Künyesi : | Lakabı : |
Tabakası : 20.Yüzyıl | E-Posta : |
D.Yeri : İstanbul/Kuruçeşme | D.Tarihi : 08.02.1873 |
Ö.Yeri : İstanbul | Ö.Tarihi : 19.07.1946 |
Görevi : Hattat,Öğretmen | Uzm.Alanı : Hat Sanatı,Tezhip Sanatı |
Görev Aldığı Kurumlar : | Mezuniyet : |
Bildiği Diller : | Mezhebi : İtikad : , Amel : , Ahlak : |
Ekleyen : Fıkıh Dersleri/2014-07-07 | Güncelleyen : /0000-00-00 |
İsmail Hakkı Bey [ALTUNBEZER] (ö.1366/1946)
İsmail Hakkı Bey, tahrir ve vergi tahsil idare muhasebe kalemi ikinci mümeyyizi hattat
Mehmet İlmi Efendi (ö.1343/1924)’nin ogludur.
Hakkı Bey 10 Zilhicce 1289238 /9 Subat 1873 İstanbul’un Kuruçesme semtinde dogdu. Dogumu kurban bayramı gününe rastladıgı içindir ki kendisine İsmail adı verilmistir.
Baba tarafı bes göbek hattattır. Bunların ilk üçü Trabzon’da son ikisi ise İstanbul’da mesleklerinin sürdürmüslerdir.
İsmail Hakkı Bey, ilk tahsilini Aksaray’da Pertevniyal Valide Sultan İbtidai
Mektebi’nde yapmıstır.
Daha sonra, Fatih’te Otlukçular Yokusu Rüsdiye Mektebi’ne devam ederek 18 yasında buradan icazet alarak mezun olmustur.
Kısa bir süre sonra Sanayi-i Nefise Mektebine kaydolan Hakkı Bey, buraya altı sene devam ederek resim bölümünden mezun olmustur.
Hakkaklık Subesi’ne de dört yıl kadar devam etmis fakat bitirmeden ayrılmıstır.
Küçüklükten beri yazıya merakı olan İsmail Hakkı Bey’in ilk yazı hocası Kazasker Mustafa İzzet Efendi’nin talebesi olan babası Mehmet İlmi Efendi’dir. Hakkı Bey, babasından Sülüs ve Nesih yazılarının ögrenmistir.
Sanayi-i Nefise Mektebinde resim ve hakkaklık tahsil ederken Dîvân-ı Hümâyûn Kalemine Mülazım olarak girmistir. Dîvân-ı Hümâyûn’a girdikten sonra tugraya merak saran Hakkı Bey’in kendi ifadesiyle ilk tugra hocası, Dîvân-ı Hümâyûn Mühimme Nüvislerden Muhtar Efendi isminde bir zattır. Ancak esas manada tugra çekmesini Sami Efendi’den ögrenmistir. Ayrıca Sami Efendi’den Dîvânî, Celî Dîvânî ve Celî Sülüs yazılarını mesk emistir.
Yirmi yasından itibaren Dîvân-ı Hümâyûn’a devam etmis, nisan beratlarıyla mensurları yazmakta kendisinden usta kimse olmadıgı için derece derece terfi ederek önce “İkinci Tugrakes”, sonra da” Dîvân-ı Hümâyûn’un Birinci Tugrakesi” oldu.
Muhtelif mekteplerde Rik‘a, Medresetü’l-Hattatin’de Tugra ve Celî Sülüs hocalıgında
bulundu.
1928’de harf inkılâbından sonra “Sark tezyini Sanatlar Mektebi”’nde, 1936’dan itibaren de Güzel Sanatlar Akademisi’nde Tezhîb dersleri vermistir.
“Altunbezer” soyadını müzehhepligi dolayısıyla alan Hakkı Bey, nadir rastlanan bir fırça ve kalem hâkimiyetine sahip oldugu için, bu yeni mesleginde de kolaylıkla eserler vermis, yazılarını kendisi kendi üslubunca tezhip etmistir.
İsmail Hakkı Bey, Akademi’den 1945’te yasadıgı hastalık dolayısıyla ayrılmıstır. Bir
müddet sonrada 20 Saban 1365 / 19 Temmuz 1946 Cuma günü vefat etmistir.
Mezarı Karacaahmet’in Tunusbagı yolu tarafındaki kabristanda, babasının yanındadır. Mezar
kitabesini vasiyeti üzerine arkadası Necmeddin Okyay Celî Ta‘lîk’le yazmıstır.
İsmail Hakkı Bey’in çesitli koleksiyonlardaki ve müzelerdeki eserlerinden baska,
Dîvân-ı Hümâyûn’dan çıkan ferman, berat ve mensurlardaki yazıları, Üsküdar Selimiye,
Edirnekapısı, Zeynep Sultan, Abdi Subası Camilerinin kubbeleri, Semsipasa, Laleli,
Afyon, Eskisehir, Bebek, Bakırköy, Kamer Hatun ve Beyoglu Aga camilerinde son derece
sanatkârane Celîleri vardır.
Ayrıca Osmanlı devrinde son Kâbe örtüsünün kusak yazısı, ilk riyaset-i cumhur mührü, Mahmut Sevket Pasa’nın türbe yazıları onun en önemli eserleri arasındadır.
----------
İsmail Hakkı Altunbezer
Son devrin meşhur hattatlarından.
8 Şubat 1873'te İstanbul'da Kuruçeşme semtinde doğdu.
Kurban bayramında doğduğu için kendisine İsmail adı verildi.
Baba tarafı beş batna kadar hattattır.
Bunların ilk üçü Trabzon'da, son ikisi ise İstanbul'da mesleklerini sürdürmüşlerdir.
İsmail Hakkı önce Kazasker Mustafa İzzet Efendi'nin talebesi olan babası Mehmed İlmî Efendi'den sülüs-nesih öğrendi.
Sanâyi-i Nefise Mektebinde resim ve hakkâklık tahsil ederken Dîvân-ı Hümâyun Kalemi'ne girdi.
Burada Sami Efendi'den hem tuğra çekmesini öğrendi, hem de divanî, celî-divanî ve celî-sü-lüs yazılarını meşketti.
Önce "ikinci tuğrakeş", sonra da "birinci tuğrakeş" oldu.
Çeşitli mekteplerde rik'a, Medresetü'l-Hattâtîn'de ise tuğra ve celî-sülüs hocalığı yaptı.
1928 harf inkılâbından sonra Şark Tezyînî San'atlar Mektebi'nde, 1936'dan itibaren de Güzel Sanatlar Akademisi'nde tezhip dersleri verdi.
Altınbezer soyadını müzehhipliği dolayısıyla aldı.
Nâdir rastlanan bir fırça ve kalem hâkimiyetine sahip olduğu için bu yeni mesleğinde de kolaylıkla eserler verdi.
Ancak üslûbu itibariyle klasik yolun dışında kaldığından haklı olarak tenkide uğradı.
1945'te hastalığı dolayısıyla akademideki görevinden ayrıldı, bir müddet sonra da vefat etti (19 Temmuz 1946)
Mezarı Karacaahmet'in Tunusbağı yolu tarafındaki kabristanda, babasının yanındadır.
Mezar kitabesini celî-ta'lîkle, vasiyeti üzerine arkadaşı Necmettin Okyay yazmıştır.
Verimlibir sanat hayatı olan Tuğrakeş Hakkı Bey'in çeşitli koleksiyon ve müzelerdeki eserlerinden başka Dîvân-ı Hümâyun'dan çıkan ferman, berat ve menşurlarda da yazıları bulunmaktadır.
Üsküdar Selimiye, Edirnekapı, Zeynep Sultan, Abdi Çelebi, Şemsi Paşa camilerinin kubbe yazıları ile Lâleli, Afyon, Eskişehir, Bebek, Bakırköy, Kamer Hatun ve Beyoğlu Ağa camilerinde son derece sanatkârane celileri vardır.
Ayrıca Osmanlı devrinde son Kabe örtüsünün kuşak yazısı, ilk riyâset-i cumhur mührü, Mahmud Şevket Paşa'nın türbe yazıları onun önemli eserleri arasındadır.
İsmail Hakkı Bey aynı zamanda devrinin meşhur gül yetiştiricilerinden biri idi.
Sanat hayatının en olgun devrini, eser vereceği yerde ne yazık ki geçim kaygısı yüzünden mahkemelerde bilirkişilikle tüketmeye mecbur kalmıştır.
İsmail Hakkı Bey'le Necmettin Okyay, mütehassısı oldukları farklı sanat şubelerinde daima biribirlerini tamamlayarak bir "Eski Türk Sanatları Akademisi"ne âdeta şahıslarıyla bedel olmuşlardır.
Hakkı Bey'in yetiştirdiği hattatlar arasında M. Halim Özyazıcı ve Macit Ayral Türk hat sanatında isim yapmış kişilerdir.
Eserleri:
Osmanlı devrinde son Kabe örtüsünün kuşak yazısı
İlk riyâset-i cumhur mührü
Mahmud Şevket Paşa'nın türbe yazıları