Hit (3789) K-1240

İrşadü Aklis Selim ila Mezaya el Kitab el Kerim

Yazar Adı : Ebussuud Efendi (Şeyhülislam) İlim Dalı : Tefsir
Kitap Dili : Kitap Tipi :
Konusu : Sitedeki Kayıt Türleri :
Ekleyen : /2014-09-21 Güncelleyen : Fıkıh Dersleri/2014-09-21
İrşâdü Akli's-Selîm ilâ Mezâyel-Kitâbil-Kerîm
Ebüssuûd Efendİ'nin (ö. 982/1574) Kur'ân-ı Kerîm tefsiri.

Ebüssuûd Efendi, bir tefsir yazmayı öteden beri düşündüğü halde yoğun meşguliyetleri sebebiyle eserini ancak ömrünün sonlarına doğru telif etmeye başlamış ve Sâd sûresinin nihayetine geldiğinde Kanunî Sultan Süleyman'ın isteği üzerine temize çekerek padişaha göndermiştir (972/1565); bir yıl sonra da tefsirini tamamlayıp yine padişaha takdim etmiş ve büyük miktarda mükâfata nail olmuştur.
Eserine yazdığı kısa mukaddimede müfessir pek çok tefsir kitabı okuyup istifade ettiğini, bunlar arasında bilhassa Zemahşerî'nin el-Keşşâf'ı ile Beyzâvî'nin Envârü't-Tenzil'inin özel bir önem taşıdığını belirttikten sonra yazacağı tefsirin özelliklerinden bahsetmiştir.

Buradaki ifadesinden anlaşıldığına göre müellif, söz konusu iki eserde önemli gördüğü bilgilerle diğer tefsirlerdeki bilgileri ve kendi zihninde hâsıl olan işaretleri bir araya getirmek suretiyle bir tefsir yazmaya karar vermiştir.
Özellikle Kur'ân-ı Kerîm'in fesahat ve belagatı üzerinde durulan eserde, âyetler arasındaki münasebetler açıklanıp cümlelerin taşıdığı ince ve gizli anlamların ortaya çıkarılmasına özen gösterilir. Bazan gramerle ilgili açıklamalar yapılarak âyetlerdeki i'rab vecihleri belirtilir. Yer yer mânanın anlaşılmasına yardımcı olacak ölçüde kıraat farklarına da İşaret edilir. Tefsirde şiirlerin de delil olarak kullanıldığı görülür. Bütün bu özellikleriyle eser nahvî-edebî tefsirlerden kabul edilir.

Ebüssuûd Efendi İsrâiliyat türünden rivayetlere de yer vermiş, ancak bunlardan bazılarının uydurma olduğunu, akıl ve nakille bağdaşmadığını ifade etmiştir.
Hârût ile Mârût hakkında nakledilen rivayet bunun bir örneğini teşkil eder. Müellif böyle bir rivayete güvenilemeyeceğini, bu tür hikâyelerin sadece irşad amacıyla nakledilen mesellerden ibaret olduğunu kaydetmiştir (1, 107-108).

Müfessir, bazı İsrâilî rivayetler hakkında ise doğru olup olmadığı hususundaki kuşkuyu belirtmek için "denildi, rivayet edildi" şeklinde ifadeler kullanmıştır Bu arada nadiren işârî yorumlara da temas edilmiştir.
Ahkâm âyetlerinin tefsirinde bağlı bulunduğu Hanefî mezhebini öne çıkarmakla birlikte Ebüssuûd Efendi, zaman zaman diğer mezheplerin temel görüşlerini de özet halinde verir, kendi mezhebiyle diğer mezheplerin görüşleri arasında karşılaştırmalar yapar.

Ebüssuûd Efendi kitabının mukaddimesinde tefsirini kaleme alırken Zemahşerî,Fahreddin er-Râzî ve Kâdî Beyzâvi den yararlandığını zikretmekle yetiniyorsa da dönemindeki telif geleneğine uyarak gerek rivayet gerekse dirayetle ilgili konularda başka tefsirlerden de faydalanmıştır.
Kaynaklardan aldığı bilgileri bazan özetleyerek, bazan da şahsî görüş ve düşüncelerini ilâve etmek suretiyle kendi üslûbuna dökmüştür, ei-Keşşâfı esas almakla birlikte Zemahşerinin i'tizâlî görüşlerine katılmamış, fakat Zemahşerî tarafından sûrelerin faziletiyle ilgili olarak kaydedilen ve çoğu uydurma veya zayıf olan hadisleri aynen almıştır.

Müellif, dil ve belagat yönüyle Arap edebiyatının doruk noktasında bulunan tefsirinden dolayı, "Zamanın görmediği, kulakların duymadığı sözler söylemiştir" şeklinde övgüyle anılmıştır. Kâtib Çelebi de tefsirin nüshalarının İslâm dünyasına yayıldığını, ifade ve üslûbunun güzelliği sebebiyle büyük âlimlerin kabulüne mazhar olduğunu, el-Keşşâfve Envârü't-tenzilden başka hiçbir tefsirin bu ölçüde itibar görmediğini kaydeder. Bununla birlikte eser. üslûp ve belagat özellikleri dışında orijinal bir telif olarak kabul edilmemiştir. Ayrıca yalancılıkla suçlanan Kelbî ve Mukâtil b. Süleyman'dan gelen nakillerle zayıf ve uydurma hadislere yer verdiğinden dolayı eleştirilmiştir.
İrşâdü'l-aklis selîm, başta Şevkânî ve Şehâbeddin Mahmûd el-Âlûsî olmak üzere daha sonraki müfessirlere örnek olmuştur. Âlûsî. hemen hemen her âyetin tefsirinde Ebüssuûd'un ibaresini alıp bazı değişiklikler yaptıktan sonra kendisinden kattığı kelimelerle ifadeye yeni bir şekil kazandırmakta, zaman zaman kaynağını göstermekle birlikte çok defa buna işaret etmemektedir.
Eser üzerinde muhtelif çalışmalar yapılmıştır. Kâtib Çelebi'nin tesbitine göre Zeyrekzâde diye meşhur olan Muhammed b. Muhammed el-Hüseynî 1003 (1595) yılında Ebüssuûd tefsirine uzun bir önsöz yazmıştır.
Akhisarlı Şeyh Ahmed er-Rûmîde 1041 de (1631) bu tefsirin Rûm sûresinden Duhân sûresine kadar olan kısmını şerhetmiştir.
Radıyyüddin Yûsuf el-Makdisî, eserin yarısına kadar olan kısmına yazdığı şerhi Kudüs'e gelen Es'ad b. Sa'deddin'e hediye etmiştir.
Tefsir üzerinde akademik çalışmalar da yapılmış olup Abdullah Aydemir'in 1968 yılında hazırladığı doktoratezi bunların ilk örneklerinden birini teşkil eder.
Bedriyye bint Salih b. Gadûn. ed-Dahîl üteisîri Ebi's-Su'ûd el-müsemmâ bi İrşâdi'l-akli's-selîm ilâ mezâya'l-Kurâni'l-Kerîm adıyla bir yüksek lisans tezi hazırlamıştır.
...
Otel Tekstili antalya escort sakarya escort mersin escort gaziantep escort diyarbakir escort manisa escort bursa escort kayseri escort tekirdağ escort ankara escort adana escort ad?yaman escort afyon escort> ağrı escort ayd?n escort balıkesir escort çanakkale escort çorum escort denizli escort elaz?? escort erzurum escort eskişehir escort hatay escort istanbul escort izmir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort mardin escort muğla escort ordu escort samsun escort sivas escort tokat escort trabzon escort urfa escort van escort zonguldak escort batman escort şırnak escort osmaniye escort giresun escort ?sparta escort aksaray escort yozgat escort edirne escort düzce escort kastamonu escort uşak escort niğde escort rize escort amasya escort bolu escort alanya escort buca escort bornova escort izmit escort gebze escort fethiye escort bodrum escort manavgat escort alsancak escort kızılay escort eryaman escort sincan escort çorlu escort adana escort