Hit (1210) Y-2554

Adanalı Hayret

Künyesi : Lakabı :
Tabakası : E-Posta :
D.Yeri : Adana D.Tarihi : 1848
Ö.Yeri : İstanbul Ö.Tarihi : 1913
Görevi : Edebiyatçı Uzm.Alanı : Dil Araştırmacısı,Edebiyat,Şiir,Tasavvuf
Görev Aldığı Kurumlar : Mezuniyet :
Bildiği Diller : Arabça, Farsça Mezhebi : İtikad : , Amel : , Ahlak :
Ekleyen : /2008-07-05 Güncelleyen : /0000-00-00

Adanalı Hayret

Tanzimat'tan sonraki yıllarda eski şiiri devam ettiren şairlerin en tanınmışlarından biri.

Adana'da çiftçilikle uğraşan Hacı Hü­seyin Ağa'nın oğludur.

Asıl adı Mehmed Bahâeddin'dir.

Devrinde daha çok Ho­ca Hayret adıyla meşhur oldu.

İlk tah­silini Adana'da tamamladı. Bu sırada Arapça ve Farsça öğrendi.

Daha son­ra İstanbul'a giderek Süleyman Subaşı Medresesi'ne girdi; ayrıca hocalık için açılan imtihanı kazanarak Dârülmuallimîn'den diploma aldı.

Bir süre Adana ve Söğüt rüşdiyelerinde görev yaptıktan sonra İstanbul'a döndü.

Önce Prens Mustafa Fâzıl Paşa'nın konağında hoca­lık yaptı.

Daha sonra 1876'da Üsküdar Paşakapısı ve 1878'de Gülhane Askerî Rüşdiyesi'nde Türkçe dil bilgisi, ardın­dan da Mekteb-i Sultânide Türk edebi­yatı dersleri verdi.

1881de kütüpha­neler müfettişliği,

1886 da Maarif Ne­zâreti Teftiş ve Muayene Encümeni âzalığı,

1892de Kandiye İdâdîsi edebi­yat hocalığı yaptı;

1908'de Darülfünun ulûm-ı dîniyye ve edebiyye şubeleri mü­dürlüğünde bulundu.

Otuzbir Mart Vak'ası sırasında baş muharrirliğini yaptığı İslâm Mecmuasında yayımlanan bir makalesi yüzünden Rodos'a sürüldü;

ancak 1910'da affedildi.

17 Eylül 1913’te İstanbul'da öldü ve Merkezefendi Kabristanı'na defnedildi.

Muallim Nâcî mektebine mensup şa­irler arasında belli bir yeri olan Hayret, devrinde daha çok klasik tarzdaki şiir­leriyle tanınmıştır.

Çağdaşları arasın­da sözünü sakınmamakla da şöhret ka­zanan şair, bilhassa hicivleriyle dikka­ti çekmiştir.

İlmî yazı ve münakaşala­rının çoğu Beyânülhak, Sırât-ı Müs­takim ve Sebîlürreşad mecmuaların­da yayımlanmıştır.

Yaratılıştan hür fi­kirli olan Adanalı Hayret devrinin bir­çok aydını gibi önce Sultan II. Abdülhamid'e cephe alarak İttihat ve Terak­ki Cemiyeti'ne girmiş, kısa bir müddet sonra cemiyetin iç yüzünü anlayınca da ayrılmıştır.

Dil, edebiyat, şiir ve tasavvuff konu­larda geniş bilgisi olmasına rağmen ma­kaleleri dışında fazla eser bırakmamış­tır.

Şehrâyîn ve Sihr-i Beyân (İstanbul 1302) adlı iki bölümden meydana ge­len mesnevi tarzındaki eserinin birinci bölümünde Sultan II. Abdülhamid, ikinci bölümünde de Sadrazam Said Paşa methedilmektedir.

Daha çok bir mecmua­yı andıran Sûk-ı Ukâz (İstanbul 1304) ancak bir sayı yayımlanabilmiş, şiirle­ri ise ölümünden sonra Eş'âr-ı Hayret adıyla bir araya getirilmişse de neşredilmemiştir.

Otel Tekstili antalya escort sakarya escort mersin escort gaziantep escort diyarbakir escort manisa escort bursa escort kayseri escort tekirdağ escort ankara escort adana escort ad?yaman escort afyon escort> ağrı escort ayd?n escort balıkesir escort çanakkale escort çorum escort denizli escort elaz?? escort erzurum escort eskişehir escort hatay escort istanbul escort izmir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort mardin escort muğla escort ordu escort samsun escort sivas escort tokat escort trabzon escort urfa escort van escort zonguldak escort batman escort şırnak escort osmaniye escort giresun escort ?sparta escort aksaray escort yozgat escort edirne escort düzce escort kastamonu escort uşak escort niğde escort rize escort amasya escort bolu escort alanya escort buca escort bornova escort izmit escort gebze escort fethiye escort bodrum escort manavgat escort alsancak escort kızılay escort eryaman escort sincan escort çorlu escort adana escort