Ahmed b Hanbel el Musned III. 114; İbn Hacer , Fethu'l-bari XIII.122

[3] İsmail Köksal, "İslâm Hukuk Açısından Osmanlı Hilâfetinin Meşruiyetinin Değerlendirilmesi" İslâmi Araştırmalar Dergisi, c.13, sy.1, (2000), s.65 vd.

[4] en Nevevi,Şerh Muslim, XII.235

[5] Şeyh Abdülkerîm Muhammed Muti', Sülâsiyyetü Fıkhı'l-Ahkâmu's-Sultaniyye, 3. Baskı, Mağrib: y.y. 2003, c.1, s.203 vd

[6] Ali Bakkal, "Ebû Bekir'in Halîfe Seçilmesinde "İmamlar Kureyş'tendir" Hadîsinin Rolü Üzerine", İstem Dergisi,(2006), sy.6. (Makalenin özet kısmı)

[7] Bkz. Muhammed Hamidullah, İslâm Peygamberi, İstanbul: İrfan Yay. 1993, c.2, s.1105.

[8] Ali Hasenî Harbutlî, el-İslâm ve'l-Hilâfe, Beyrut: Dâru Beyrut, 1979, s.34-36, 42-43.
[9] el bezzar , mecmau’z zevaid V. 195

[10] Şeyh Abdülkerîm Muhammed Muti' Sülâsiyyetü Fıkhı'l-Ahkâmu's-Sultaniyye, 1.203 vd

[11] el Hucurat: 13

[12] el Hucurat: 10 Bkz. Şeyh Abdülkerîm Muhammed Muti', Sülâsiyyetü Fıkhı'l-Ahkâmu's-Sultaniyye I.203 vd

[13] Ebû Davud -Azimâbâdî, Avnu'l-Ma'budla birlikte-, IV.329; Ahmed b. Hanbel, el Müsned, VI.406; el Beyhakî, es Sünen, I.28; eş Şâfîi, er Risâle, s.224; el Heysemî, Mecmau'z-Zevâid, I.170

[14] Hadisi zayıf olarak görenlerin kaynağı için bkz. Muhammed b. Ali b. Muhammed Şevkâni, Fevâidu'l-Mecmua Fi'l-Ehâdisi'l-Mevdû, Abdurrahman Yahya el-Muallimî (thk.), Beyrut: Mektebetu'l-İslâmi, h.1407, s.260, hadis no.921.

[15] Mevlevî, ez-Zaferu'l-Hamîdiyye Fi İsbâtı'l-Halîfe, s.20, 21.

[16] Hulusi Yavuz, Osmanlı Devleti ve İslâmiyet, s.89-110 ; Ali Hasenî Harbutlî, el-İslâm ve'l-Hilâfe, Beyrut: Dâru Beyrut, 1979, s.34-36, 42-43.

[17] Muhammed Hamidullah, İslâm Peygamberi, İstanbul: İrfan Yay. 1993, c.2, s.1105.

[18] Muhammed Hamidullah, İslâm Peygamberi, İstanbul: İrfan Yay. 1993, c.2, s.1105.

[19] Câbîri, İslâm'da Siyasal Akıl, s.272, 258-273.

[20]Mevdûdi, Hilâfet ve Saltanat, Ali Genceli (çev.), İstanbul: Hilâl Yay. 2003, s.358 vd ; Ebû Zehra, Târihu'l-Mezâhibi'l-İslâmiyye, s.76 vd.

[21] İsmail Köksal, "İslâm Hukuk Açısından Osmanlı Hilâfetinin Meşruiyetinin Değerlendirilmesi" İslâmi Araştırmalar Dergisi, c.13, sy.1, (2000), s.65 vd.

[22] İsmail Köksal, "İslâm Hukuk Açısından Osmanlı Hilâfetinin Meşruiyetinin Değerlendirilmesi" İslâmi Araştırmalar Dergisi, c.13, sy.1, (2000), s.65 vd.; Muhammed Yusuf Musa, Nizâmu'l-Hukm Fi'l-İslâm, Kahire: Dâru'l-Fikri'l-Arabî, t.siz. s.52. ; Hasan es-Seyyid Besyûnî, ed-Devlet ve Nizâmu'l-Hukm Fi'l-İslâm, 1. Baskı, Kahire: Âlemu'l-Kütub, 1985.s.61-62

[23] Ali Hasenî Harbutlî, el-İslâm ve'l-Hilâfe, Beyrut: Dâru Beyrut, 1979, s.34-36, 42-43.

Kureyşilik Şartının geçersizliğini savunanlar ehli sünnet dışı gruplardandır. Bir kısmı esasen bu şartı ve ilgili rivayetin varlığını kabul etseler de , değişik sebepler göstererek günümüzde geçerliliğini yitirmiş bir şart ya da hüküm; ya da , emir değil haber niteliklidir, gibi bir yorumla maya gitmektedirler . Bunlar İmamul Harameyn el Cüveyni , ibn Haldun ve günümüzdeki araştırmacılardır. Bir kısmı bu hadise ve buna göre halife seçiminde böyle bir şartın koşulmasına hurafe ve din dışı gözüyle bakmaktadırlar. Eski dönemlerdeki ilk inkarcılar haricilerdir. Yakın dönemde Kuran eksenli islamı hurafelerden ayıklamak gerektiği düşüncesinin savunucuları bu görüştedirler. Sahabeden Ensarlı bir sahabinin tavrını da delil gösterip böyle bir şartın esasen olmadığını . O zamanki siyasi durum göz önünde bulundurularak kabilecilik gereklerinin gözetilmesinden başlayarak bu şartın gözetilmeye başlandığı , sonrasında da hadisler uydurularak bu şartın dinileştirildiğini söylemektedirler. Öne sürdükleri deliller ve görüşlerinin ana teması aşağıda özetlenmiştir.
Yayınlandığı Kaynak :
Yayınlandığı Dergi :
Sanal Dergi :
Makale Linki :
Otel Tekstili antalya escort sakarya escort mersin escort gaziantep escort diyarbakir escort manisa escort bursa escort kayseri escort tekirdağ escort ankara escort adana escort ad?yaman escort afyon escort> ağrı escort ayd?n escort balıkesir escort çanakkale escort çorum escort denizli escort elaz?? escort erzurum escort eskişehir escort hatay escort istanbul escort izmir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort mardin escort muğla escort ordu escort samsun escort sivas escort tokat escort trabzon escort urfa escort van escort zonguldak escort batman escort şırnak escort osmaniye escort giresun escort ?sparta escort aksaray escort yozgat escort edirne escort düzce escort kastamonu escort uşak escort niğde escort rize escort amasya escort bolu escort alanya escort buca escort bornova escort izmit escort gebze escort fethiye escort bodrum escort manavgat escort alsancak escort kızılay escort eryaman escort sincan escort çorlu escort adana escort