Hit (786) Y-3971

Ali Rızayi Abbasi

Künyesi : Lakabı : Şahnevâz/Şeyhülhattâtîn/Abbasî
Tabakası : E-Posta :
D.Yeri : Tebriz D.Tarihi :
Görevi : Hattat,Kâtip Uzm.Alanı : Hat Sanatı,Kütüphanecilik
Görev Aldığı Kurumlar : Mezuniyet :
Bildiği Diller : Mezhebi : İtikad : , Amel : , Ahlak :
Ekleyen : Nurgül Çepni/2009-11-11 Güncelleyen : /0000-00-00

Ali Rıza-yi Abbasi

Doğum ve ölüm tarihleri kesin olarak belli değildir.

Tebriz'de doğdu ve orada Alâ Bîg Tebrîzî unvanı ile tanınan Mol­la Alâeddin Muhammed Tebrîziden ak­lâm-ı sitte, Muhammed Hüseyin Tebriziden de nesta'lik dersleri aldı.

1585'te Tebriz'in Osmanlı hâkimiyetine girmesi üzerine Kazvin'e yerleşti ve yaklaşık altı yıl kadar Kazvin Camii'nde yazı dersleri verdi; kâtiplikle ve ayrıca kıta yazmak­la meşgul oldu.

1590-1591 yıllarında Safevî kumandanlarından Ferhad Han Karamanlu'nun hizmetine girerek onun kâ­tipliğini yaptı.

İki yıl süreyle onunla bir­likte Horasan ve Mâzenderan'daki se­ferlere katıldı.

Şöhreti yayılmaya başla­yınca 1593'te I. Şah Abbas kendisini İs­fahan'a davet etti.

Ali Rızâ, sarayda şa­hın özel hattatlığına ve daha sonra Sâdıkî Bîg Afşar yerine saray kütüphane­sinin müdürlüğüne getirildi.

Bu tarih­ten sonra eserlerinde daha önce kullan­dığı Tebrîzî unvanını terkederek şaha intisabı dolayısıyla Abbasî unvanını kul­lanmaya başladı. Barış ve savaş zaman­larında daima şahın yanında bulundu ve lutuflarına mazhar oldu.

Hatta kay­naklar, şahın geceleri çok kere elinde altın bir şamdan tutarak hattatın yazı yazmasına yardımcı olduğunu kayde­derler.

1002'de (1593-94) şah adına re­simlerle de süslenmiş olan Hirkatnâme adındaki murakka'ın yazılarını yazdı.

Şahın ölümünden sonra Kazvin'e dön­düğü tahmin edilen sanatkârın ölüm ta­rihi kesin olarak belli değildir.

Peydâyiş-i Hatt u Hattâtân müellifinin hatta­tın 1052 (1642) yılında hayatta olduğu­nu söylemesi doğru değildir.

Bu yanlış­lık, hattatın Rızâ Abbasî ve Âgâ Rızâ Ab­basî adlı nakkaşlarla karıştırılmasından ileri gelmektedir.

Kaynaklarda ölümüy­le ilgili değişik tarihler verilmekte ise de Mehdî Beyânı Ali Rızâ'nın 1038'de (1628-29) henüz hayatta olduğunu ka­bul etmektedir.

Kaynakların hemen çoğu Ali Rızâ'nın, çağdaşı ve İranlıların en meşhur hatta­tı olan Mîr İmâd'ın 1615'te I. Şah Abbas tarafından öldürülmesinde rolü olduğu­nu ileri sürerler.

Bu husus bugüne ka­dar aydınlığa kavuşmamışsa da şahın İmâd'a karşı teveccühünün azaldığı, bu­na rağmen Ali Rızâ'ya karşı çok iyi davrandığı bir gerçektir.

Yalnız şahın İmâd'a teveccühünün azalması üzerine Ali Rızâ'yı nesta'lik öğrenmeye teşvik ettiği inancı da hakikate uymamaktadır.

Bu­nun gibi bazılarının onu İsfahanlı olarak düşünmeleri de şöhretin zirvesine ora­da ulaşmış olmasından ileri gelmekte­dir.

Bazı kaynaklar hattata Şahnevâz la­kabını verip uzun ömründen dolayı da "şeyhülhattâtîn" diye nitelendirmişlerse de o esas itibariyle Abbasî unvanı ile şöh­ret bulmuştur.

Eserlerinde Ali Rızâ-yi Tebrîzî, Ali Rı­zâ, Ali Rızâ-yi Abbasî, Ali Rızâ el-Abbâsî imzalarını kullanan hattatın en tanınmış talebeleri oğlu Bedîüzzaman Hemedani ile Mahmûd Kâtib ve Ni'metullah Meşhedidir.

Ali Rızâ, aklâm-ı sittede İran'ın en kuv­vetli hattatı sayılır.

Celî-sülüs ve sülüsle yazılmış eserlerinde harflerin anatomi­si, fizyolojisi, ölçüleri ve satıra oturuşla­rı tekâmül etmiş yazı kaidelerine tamamen uygundur.

Bunlarda Osmanlı-Türk hattatlarının tesirini sezmemek müm­kün değildir.

Harfler ve harflerin mey­dana getirdiği kelimeler topluluğu, üze­rinde bulunduğu yapı ile imtizaç halindedir.

Osmanlı-Türk celî-sülüsünü andı­ran yazıları bilhassa Hâce Rebî ve Mescid-i Lutfullah'ın kitabelerinde açıkça gö­rülmektedir.

Nesta'likte ise evvelki üs­tatlardan Mâlik-i Deylemî ile Mîr Ali Herevinin yolunda yürümüş ve bu yazıyı Mîr İmâd'a yakın bir derecede yazmıştır.

Eserleri:

Sülüs ve celî-sülüs:

Kazvin'de bugün polis merkezi olarak kullanılan Âlî Kapu adlı sarayın ana kapısı kitabesi,

İsfahan'da Şah Camii ile Lutfullah Camii'nin inşa kitabeleri ve kubbe kasnak yazıları,

Meşhed'de Âsitâne-i Rızâvinin doğu ve batı köşelerinde I. Şah Abbas tarafından yapılan eyvanların kitabesi (iki kitabe),

Meşhed'de Hâce Rebî' Tür-besi'nin içinde ve dışındaki kitabeler.

Ali Rızâ'nın İran'da gelip geçen celî - sülüs hattatlarının en önemlisi olduğu anlaşı­lan bu yazılarda Osmanlı-Türk celî-sülüsüne büyük bir benzerlik sezilmektedir.

Hattatın sülüs ve nesih yazılarından çok az örnek kalmıştır.

Fezâilî, Atlas-ı Hat adlı eserinde bir kıta nesih yazısı örneği neşretmiştir (s. 350).

Nesta'lik:

Bu ya­zı ile yazılmış eserlerin çoğu murakka' ve kıtalardan ibarettir.

Önemli olanlar­dan bazıları şunlardır :

Risâle-i ‘Ayniy ye-i Şeyh Ahmed-i Gazzâlî (Mısır'da Mehmed Ali Paşa Kütüphanesi'nde);

Risâle-i Mirşâdü'l-Cibâd-ı Şeyh Necmüd-dîn Razî (İskenderiye'de özel bir koleksi­yonda);

Kitâb-ı Esrârü'n-nükât-ı Emîr Seyyid Alî b. Şihâbüddîn Muhammed Hemedânî (İstanbul'da özel bir koleksi­yonda);

Gûrandeşfte 1000 (1591-92) yı­lında yazılan altı kıta yazısı İstanbul Türk ve İslâm Eserleri Müzesi'nde bulunmak­tadır.

Meşhed'de İmam Rızâ Türbesi ki­tabesi de onun celî-nesta'likte yazdığı önemli bir eseridir.

Otel Tekstili antalya escort sakarya escort mersin escort gaziantep escort diyarbakir escort manisa escort bursa escort kayseri escort tekirdağ escort ankara escort adana escort ad?yaman escort afyon escort> ağrı escort ayd?n escort balıkesir escort çanakkale escort çorum escort denizli escort elaz?? escort erzurum escort eskişehir escort hatay escort istanbul escort izmir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort mardin escort muğla escort ordu escort samsun escort sivas escort tokat escort trabzon escort urfa escort van escort zonguldak escort batman escort şırnak escort osmaniye escort giresun escort ?sparta escort aksaray escort yozgat escort edirne escort düzce escort kastamonu escort uşak escort niğde escort rize escort amasya escort bolu escort alanya escort buca escort bornova escort izmit escort gebze escort fethiye escort bodrum escort manavgat escort alsancak escort kızılay escort eryaman escort sincan escort çorlu escort adana escort