İlim Dalı : Fıkıh | Konusu : Mezhepler |
Soruyu Soran : | Cevaplayan : Önder Nar |
Cevaplayanın Mezhebi: | |
Ekleyen : /2005-01-15 | Güncelleyen : /0000-00-00 |
Soru: Zaruret durumunda mezhep değişikliği yapıyorlar hacıya gittiklerindeki gibi günlük hayattan bir kaç örnek verebilir misiniz bunun özel bir niyeti oluyor mu?
el Cevab: Mezheb değişikliğinin zaruretle hiçbir alakası yoktur.
Dini konulardaki kolaycılık sebebiyle bu sözler çok sık tekrar ediliyor. Uygun değildir.
Mülahaza: Elif Alim
Ben Şafii mezhebine mensubum çalıştığım için sürekli abdestli kalamıyorum bu yüzden abdest alırken Hanefi mezhebine niyet ediyorum camii imamı ve müezzinine sordum olacağını söylediler... Sizden de bilgi alabilir miyim?
el Cevab: Fetva ancak fetva verme ehliyetine sahip ilim adamına sorulur.
Bu hakkında soru sorduğunuz konu dindir. Din insanın dünya ve ahiret mutluluğunu düzenleyen Allah emirleri ve nehiyleridir.
-Fetva ehliyeti, okunması ve bilinmesi gerekenleri bilen ilim adamı gerektirir. Ayrıca Allah korkusunu kendisinde gözlemlediğiniz insan olmalıdır.
-Konuyu anlasam da siz anlatın ki sorununuza katkı da bulunabileyim.
Mülahaza: Elif Alim
İmam olan kimse din adamı ya da ilim adamı olmuyor mu peki ben açıklamanızdan bunu anladım?
el Cevab: Verilen cevaplarda sorunuzun cevabını arayın. Başka şeylerde anlamak mümkünse de...
-Camiler ve mescidler de namazın cemaatle eda edilmesi için oluşturulmuş bir görev olan cami imamlığı ve müezzinliği, din alimliği değildir. Bu görevi alan çok sayıda kıymetli ve ehliyetli ilim adamı vardır ve olabilir. Ama cami imamlığı görevi için aranan kriter namaz kıldırıp cemaatin ikame edilmesine yetecek kadar bilgi ve İslami görgü düzeyinde olmaktır… Bu sebeple fetva verme ehliyeti kendilerinde olmayabilir.
Mülahaza: Hatice Yakut
Şafi mezhebinde olan biri Hanefi mezhebinde olanlar gibi davranıyorsa ve kısmen de bazı konularda kendi mezhebin de olduğu gibi uygulamalar yapıyorsa bu kişinin yaptığı ibadetlerin geçerliliği ne kadar doğru olur.
Mesela namaz hususunda Hanefi gibi davranıp abdest hususunda safi gibi davranıyorsa bu ne kadar doğru bir uygulamadır.
el Cevab: Mensup olduğum ilmi meslek açısından Hanefi gibi davranıp sıkılınca Şafii ile amel etmek ilmi değildir. Bilginin tabiatı doğrunun aranmasıdır. Doğruyla da Allah’ın rızasıyla amel ve Allah’ın rızasının kazanması kastedilir.
Bilgi de ve fetva da dünyevi bir kasıt ve Şeri mesnedi olmayan bir kriterle davranmak ''sefih '' işidir. Sefih davranışları Şeri istikametsiz insana derler.
Hurmeti Musahara konusunda bir damat kayınvalidesinin elini öperken şehvet duysa karısı kendisine ebediyen haram olur ama o zaman da Şafiyi taklit etmelidir demek fıkha değil sefahate uygundur.
Öncelikle konu bu kadar basit değildir ve bu fetva doğru da değildir. İkincisi bu dudum oluşursa da bu yöntemi tavsiye etmek sefahettir.
Durduk yere, geçerli bir mazeret olmaksızın meşru olmayan bir şeye mazeret veya cevaz veren mezhep aramak da sefahettir.
Ama mukallidin hoca bulamadığı için hak mezheplerden birini bırakıp bir diğerine intikal etmesi caizdir.
Mülahaza: Sibel Zeynep Türkeli
Soru: Sonradan İslam dinini tercih edenler birde mezhep tercihimi yapmaları gerekiyor?
el Cevab: Sonradan Müslüman olanların da önceden Müslüman olanların da dini bilgiyi sağlıklı algılamak için hoca ya da hocalara ihtiyacı vardır. Sahabe bizim hocalardan öğrendiğimizi peygamberlik makamından öğrendi. Tabiun sahabeden öğrendi...
Hocadan değilse de kendi kendinize öğrenmeniz gerekir. Bu ise tehafut olur. Fakıduş şey la yu'tııh