Hit (4285) M-391

Hakikat Nedir ?

Yazar Adı : İlim Dalı : Tasavvuf
Konusu : Dili : Türkçe
Özelliği : Makale Türü : Müstakil
Ekleyen : Nurgül Çepni/2009-07-01 Güncelleyen : /0000-00-00

Hakikat Nedir?

İnsanoğlu var olduğu ve kendi şuuruna vardığı günden beri bu sorunun cevabını aramıştır: Hakikat nedir?
insan diğer varlıklarla beraber içinde doğduğu âlemde her ân içinden ve dışından çimdiklenmektedir. Bu karşılıklı uyarmaların mânâ ve mahiyeti nedir? Bu kâinatı dolduran varlıklar birbirlerine bir şey mi söylemektedirler? Her varlık bir diğer varlığın kabuğuna, derisine, içine, dışına dokunmakta, gözlerine çarpmakta, kulaklarına fısıldamaktadır. Kâinat hücre hücre, lif lif birbirine bir sır aktarıp durmaktadır. Evet sahiden bu kıpırdanışın mahiyeti nedir? Bir bütün mü parçalanmaktadır? Parçalar mı bir bütünde birleşmekte ve erimektedir?
Kâinatı dolduran bu taş ve ateş küreler, bu kürelerdeki kıpırdanışlar ve çırpınışlar bir keşmekeşin mahşerini mi, avare ve derbeder bir yıkılma ve devrilmeyi mi ifade eder? Kâinat düzensiz bir parçalar kaosu mudur? Mânâsız bir toz ye buhar kumkuması içinde mi yüzüyoruz? Hal böyle ise, insan isimli, düşünen, Allah'ı arayan, düzenden söz eden, duyan, inanan zavallı yaratık nereden doğdu?
Kâinat sırf bir madde yığını mıdır? İnsan sırf bir madde yığını mıdır? Madde Allah'ı arar mı? Madde insanlaşır mı? Madde maddeye isyan eder mi? Madde insanlaşıyor, Allah'ı arıyor, madde maddeye isyan ediyorsa, artık buna madde denebilir mi? İnanan, ağlayan, seven, iyiyi, güzeli, Allah'ı arayan, maddeye isyan eden, çıldıran hep madde
mi? O hâlde madde değildir. Ey laboratuar adamları, siz neyin ilmini yapıyorsunuz? Mineralden insana kadar sıçrayan, iyiyi, güzeli, doğruya ve Allah'ı arayan maddenin mi? Yoksa, insanı inkâr eden bir tutuşla iyiden, güzelden, doğruluktan sıyrılmış ve Allah'sız bir toz ve buhar kumkumasının ilmini mi?
Ya sanatkârlar... Onlar ne ile meşgul? İnsanın iç dünyasını mı işliyorlar? Maddenin ötesinde insan var mı? Fizik ve kimyanın hudutlarım aşan insanı ararken sanatkârlar korkunç bir gaflet içinde midirler? Sanatkârların bu endişesine gülelim mi? Sanatkârlar, bu cüce tanrı mukallitleri büyük bir vehmin kurbanı mıdırlar?
Ya ilim adamları... Deney ve gözlem oltalarını hangi deryaya sarkıtmış bulunuyorlar? Oltalarına takılan şeyler yalnız maddenin mi sırrını çözmektedir? Hayatın ve ruhun sırlarını ele geçirecek oltaları nerede? Yoksa insanoğlunun kendi oltasında bulunduğu kendi düşünceleri, kendi mânâları ve vehimleri midir? İnsan kendi oltasına takılan şeylere renk diyor, şekil diyor, ses, hareket, hararet diyor, sebep diyor, neftte diyor... Hakikaten oltaya takılan bunlar mı, yoksa insanın kendisi mi? Gerçek olan duyular mı, kavramlar mı?
İçinde doğduğumuz ve İçimizde taşıdığımız, kendisinden bir parça olduğumuz btt âlemde dış ve iç uyaranlarla mütemadiyen uyarıldığımızı önceden ifade etmiştik. Hakîkaten bizi mütemadiyen uyaran ve bilgi edinmeye mecbur eden, hiç olmazsa bizim varlığımızda kendi kendinin özerine katlanıp varlığı tanımağa çalışan bir gerçeğin kucağındayız. Bu gerçeğin bir parçası olarak bu gerçeğin içinde olmağa da mecburuz. Bize kendisini tasdik ettirmek isteyen bir gerçeklik her ân bizi içimizden ve dışımızdan uyarmaktadır. Bütün varlığın bağrından taşan ve bütün varlık tezahürlerini aşan, bu arada her varlık gibi bizi de uyaran bir vakıaya «hakikat» diyoruz. Hakikat, bizi her yönden uyaran, etki altına alan, bilgili olmaya zorlayan vakıadır. Bu vakıanın mahiyeti üzerinde insanların anlaşamadıklarını, çeşitli ekollere, dinlere ve mezheplere ayrıldıklarını görüyoruz. Biz burada şimdilik şu kadar söyleyelim: Mutlak hakikat Mutlak Varlık'tan ibarettir. Mutlak Varlık ise görülen ve tasavvur edilen bütün varlık tezahürlerini aşar. Mutlak Varlık, varlığın sırrıdır; Onu duyularla ele geçirmek mümkün değildir. (...)
Duyularımız, hem sıfırı, hem de sonsuzu ele geçiremez. Akıl duyulara bağlı kaldığı müddetçe aynı durumdadır. Halbuki insan zekâsı sıfırı keşfetti ve ondan ürktü, yine sonsuzu sezdi ve onu özledi. İnsan idrakinde kemmiyet, sıfir ile sonsuz arasına serpiştirilmiş durumda. Sayı ise, bu iki uç veya yön arasında zincirlenmiş duruyor. Akıl ve duyu bu kemmîyete tutunmuş, zekâ ise bu kemmiyetin arkasında yatan sıfırdan ürpermekte, kendini sonsuzluğun bağrına doğru atmaya çalışmakta. Zekâ, varlık dünyasından sıfıra giden yolu kapalı bulmakta, kemmiyetin içinde bunalmakta, sonsuzluğun Bir'ligin i apaydınlık ele geçirip huzura kavuşmak istemekledir.
Zekâ için ölçü Biredir, ama sonsuz ve Mutlak olan Bir'dir. Akıl ve duyu ise Mutlak Bir'e uzanamadıkları için izafi bir Merin peşindedirler. Yani akıl bir'i tâyinde güçlükler çeker; bu bazan pek küçük, bazan da pek büyük bir sınırlı kıymettir. Çokluk duygusu, akla ve duyulara mahsus değerler olduğu halde, sıfır, sonsuz ve Bir, zekânın akla sızdırdığı değerlerdir.
Öyle gözüküyor ki, üç boyutlu -realite- ne kadar-par-çalı olursa olsun, ne kadar çokluk ifade ederse etsin, zekâ Bir'i ölçü edinmekte, Bir ile düşünebilmekledir. Bu, insan zihninin pek önemli bir özelliğidir. «BİR», insan zihnine nereden musallat oldu? Bir. hakikat özlemini ifade eder. Biz, eşya dünyasında BÎR'i kaybetmişe benzeriz. Onu aramamıza sebep bu olsa gerektir. Kısacası, duyumlarım ve aklım hakikati parçalar halinde idrak ederken zekâm ve şuurum onu birleştirmek istiyor. Bu suretle bilgi zihnimizde çeşitlenir. Zekâ, parçalardan «bir»e doğru giderken, ileride izah edeceğimiz prensipleri basamak basamak geçmektedir. İleride pek açık olarak anlaşılacağı üzere, bilgilerimiz üç renk halinde gözükmektedir. Bu renkleri, sahip olduğumuz bilgilerimizin tahlilinden çıkarmak ve sezmek mümkün olacaktır. Önce, ne gariptir ki, pek çok renk harmonilerine ve çeşitlerine rağmen insan gerçekte üç temel renge maliktir. Hepimizin bildiği gibi bu üç renk; mavi, sarı ve kırmızıdır. Bütün renk bilgimizi bu üç kadroda toparlayabildiğimiz gibi, bütün bilgilerimizi de üç temel prensipte toplayabileceğiz.

Yayınlandığı Kaynak :
Yayınlandığı Dergi :
Sanal Dergi :
Makale Linki :
Otel Tekstili antalya escort sakarya escort mersin escort gaziantep escort diyarbakir escort manisa escort bursa escort kayseri escort tekirdağ escort ankara escort adana escort ad?yaman escort afyon escort> ağrı escort ayd?n escort balıkesir escort çanakkale escort çorum escort denizli escort elaz?? escort erzurum escort eskişehir escort hatay escort istanbul escort izmir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort mardin escort muğla escort ordu escort samsun escort sivas escort tokat escort trabzon escort urfa escort van escort zonguldak escort batman escort şırnak escort osmaniye escort giresun escort ?sparta escort aksaray escort yozgat escort edirne escort düzce escort kastamonu escort uşak escort niğde escort rize escort amasya escort bolu escort alanya escort buca escort bornova escort izmit escort gebze escort fethiye escort bodrum escort manavgat escort alsancak escort kızılay escort eryaman escort sincan escort çorlu escort adana escort