İlim Dalı : Fıkıh | Konusu : |
Soruyu Soran : | Cevaplayan : Önder Nar |
Cevaplayanın Mezhebi: | |
Ekleyen : /2018-03-15 | Güncelleyen : /0000-00-00 |
Soru: Hayvan kopyalama ve insan kopyalamaya nasıl bir bakışla bakmalı ve İslam muhaliflerine bu konuda nasıl cevap vermeliyiz hangi deliller göstermeliyiz?
el Cevab:
Bilimsel araştırmaların sınırı yoktur. Bir ilim adamı uygun bulduğu her konuda araştırma yapabilir. Bu çerçeve de her ilmin öğrenilmesi ve öğretilmesi de ilim olması hasebiyle mübahtır.
Araştırmaların neticelerinde elde edilen bilgilerin tatbikinde de bireyin kendisine, çevreye ve insanlığa zarar durumu oluşmadığı müddetçe bir kısıtlama yoktur.
Araştırmaların gerektirdiği Bilimsel tecrübeler, iman sahiplerine haram kılınmış fiillerin tatbikinde haram olmayan bir uygulama alanı bulunarak yapılsa caiz olur. Uygulama da bir yol bulunamadığında ise haramlık hükmü baki kalır.
Genetik Kopyalama bitki, hayvan ve insan genlerinin kopyalanması ana türlerinde söz konusudur.
Hepsinde yapılacak araştırmalar temel itibarıyla caizdir. Uygulama itibarıyla fakihler gözetiminde ve danışmanlığında yapıldığı takdirde haram uygulamalara düşülmeyecektir.
Bitki gen kopyalama deneyleri bir yana genleriyle oynanmış bitkilerin insanların kullanımına sürülmesi henüz neticeleri itibarıyla GÜVENLİDİR raporu almamıştır. Bu rapor ahlaki-insani erdemi olan bilim adamları kurullarınca verilmeden güvenilemez nitelikte olmalıdır ve olacaktır. Zira Ülkeler ve insanlar birbirlerine düşmanlık yapma durumundadır ve yaşadığımız medeniyet zamanında bile bu durum korkunç boyuttadır.
Hayvan ve İnsan Genleri üzerine olan araştırmaların da neticelerinin tecrübe edilmesi gözetim altında olmalıdır. Zira burada çok boyutlu zarar verme gayreti olabilecektir.
Konu ilim adamları tarafından yazılacak bireysel araştırma kitaplarının ve kurumsal fıkıh araştırmalarının konusu olacak kadar çaplı bir konudur.
Bilimsel araştırmadaki caizlik boyutu hakkında delil söylemek gerekirse bu söylenebilir. Ama araştırma neticelerinin her birisinin fayda zarar açısından bile çok sayıda ilim dalının konusuna girdikten sonra fakihin hükmüne tabi olması gerekmektedir. Bu da henüz araştırmaların çok ileri düzeyde olmaması sebebiyle elde mevcut bilgiler çerçevesinde yapılırsa ancak şu denilebilir.
İnsan sağlığının korunması, bilimin insan sağlığı için kullanılmasından daha önceliklidir. Buna göre bilimsel verilerin zararsızlığını testlerle ispatına kadar bu alanlardaki uygulamalar genele şamil olmamalı sınırlı tutulmalı kontrol altında yapılmalı neticesini gerektirir.