İlim Dalı : Fıkıh | Konusu : |
Soruyu Soran : | Cevaplayan : Önder Nar |
Cevaplayanın Mezhebi: | |
Ekleyen : /2016-06-21 | Güncelleyen : /2016-06-21 |
el Cevab: Mühür sülüs nesih istifli
Kenarda yazan isimler ve hitap şekli yeni.
Bu yeni mührün Tabarani deki hadisle sabit olması düşünülemez.
Efendimiz bu mühre bakın şu olur gibi bir ifade de bulunmamıştır.
Vefk yapanların huddam sahiplerinin sözü olsa gerektir.
Vefkler, tılsımlar peygamber (sas)in öğrettiği haber verdiği alanlar değildir. Bizden öncekilerin şeriatlerinde vardır. Eski dinlerin kültürüdür. Bu söz hadis olamaz bu mühürde hadisle sabit değildir.
Riyazet yapan sünni ve sünni olmayan tasavvuf mensuplarına Keşf yoluyla malum olan bilgiler vardır. Bu bilgiler temelinde keşfe dayanmaktadır. Müslüman salih insanların eserlerinde geçtiği için
bu tür bilgiler dini zannedilmektedir. Dini bilgi (kuran ve sünnete dayanan bilgidir.) Tasavvuf bilginleri bazı konuları anlatırken bu uygulama hakkında efendimiz şöyle buyurmuştur gibi şahit göstermeler yapmaktadırlar. Bunları tam anlamayanlar da bu bilgileri efendimizin söylediği zannına kapılmaktadır.
Bu tür bilgilerin kuran ve sünnet menşeli olmaması demek İslam dinine muhalif olmaları manası gelmez.
Burada ayrım yapmamızın sebebi tasavvuf eserlerindeki bütün bilgilerin kuran da ve sünnette dayanağının olmamasını fark edenlerin tasavvuf hurafelerle dolu demelerinin teknik açıdan yanlışlığını ifade etmektir.