İlim Dalı : Fıkıh | Konusu : |
Soruyu Soran : | Cevaplayan : Önder Nar |
Cevaplayanın Mezhebi: | |
Ekleyen : /2014-11-15 | Güncelleyen : /0000-00-00 |
Soru: 1- Tarikate bağlı yakınlarım var ama ilim sıfır orda ilim dersleri yok sadece belli günlerde zikir... Gösteriş meraklısı biri ve derslerini bazen diziye bakarken çekiyor... Bende beni oraya götürmesine izin vermiyorum ve bana diyor ki nasip işi sana nasip olmuyor diyor...
2- Tarikate bağlı diye yani sadece şeyhe bağlı diye tarikate bağlı olmayan birinden üstünlüğü var mı varsa nedir?
el Cevab: Hemen hemen bütün tasavvufi ekollerin büyüklerinin ittifak ettikleri bir kural vardır.
Bir Müslüman dini bilgilerini daha disiplinli ve aksatmadan yapmak için kendini ve nefsini disipline etmek için seyru suluka girmek isterse, her şeyden önce üç konuda kendini kontrol etmesi gerekir.
1- Tashihi İtikad
2- Tahsihi Amal
3- Tashihi Ahlak
Bu üçü kontrolden geçirilmedikçe İslamın hayata hakim kılınması için nefs terbiyesine girilmez.
Tashihi itikad, inanç değerlerimizin delilleriyle öğrenilmesidir.
Tashihi amal, ameli sorumluluklarımızın neler olduğunun bir hocadan öğrenilmesi demektir, tashihi ahlak, efendimizin güzel ahlakla alakalı öğrettiklerinin öğrenilip günlük hayatta bunlara dikkat edilmeye başlanılmasıdır.
Bu üç konuda kendini yenilemeyen, esasen İslamı bilmiyor demektir, bilmediğiniz şeyi yaşayamazsınız.
İslamı yaşamadıkça da Allah’ın rızasını kazanamazsınız.
Menakıbdan din öğrenilmez, ama feyz alınır, salihler anılınca Allah’ın rahmeti iner sözü buna işaret eder, bir nefis terbiyesine girecekseniz bu ölçüleri gözetin kazanırsınız.
(Tarikate bağlı diye -yani sadece şeyhe bağlı diye- tarikate bağlı olmayan birisinden üstünlüğü var mı varsa nedir)
el cevab: Allah katında üstünlüğün değişik ölçüleri vardır.
-İlim sahipleri Allah katında diğerlerinden daha üstündür.
-Takva sahipleri (Allah’ı görür gibi yaşayanlar) derece derecedirler ve Allah katında kıymetlilik takvayladır.
-Salih amellerden Allah katında en faziletli olanlar farzların yapılması ve haramlardan kaçınılmasıdır.
Allah’a bunları yapıp nafilelerle yakınlaşmaya çalışanları Allah sever. Sevince onu kendine yakınlaştırır. Bu da Allah katında üstünlük sebebidir.
-Allah’tan hakkıyla ancak ilim sahipleri korkarlar, ayetiyle konuyu bağlayalım.
Tasavvufa bir başka ifadeyle seyru suluka; İslamı yaşamaya engel olan nefsi terbiye ve İslah etmek için girilir.
Nefis islahı sırasında şeyhden İslamın nasıl yaşanacağı öğrenilir. İnanç amel ve ahlak değerleriyle İslam yaşanmaya çalışılır.
Tarikat nefis terbiyesi okuludur. Kim okula girerde sınıfta kalır durursa bunun durumu okula devam etmeyenden pek farklı değildir.
Kim okuldan mezun olursa, okulda eğitim görmemişlerden elbette daha değerlidir.
Soru Sahibi: Emel Kılıç Yılmaz
Soru: Müridlerin mürşidlerinin resmine bakması ya da telefonlarına koyması, şeyhlerini düşünüp rabıta yapması ve onlara övgü dolu sözlerle şiirler yazması sanki biraz şirke girmez mi sonuçta hamd ve övgü yalnız Allah’a aittir... Tamam alimler peygamberlerin varisleridir ama bazen mürşide olan bağlılığın ve sevginin aşırıya kaçmasını nasıl yorumluyorsunuz doğru mudur?
el Cevab: İman nedir, şirk nedir ve fotoğraf taşımak ya da fotoğrafa bakmak nedir şöyle bir düşünülürse mesele de tereddüte yer olmadığı anlaşılır.
-Rabıta, kalp bağıdır. Her bir hocadan ders alındığında bir şekilde oluşur zaten. Şeyhin fotosunun taşınması ise yeni bir durum. Esasen rabıtayla da alakası yoktur.
Şirk ise ne kadar zorlarsanız zorlayın oluşmaz.