Hit (7772) F-219

Bireysel Emekliliğin Hükmü, Promosyon Almanın Hükmü

İlim Dalı : Fıkıh Konusu : Banka İşlemleri,Emeklilik,Promosyon
Soruyu Soran : Cevaplayan : Önder Nar
Cevaplayanın Mezhebi:
Ekleyen : /2008-05-15 Güncelleyen : Sümeyye Abacı/2020-06-07

Soru: Malumunuzdur. 2017 Ocak ayı itibariyle kademeli olarak mecburi bireysel emeklilik sistemi olacak. Dileyen bundan belirli bir müddet sonra çıkabilecek. Bireysel emeklilik sistemi caiz midir? (Ocak 2019)

el Cevab: Emeklilik sistemi dini bir hak ve anlaşma değil medeni devletin vatandaşlarına sunduğu zorunlu bir hizmettir.
Bireysel emeklilik sistemi de emeklilik döneminde ek maaş alabilmek için uydurulmuş bir sistem

Daha birkaç sene önce emeklilik sistemleri tek çatı altında toplanmıştı.
Sistemin geleceği olacak mı biraz bekleyip sonra hakkında fetva vermek uygun olur diye düşündük.

İlerleyen zamanlarda yazarız inşallah. Şu an için emeklilik sistemi hükmünün aynısı onun için de geçerlidir. (Devletin İslam değerlerine uymayan her tüzük ve yönetmeliği istisna olmak üzere) emeklilik maaş ve hizmetleri; medeni devletin vatandaşına sağladığı bir imkandır caizdir.


Soru: Bir devlet kurumunda memur olarak çalışmaktayım. Maaşlarımızı aldığımız bankadan promosyon alıyoruz. Promosyon faize girer mi?  Ya da Promosyonu bir fakire verebilir miyiz?

el Cevab:
Müşterileri elde tutmak için, kurumların ya da aracı kurumların verecekleri hediyeleri almak caizdir. 
-Maaşların her ay toplu yatırılması işlem hacmini de büyütüyor. Daha başka açılardan bankacılıkta faydaları var. Maaş sahibi parasını peyderpey çekebiliyor. Maaşı o kurumda olduğu için diğer birikimlerini de o kuruma yatırıyor, ev araba alacaksa ilk önce o kurumla görüşüyor vs… 
Bu çerçeve de banka sahibi veya ortakları hakkında hassasiyet geliştirmişseniz ya da müslüman olmalarını önemsiyorsanız bu başka bir konu. 
-Gayri müslim ya da fasıklarla para ilişkisi emanet verme ve alma borç verme ve alma caiz değildir diyorsanız bu bir problemdir. Onların islami değerlerle kayıtlanmalarını şart koşuyorsanız bu da başka bir problemdir. 
-Ama bankalara para yatırılmaz diyorsanız bu da problemdir. 
-Bütün yukarıdakilere evet diyorsanız, bankanın sizi ya da çalıştığınız kurumu müşteri olarak elinde tutmak için yapacağı hediye teliflerine de cevaz durumundasınız. Çünkü promosyon size faiz olarak verilmiyor. Bankada müşteri olarak kalırsanız size şu imkânları ve kolaylıkları sunarız şeklinde bir teklifle banka size ya da kurumunuza gidiyor. 
-Kurumunuzun uçak ve otobüs firmalarıyla anlaşma yapıp indirim sağlaması, sağlık sektöründe indirim ve ayrıcalık sağlaması, kiralama, araç yardımı sağlamasının hükmü de böyledir. 
-Çok yolculuk yapanlara arada bir vip bileti verilmesi ve bonus kilometre uçuşları hediye edilmesi de yine aynı esasa göre caizdir.

Mülahaza: -Helal diyenlerin fetvası kuran ve sünnette nedir bir öğrenebilir miyiz? Banka bir faiz kurumu. Bunların verdiği para öyle ya da böyle faiz parası. Bir insanın parasının haram olduğunu bilseniz o adamın yemeği yenir mi?

el Cevab: Salt faiz işlemi yapan kuruma NŞA da para yatırmak ve almak caiz değildir. Faizsiz işlemleri varsa o takdirde bankacılık hizmet masraflarını da ödemeyi kabul ederek hizmet almak ve hizmet vermek caiz olur. 
-Maaşlarınızı aldığınız devletin parasında da faiz ve diğer meşru olmayan işlemler olabilir. Siz bu karışık para kaynaklarından gelen paradan, bir amelin karşılığı olarak maaş alıyorsunuz. Cevaz verdiğimiz bu. 
Bu maaş parasını bana kullandırın denildiğinde durum şudur. (senin paranı ben gidip Ankara’dan alayım gelinceye kadar onu bir ödememde kullanayım, sana Ankara’dan dönünce nakit olarak istediğin an takdim ederim diyen bir tacir düşünün, tacire vekalet veriyorsunuz o sizin paranızı örneğin pazartesi günü Ankara’dan teslim alıyor salı gün den itibaren size istediğiniz an oturduğunuz şehirde teslim ediyor.)
Bu örnekteki gibi bir durum caizdir. Bu adam arada bir size hediye verse bu da caizdir.
Bu hediyeyi sizin ona borç vermeniz sebebiyle o size borçlu iken verse bu faiz olur. Borç alınan şahıstan borç miktarından fazla bir miktar talep edildiğinde ya da alındığında bunun faize girmesi sebebiyle bu haramlık hali oluşuyor...

-Tacirin ya da tacirlerin size hediye ettikleri nesnenin onlar tarafından hangi yolla kazanıldığını teftiş etmekle emrolunmadık. Ama haram olduğunu bildiğimiz bir suretle elde ettiklerinden emin olursak o hediyeleri kullanmanız caiz olmaz.
Haram usullerle pişirildiğini bilmediğimiz bir yemeği yemekte mazur oluruz. Ama bildiğimiz takdirde yemeniz caiz olmaz.

Mülahaza: Anladığım kadarıyla faizden şüpheniz varsa ondan uzak durmak gerekiyor diyorsunuz. Peki bu paradan nasıl uzak durabilirim bu hep benim hesabıma ekleniyor bir öğrenciye versem sorun olur mu?

el Cevab:
Faizden şüphem yoktur. Hediye ve sizi firmasının müşterisi olarak tutmak kasdıyla size hediye verilmesi boyutuyla bu fiil caizdir. 
Siz (müşteri) firma ya da bankaya böyle bir şart ile gitseniz faizlik tereddütü oluşabilir. Ama burada yoktur. 
Banka faiz desem bunu kabul etmezler dolayısıyla da müşteri kaybederim deyip, hediye ismi vererek sizi müşterisi olarak tutmaya çalışıyor. 
Bu mesele faize değil ''isimlendirmeye ve niyete göre hükmü değişen fiillere'' girer.
Hediye caizdir. Rüşvet haramdır. İkisi de fiilin içeriği açısından aynı şeydir. Birisi bir mahzur içermekte olduğundan haramdır. Bir diğerinde o mahzur oluşmadığından dolayı haram değil caizdir. 

Nikah cinsel ilişkidir. Zina da öyle birisinde icab ve kabul vardır diğerinde de vardır. Birisinde inanca göre akd edilmekte diğerinde akd edilmeksizin sadece şehvet tatmini için beraber olunmaktadır.

 

Soru: Hocam daha öncede Sigorta konusunda Emeklilikten faydalanmak, erken faydalanmak gibi çok rastlanan genelde ailelerin anne-babasını, eşini, çocuğunu “çalışmadığı halde kendi işyerinden çalışıyor göstererek primlerini ödeme” konusunu size sormuş sizde “işveren serbestiyet tanıyorsa bu dini açıdan caizdir” demiştiniz. Ancak bazı Hocalar “Sigortalının Devletin fiili çalışma şartına uymadığı için bu gibi prim ödeyerek Emeklilikten faydalanması caiz değil” demekte. Hatta belirli zamanlarda uygulamaya giren erken emeklilik şartlarından faydalanmak için çalışmadığı halde çocuklarını işyerinden çalışıyor gösterip sigorta başlangıcını yaparak bu şekilde erken emeklilik şartlarından faydalanmasını sağlamak toplum hakkına girmektir diye ifade ediliyor. Sizden ricam bu meseleyi Fıkhi olarak geniş bir şekilde ele alarak cevap vermeniz mümkün müdür?

el Cevab: Devletin kurduğu yardım sandıklarına üye olup emekli olmak caizdir.
Maaş almak da caizdir.
Devletin vatandaşına para vermesi yardımda bulunması mübah fiillerdir.

Bazı hocaların sigortalı fiilen çalışıyorsa dini açıdan caiz olur demeleri delile muhtaçtır. Şöyle ki;
Sigorta ve zorunlu sigorta devlet uygulamasıdır. Dini ilimlerin konusu olması ancak içerdiği işlemler sebebiyledir.
Sigorta şartnameleri ve sigortalanan bireylerin kimlikleri dini düzlemde belirlenmemektedir.
Bir milletvekilinin otomatik sigortalı olması ve ömür boyu yüksek maaş alması dini ölçülere göre bir hak değildir. Bu durumda bu hocalar devlete bu uygulama sebebiyle yaptığı veya uyguladığı yönetmelikler İslama muhalif diyorlar mı? Hayır.
İslamda namaz kıldırmaya ve ibadetlere karşılık para alınması haramdır. Ama bu hocaların bunlara sesi çıkmaz.
Sigorta priminin ödenmesinden sonra işveren ister o elemanı işyerinde çalıştırır ister evinde istirahat ettirir. Onun primi ödemesi yeterlidir.
Toplumun hakkının yenildiği konulara bu konu girmediğinden caiz değildir diyen hocaların fetvaları geçersizdir. Bu durum bu açıdan fetva konusu değildir.
Devlet anne babayı vs. yakınları kendi işyerinde çalışıyor gösterilmesine karşı çıkarken mantıksal bir çelişkiye düşmüş olacaktır.
Aynı devlet tarım sigortası uygulamasına izin vermektedir. Netice itibarıyla tarım sigortası yoluyla emeklilik ile bu emeklilik aynıdır. Ama birisi yasak diğeri serbesttir. Kanuni düzenleme olarak bu elbette olabilir. Ama biz dini ilimler açısından bakınca bu konuda kul hakkı yenmesi gibi bir günah ta göremiyoruz.
Kanunlara uymak dini vecibedir diyenler olabilir. Ama bu durum da alel itlak değildir.


Mülahaza: Abdi Keçeli 
Bir kapitalist sermaye niçin promosyon verir ki?
Hem hak etmediğimiz para bizim değil diye öğretilir hem bu parayı almak için kırk takla atılarak cevaz verilmeye çalışılır. Hani biz Müslümanlar Ebu Leheblerin ellerini kurutacaktık?
Hani bankanın gölgesinde gölgelenmeyecektik?
Hani Karunların kirli parasından beri olarak temiz kalacaktık?
Hani Şuayip (as) gibi sömürü ayağı olan tefecilerin karşısına dikilecektik?
Yav ne oldu da üç kuruş para veriyor diye sesimizin volümünü kısıyoruz ve mücadele yerine teslim oluyoruz?
Unutmayalım kapitalist mantıkta hayr, merhamet paylaşım yoktur.
Onun vereceği para bizi kapısına köle yapmak içindir.
Hakkımız olmayan paraya "la" süpürgesi ile süpürmek dik durmaktır, taraf olmaktır.

el Cevab: Sorulan sorulara soruların ekseninde cevap yazıyoruz.
Bankaların faizli işlemlerinin meşruiyetini savunmuyoruz. Yaşadığımız ülkenin ekonomik düzen ve kuralları bir şekilde devlet ya da özel sektörde çalışan insanlarımızı maaşlarını bankadan alma zorunluluğunda tutmaktadır. Bu zorunluluk kişilerin inisiyatiflerine bırakılsaydı bankadan promosyonu ve bankada işlem yapmayı o boyutta incelerdik ve manası olurdu.

Mülahaza: Hamza Yıldırım 
Burada fetva veren dostumuz imamların müezzinlerin niçin maaş aldıklarını iyi kavrayamadığı anlaşılmaktadır. Hz Ömer'in teklifiyle halife Ebu Bekir (ra)’a bağlanan beytulmalden yapılan tahsisatı doğru anlamak gerekir. Hz Ebubekir Medine'de namazları kıldırırdı ancak devlet işlerini yürütmeye mesai yaptığı için almıştır imam efendiler ve din görevlileri de namaz kıldırır ama beş vakit camiyi ibadete hazır hale getirmek için mesaileri karşılığı maaş alırlar. Hanefi mezhebinde mesai için insan kiralanması ahdi anlaşmasına bakılabilir, vesselam.

el Cevab: İmamların müezzinlerin niçin maaş aldıklarını iyi kavrayamadığımı yazmışsınız.
Hanefi mezhebinde insan kiralanması bölümüne bakmamı önermişsiniz.

İmamların ya da müezzinlerin kiralık insanlar olarak nitelenmesi onları incitebilir. Bu ifadenizi düzeltmelisiniz.
İmam ve müezzinleri camiye baksınlar yani kayyumluk yapsınlar diye görevlendirdiğinizi varsayalım. Ama o imamlardan daha ehil birisi cemaatte olduğunda imamlar imamlığı müezzinler müezzinliği bıraksaydı dediğiniz bir nebze uygun olabilirdi. Ülkemizde hiçbir imam imamlığı kendisinden daha ehil birine (diyanet personeli değilse) vermiyor. İmama sorsanız sen burada ne görev yapıyorsun deseniz. Namaz kıldırırım der. Zaten namazı kıldırır kıldırmaz da camiden ayrılıyorlar. İnşallah diyanetimiz birçok güzel hizmetinin yanı sıra şu imamlığın ehliyete ait olması durumundaki sünnete uymayan uygulamalarını uygun hale getirir.

İbadetler parayla yapılmaz. Yapılırsa batıl olur.
Fetva parayla verilmez verilirse fetva veren dini ameli parayla satmış olur.
Bu iki fiili para karşılığı yapmak da bildiğiniz gibi haramdır. Müezzin ve imamlara müezzin ve kayyum denilirse ve görev hanelerine kayyumların seviyesinden daha üst seviyede biri olmadığında namazları da kayyumlar kıldırır denilirse sorun çözülecektir.
İmamlık müezzinlik ve ibadetleri kuran öğretmeyi para karşılığı yapmakla ilgili daha önce verilmiş cevapları aşağıdaki linklerden inceleyebilirsiniz.
Ve aslında imam ve müezzin "dostlarımıza" nezaketsizlik değil bilgilendirme ekseninde cevaplar verdiğimizi gözlemleyebilirsiniz.
 

Soru: Bankaların vermiş olduğu promosyonun alınması caiz midir? Bu konuda detaylı bilgi verebilir misiniz?

el Cevap: Bu soruyu daha önce cevapladım.
Banka işlemleri temelde şüpheli işlemlerdir. (Bankaya para yatırma ya da bankadan maaş çekme veya banka yoluyla ödemelerini yapma karşılığında) bankaların verdikleri hediyeler (manasındaki promosyon) mübahtır.
Banka işlem hacmini artırdığı için şubesinden maaş çekilmesinden faydalanmaktadır.
Bunun için sizi müşteri olarak kazanması ona fayda sağlamaktadır. Sizi elde tutmak için faiz almasanız da vermeseniz de size bedava EFT yapma imkânı sunmakta ya da bedava maaş ulaşmasını sağlayarak size ücretsiz hizmet vermektedir. Bunlar sıradanlaşmış promosyonlardır. Bunları her banka da işlem yapan almakta ya da faydalanmaktadır. Sizi elinden kaçırmamak için önerdikleri yeni promosyonlar da bu çerçevede (faiz içermemesi sebebiyle) mübahtır. Gayrimüslim ya da günahkar müslimden hediye kabul etmeniz hediye haram değilse ve haram içermiyorsa mübahtır. Bu da bu çerçevede mübahtır.
Üç sene hesabınız veya ödemelerinizin bizde kalması şartıyla.... vs. şartlar zararsız şartlardır.
 

Müezzinlik ve Hükmü İçin Tıklayınız;

İmamların Ücret Almasıyla İlgili Yazdığınız Kayyumluk İçin Verilen Ücret İmamlara da Dönüştürülmüştür Görüşünüzün Kaynağı Nedir Tıklayınız; 

İbn Abidinin Şifaul Alil İsimli Makalesi Çerçevesinde İmamlık Müezzinlik Gibi Taatleri Ücret Karşılığı Yapma Meselesi Ve Hanefi Fıkhındaki Yeri, Ücret Karşılığı Namaz Kıldıran İmamların Arkasında Namaz Kılmanın Hükmü, Vehbe Zuhaylinin Konu Hakkındaki Fetvası İçin Tıklayınız;
 

Otel Tekstili antalya escort sakarya escort mersin escort gaziantep escort diyarbakir escort manisa escort bursa escort kayseri escort tekirdağ escort ankara escort adana escort ad?yaman escort afyon escort> ağrı escort ayd?n escort balıkesir escort çanakkale escort çorum escort denizli escort elaz?? escort erzurum escort eskişehir escort hatay escort istanbul escort izmir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort mardin escort muğla escort ordu escort samsun escort sivas escort tokat escort trabzon escort urfa escort van escort zonguldak escort batman escort şırnak escort osmaniye escort giresun escort ?sparta escort aksaray escort yozgat escort edirne escort düzce escort kastamonu escort uşak escort niğde escort rize escort amasya escort bolu escort alanya escort buca escort bornova escort izmit escort gebze escort fethiye escort bodrum escort manavgat escort alsancak escort kızılay escort eryaman escort sincan escort çorlu escort adana escort