Üç Mesele; Müslüman Kadının Örtünmesi, Kadının Şahitliği, Ve Kadının Devlet Başkanı Olması

İnsanlığın islahı için şeriatı indiren, onları karanlıklardan aydınlıklara çıkarmak için peygamber gönderen, alemlerin rabbı Allah'a hamdolsun.

Alemlere rahmet için gönderilen, emaneti hakkıyla yerine ulaştırıp davetini tebliğ eden, ümmete nasihat eden, Allah yolunda hakkıyla cihad edip rabbinin yüce katına yükselen, Allah’ ın Rasulu sas’a salat ve selam olsun.

O bizi, gecesi nurunda gündüzüne eş, nurlu bir şeriat üzere bıraktı. Ondan ancak nasipsizler uzaklaşır. Ümmeti insanlar için en hayırlı ümmettir. Onlar aydınlık meşalesini en yükseklere taşımışlar, dünyanın dört bir yanını islam davetinin nurlarıyla aydınlatmışlar, izzet, güç, hareket, heyecan, hayat, medeniyet, ilim ve hakimiyet timsali devletler kurmuşlardır.

İslam ve müslümanlar etrafındabir takım şüpheler oluşturma gayretleri sürekliolmuştur ve kadınlar islam düşmanlarının hedeflerinin hep ilk sıralarında yer almıştır. Müslüman kadınlarla ilgili bazı meseleler de bunların en başlıcalarından olagelmiştir.Kadın hakkındaşüphe uyandırmakkastıyla üç meselegündeme taşınıyor;
Müslüman kadının örtünmesi, kadının şahitliği ve kadının devlet başkanı olması

Bu soruların cevaplarınıgenel ve özelcevaplarşeklindeiki başlık altında ele alacağız.

Genel Cevaplar:

Buüç konuve benzeri meseleler, genel planda islamda kadının yeri ve değeriile alakalı oldukları gibi, özel plandabu üç meselenin Kur'an daki nas ilesabit hükümleriyle de alakalıdırlar. Üçüncüolarakİslamulemasının icma ettikleri konularla, dördüncü olarakİslam tarihiboyuncauygulamadaki pratikle alakalıdırlar.

Özellikle peygamber (sas) dönemi başta olmak üzere raşid halifeler döneminin uygulamaları son derece büyük öneme haizdirler ki bu dönem itikad, amel ve islamın tatbiki, davetinin yaşanması, şeriatinin anlaşılması açılarından, insanlık tarihinin tanıyıp şahid olduğu en örnek zaman dilimi konumundadır.Akabinde gelen on dört asır boyunca, emperyalist sömürgeci güçler islam topraklarında egemen olup, fikir planında hücumlarına girişinceye kadar bu durum böylece devam etmiştir.

Bu konular asrın beraberinde getirdiği konular olmadığı gibi, ictihad edilecek, güç gösterisinde bulunulacak ya da farklı bir görüş ortaya atılabilecek konular hiç değildir. Bütün bunlar başını müsteşriklerin çektiği, akabinde de emperyalist güçlerin ve yardımcılarının sahiplenip destekledikleri, islam karşıtı cephenin fikri savaş hamlelerinin önemli adımlarından bir adımdır. Onlar müslüman kadını islamın en güçlü kalelerinden birisi ve aynı zamanda önlerindeki en büyük engellerden birisi olarak gördüklerinden onu açık düşürmek için, önce kendi konumu hakkında şüpheler uyandırma, akabinde denefsinde şüphe tohumları ekme yoluna tevessül etmişler, onun mukaddes değerleriyle oynayabilmek için de onun hürriyeti tezini ortaya atmışlardır. Ama okları gerisin geri kendilerine dönmüş, islam kadını inancı ve dinine daha bir sarılmıştır.Bu söylemlere kapılan çok sayıda kadınrablerinin örtünme ölçülerine tekrar dönmüşlerdir.

Bütün bunlar islam düşmanlarının tuzaklar kurup, müslümanların geri kalmışlığını; aralarında cehaletin ve ümmiliğin yaygınlığını müslüman olmalarına bağlayarak yaptıkları islam aleyhtarı propagandalardan sonra, islam ulema ve davetçilerinin müslümanlara işin gerçek yüzünü açıklamalarıyla, yine kültürlü ve dinine bağlı müslüman hanımların Allah ın şeriatini ve Hz.Peygamberin sünnetini anlatmalarıyla gerçekleşmiş, çoğu müslüman hanımlar, dini ve şer'i değerlere tekrar dönmüşler, müslüman hanımlar, 20. yy’ın ikinci yarısından itibaren islami uyanışın en belirgin unsurlarından olmuşlardır. Ve bu bilinçlenme süreci hala da keyfiyet ve kemmiyet itibarıyla büyüyerek devam etmektedir.

Müslüman hanımlar güçlerini isbat etmiş, her türlü düşman oluşumlara topluma ve hayata karşı çok önemli başarılar elde etmişlerdir. Genç kızlarımız şer’i kuralları ve islamiedep ve ölçüleri de koruyarak, hayatın çoğu önemli alanlarına girmişler, yüksek mevkilere ulaşmışlar, yüksek dereceli diploma ve başarılar kazanmalarının yanısıra bütün insanlık içerisinde övünç kaynağımız olan, mukaddes yapımız islami aile ortamıyla alakalı sorumluluklarını da bi hakkın yerine getirebilmişlerdir.

Ortaya çıkan bu tablo islam düşmanlarının kin ve nefretlerini körüklemiş, batıl ve zavallı hamlelerini daha da yoğunlaştırmalarına sebebiyet vermiştir. “Onlar Allah ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isterler, kafirler hoşlanmasa da elbette Allah nurunu tamamlayacaktır. Dinini bütün dinlere üstün kılmak için hidayetle ve hak dinle peygamberini gönderen o’dur[1]

Bu sorunları gündeme taşıyanların iyi niyetli olduklarını, gerçekten kadının toplumdaki mevkisini daha da yükseğe çıkarmak istediklerini, hayatı daha yaşanılır kılmak, toplum medeniyet seviyesini daha üst seviyelere yükseltmek istediklerini varsaysak bile , bu öngörülen hedeflere ulaşmada, örtürmenin ,mahkemelerde şahitliklerinin ve devlet başkanı olabilmelerinin bir engel oluşturmadığı açıktır.bu çağrıların kaynağı batı, kendi hatalarını örtbas etmek için bşkasının yüzüne toprak saçan insangibi davranmaktadır.

Batılı kadınmazlumdur. Eski çağlardan ortaçağa kadar olan zaman dilimi batıda kadın için en karanlık dönemdir. Utanç verici tablo, yakın döneme kadar devam da etmiştir. Kadını aşağılayıcı ve haklarını ayaklar altına alan, ehliyetlerini inkar edip insanlığından bile şüphe duyan,hayat sahnesinde ona sadece fesad ve şer rolü biçen anlayış ve uygulamalar batı dünyasının alnında bir kara lekedir.

Günümüz dünyasında ise durum biraz farklılaşarak devam etmektedir. Aynı hatalı bakış açısı , bu defa kadını ticari bir meta, güzelliğini, vucudunu, duygularını ve kadınlığını, kadınlığından kaynaklanan za’fiyetlerini kullanma, onu bir reklam malzemesi olarak görme şekline bürünmüş, fen ya da sanat adı altında onu bir meta haline getirmiştir.

Hayatın en zor alanlarına onu sokmuş, ancak erkeklerin altından kalkabilecekleri sorumlulukları onlara yüklemiştir. Cinsel açıdan da haklarına tecavüz etmiştir. Amerika, İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya ve diğer ülkelerde önemli mevkilerdeki devlet adamlarının sekreter adı altında istihdam ettikleri kadınlara cinsel açıdan yaptıkları haksızlıklar ve zulümler ve skandallar uluslararası medyada sık sık yer almaktadır. Kadınlara evin işlerinin ,çocuk bakımının yanında yükledikleri dış görev ve sorumluluklar ise onun yükünü daha da ağırlaştırmıştır.

Söz Konusu Meselelerin Hükümlerine Gelince:

Örtünme Meselesi :

Örtünme; kadının elleri ve yüzü dışında bütün bedenini kapatmasıdır. Örtünün göz alıcı olmaması, kadının güzelliklerini belli etmemesi, tenini belli edecek incelik ya da şeffaflıkta olmaması , gözleri ona yöneltecek şekilde ilgi çekici bir mahiyetteolmamasıdır.

Örtünme şeklinde belirli bir örnek yoktur. Zaman zemin, ve ülke yöre iklim gibi unsurlara göre değişiklik arz edebilir.

Ama kadının, evlenmesinin şer’an caiz olduğu erkeklerin bulunduğu bir ortam ya da ortamlarda ziynetleriyle onların yanlarına çıkması , koku sürmesi ,makyaj (meşru olan tarzda) yapması caiz değildir.

Bu sayılanları, eşi için yapması