Hit (4719) M-1575

Ali Alparslan Mütevazı Hoşsohbet Nüktedan

Yazar Adı : Ali Alparslan İlim Dalı : Yazar Hakkında
Konusu : Dili : Türkçe
Özelliği : Makale Türü : Yazar Tanıtım
Ekleyen : Nurgül Çepni/2009-07-29 Güncelleyen : /0000-00-00

Ali Alparslan: Mütevazı, Hoşsohbet, Nüktedan

Hattat Halim Özyazıcı, Hamid Aytaç ve Necmeddin Okyay gibi Osmanlı bakiyesi sanatkarlar, harf inkılabından sonra, nasıl yazı sanatının yok olmaması için büyük gayret göstermişlerse, son otuz-kırk yılda da Ali Alpaslan ta'lik, divani ve celi divani yazılarının yok olmadan gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlamıştır. Bir yıl kadar önce, kendisiyle, birlikte konuşmacı olarak katıldığımız konferanstan sonra, hat sanatı etrafında uzunca bir sohbetimiz olmuştu. Bu sohbette söylediği bir söz hala kulaklarımdadır;

"Aziz kardeşim, eğer hattat Halim Hoca'dan divani ve celi divani hatlarını öğrenmeseydim, bugün bu yazı çeşitlerini Araplardan öğrenmek zorunda kalırdık".

Hoca, hastalığının son demine kadar yazı dersi verebilmiş ender hattatlardandır. Edebiyat Fakültesi'nden emekli olduktan sonra. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Sanatlar Bölümü’nde ve Süleymaniye Kütüphanesi'nde verdiği yazı derslerine son zamanlarına kadar devam etmişti.

Hoca'yı ilk defa. 80'li yıllarda aziz dostum hattat Aydın Ergün vasıtasıyla gittiğim Emin Barın'ın perşembe sohbetlerinde tanımıştım. Dostları Emin Barın, Şevket Rado, Midhat Sertoğlu, Cenap Yazansoy, Mahmut Öncü ve Tahsin Aykutalp'ın yanında sessiz ve mütevazı haliyle hemen dikkatimi çekmişti. Müeddeb tavrıyla sohbete revnak verirdi. Daha sonra onu Edebiyat Fakültesindeki odasında birkaç defa ziyaret ettim. Bir defasında, hocası hattat Halim Özyazıcı ile ilgili yazılı olarak istediğim bilgileri ihtimamla yazıp vermişti. Perşembe Sohbeti'ne getirdiği ta'lik bir eserini, merhum hattat Mahmut Öncü takdir hisleriyle öpüp başına koyduğunda gösterdiği mahcubiyeti unutamam. Tabii, bu güzel Perşembe Sohbetleri, Emin Barın'ın 29 Aralık 1987'de vefatıyla sona erdi.

Hoca'nın hoş sohbeti, nükte ve bulunduğu ortamı neşelendirirdi. Yazı çalışan talebeye yaklaşımı gayet olumlu ve cesaret vericiydi. Ben şahsen onun bir insanı incitebileceğini düşünemiyorum! Torunu yanındakilere bile "Kardeşim" diye hitap etmesi mütevazı ruh halinin bir tezahürüydü.

Seksenli yıllarda, YÖK kanunuyla birlikte, Güzel Sanatlar Fakültelerinde Geleneksel Sanatlar Bölümü'nün kurulmuş olmasının memnuniyetini sık sık dile getirirdi. Ama şu itirazını da devamlı söylerdi;

"YÖK Kanunu'nun tek faydası, Güzel Sanatlar Fakültelerinde Geleneksel Sanatlar Bölümü'nün kurulmuş olmasıdır".

Hoca'nın, YÖK'le ilgili sızlanma ve şikayetlerine, Perşembe Sohbetlerinde de çok şahit olmuşumdur. Bugün, hat sanatının farklı ve geniş bir muhitte ilgi görmesinde Hoca'nın mütevazı kişiliğinin de tesiri olduğunu, özellikle bugün bu yazı ile ilgilenen ve bu sanattan ekmek yiyen hattatların unutmaması gerekmektedir.

Hoca bizzat yazı ile meşgul olması yanında, yazı nazariyesi üzerinde de durmuş ve eser vermiştir. Kültür Bakanlığı’nın 1992 yılında neşrettiği Ünlü Türk Hattatları ve Yapı Kredi Yayınları arasında 1999 yılında çıkan Osmanlı Hat Sanatı Tarihi isimli eserleri meraklılarının başucu kitabı olmuştur. Esma-i Hüsna isimli albümdeki hatların tamamı onundur. Birçok ansiklopedi maddesi yanında, yayımlanmış makaleleri ilgililer için önemli kaynaklardır. Hoca'nın bir hasbihalde sarf ettiği şu sözler çok önemli bulurum: "Necmeddin Hoca ile talik çalışmakla kalmayıp çok not tuttum ve o notları da sonradan kullandım. Aynı zamanda Uğur Derman Bey de hocadan çok istifade etmiştir, Bakın şunu da sırası gelmişken söylemeliyim. Bilirsiniz, benim katiyen kendimi methetme tarafım yoktur. Bugün hat tarihi hakkında en mühim bilgiler Uğur Derman ve Ali Alparslan'dadır. Çünkü notları biz tuttuk."

Ali Alparslan, İslam Konferansı Teşkilatı'na bağlı İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi IRCICA'nın 1986 yılından beri tertiplediği hat yarışmaları ile bu yıl Albaraka Türk ve Antik A.Ş.'nin düzenlediği hat yarışma jürilerinin tamamında üye olarak bulunmuştur. Hoca aynı zamanda Türk Dil Kurumu üyesi idi. Yazı sanatında ülke içinde ve ülke dışında birçok talebe yetiştirdiği gibi bir çok talebeye de icazet vermiştir.

Hoca hakkında, bugün daha çok hayıflandığım husus, sağlığında bir "hatıra” kitap hazırlamayışıdır.

Kendisine Allah’tan rahmet niyaz ederken bütün sevenlerine başsağlığı diliyorum.

Yayınlandığı Kaynak : 2006-03-01
Yayınlandığı Dergi :
Sanal Dergi :
Makale Linki :
Otel Tekstili antalya escort sakarya escort mersin escort gaziantep escort diyarbakir escort manisa escort bursa escort kayseri escort tekirdağ escort ankara escort adana escort ad?yaman escort afyon escort> ağrı escort ayd?n escort balıkesir escort çanakkale escort çorum escort denizli escort elaz?? escort erzurum escort eskişehir escort hatay escort istanbul escort izmir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort mardin escort muğla escort ordu escort samsun escort sivas escort tokat escort trabzon escort urfa escort van escort zonguldak escort batman escort şırnak escort osmaniye escort giresun escort ?sparta escort aksaray escort yozgat escort edirne escort düzce escort kastamonu escort uşak escort niğde escort rize escort amasya escort bolu escort alanya escort buca escort bornova escort izmit escort gebze escort fethiye escort bodrum escort manavgat escort alsancak escort kızılay escort eryaman escort sincan escort çorlu escort adana escort