Hit (4635) M-101

Cevşenül Kebir Üzerine

Yazar Adı : İlim Dalı : Tasavvuf
Konusu : Dili : Türkçe
Özelliği : Makale Türü : Müstakil
Ekleyen : Nurgül Çepni/2009-07-09 Güncelleyen : /0000-00-00

Cevşenül Kebir Üzerine

`Bir tv kanalında bir profesörün, Cevşenü `l-Kebir duasının kaynakları hakkında yeterli bilgiye sahip olmadan yanlış konuştuğuna şahit olduk ve üzüldük. Bu duanın kaynakları nelerdir? Bediüzzaman Hazretleri bu duayı hangi kaynaktan almıştır?`

İnsaflı bir nazara sahip olmayan ve yanlış konuşmak isteyen, Kur`an hakkında da yanlış konuşabiliyor, Allah hakkında da yanlış konuşabiliyor. Dil kemiksizdir. Gönül de bilgili görünmek isteyince, yanlışlıklar sökün edip gelebiliyor.

CenabAllah , Kur`an`da üç ayetiyle insanın bu durumundan şikayet ediyor. Kur`an`da 3 ayet, `Vema kaderullahe hakka kadrihi`1 cümlesiyle başlıyor. Bu ayetlerden Zümer Suresinin ayeti, sitemini bir kıyamet uyarısıyla sürdürüyor: `Onlar Allah `ın kudret ve azametini hakkıyla bilemediler. Halbuki kıyamet gününde yeryüzü bütünüyle O`nun tasarrufundadır; gökler de O`nun kudretiyle dürülmüştür. O bütün noksanlıklardan münezzeh ve onların ortak koştukları şeylerden yücedir.` 2

Allah hakkında, Kur`an hakkında, Peygamber hakkında bilgili bilgisiz konuşmaktan geri durmayan insanın, Cevşen hakkında konuşmasını, ben, tıynetinde var olan biliyormuş gibi görünme duygusuna bağlıyorum.

Oysa insaflı bakan birisi hiç delil aramadan bir bakışta Hazret -i Peygamberi tanıyabileceği gibi (ilk bakışta, `Bu simada yalan yoktur` diyerek iman eden Abdullah bin Selam (ra ) gibi); Yerin ve göğün Sahibini de kavrayabilir, Kur`an`ın Allah kelamı olduğunu da anlayabilir.

Keza Cevşen `in vahiy mahsulü olduğuna da kanaat edebilir. (Gerçi, Cevşen `i inkar etmekle kişi dinden çıkmıyor. Sadece kendisi önemli bir dua kaynağından mahrum kalıyor. Onun ağzına bakanları da mahrum bırakıyor.)

Cevşen `in vahiy mahsulü olduğunu anlamak için, hiç delil aramadan, Arapça metnine de bakmadan, Türkçe tercümesine bir göz atmak bile yeterlidir. Vahyin yüksek ufku, insanı derinden sarsıp kuşatarak doğrudan Allah `a bağlayan Cevşen `in dua cümleleri arasında çok net gözükmektedir. Kaldı ki, Cevşen `in alındığı sahih kaynaklar elbette söz konusudur.

Her şeyden önce, Cevşenü `l-Kebir `ameli hüküm` ihtiva eden bir metin değildir. Feyizli bir münacat , eşsiz bir tefekkür ve zikir kaynağıdır. Allah `ın bin bir ism-i şerifiyle Cehennemden , ateşten, azaptan, gazap ve kahrİlahiden , afetlerden, musibetlerden Allah `a (cc ) sığınma manasını ifade eden tevhid cümlelerinden müteşekkildir.

Hadis tarihinde böyle ameli hüküm ihtiva etmeyen metinlerin rivayet zinciri üzerinde çok durulmamıştır. Güvenilir imamların elinde bulunması yeterli görülmüştür.

Bundan dolayı, bilinen hadis kitapları içinde Cevşen `i bulamayız. Cevşen `i Hazret -i Cebrail `in (as ) Peygamber Efendimiz `e (asm ) Uhud harbi öncesinde getirdiği haberlerinin kaynağı kuvvetlidir.3

`Neden o zaman Cevşen Peygamberimizi (asm ) korumadı da, Peygamberimizin (asm ) dişleri kırıldı?` sözlerini ciddiyetsiz buluyorum ve üzerinde durmaya değer görmüyorum. Nitekim sebepler dünyasındayız ve hikmetler meydanındayız. Yapılan bir savaştır. Düşman şiddetlidir. Verilecek dersler vardır. Gerçek şu ki: Hazret -i Cebrail (as ) tarafından Peygamber Efendimiz `e (asm ) vahy -i zımni tarzında talim ve tebliğ edilen ve `Zırhı çıkar, onun yerine bu Cevşen `i oku!` buyurulan bu kuvvetli münacatı (Cevşen `in, kelime manası da `zırh` demektir) Hazret -i Ali (ra ), bizzat Peygamber Efendimiz `in (asm ) mübarek dilinden yazmış ve rivayet etmiştir. Böylece Peygamber Efendimiz (asm ) vahiyle aldığı bu manevi zırhı, ümmete hediye bırakmıştır.

Hadis kitaplarının her birinin, bütün sahih hadislerin ve sıhhatli rivayetlerin hepsine yer vermesi teknik olarak zaten mümkün değildir.

Zaten hiçbir Muhaddisin, kitabında her sahih hadise yer verdiği şeklinde bir iddiası da yoktur. Böyle bir iddia gerçekçi de olmaz. Peygamber Efendimiz `in (asm ) dar-ı bekaya irtihalinden sonra ümmet haklı olarak topyekun hadis toplama seferberliğine girişmiş, genelde `ameli hüküm` içeren, kaybolmak tehlikesi arz eden, kaybolduğu takdirde ümmetin önemli hükümlerden mahrum kalacağından korkulan hadislerin rivayetine ehemmiyet verilmiş ve kitaplarda toplanmış; Cevşen gibi, Peygamber Efendimiz `in (asm ) mağarada Hazret -i Ebu Bekir `e (ra ) talim buyurduğu hafi zikir gibi, ya da buna benzer muhtelif dua ve münacatlar ise zaten büyük kutupların ve güvenilir evliyanın uhdesinde mevsuk bir şekilde bulunmakta ve talim edilmekte olduğundan, ayrıca rivayet edilmesine ve meşhur kitaplara alınmasına ihtiyaç duyulmamıştır.

Hazret -i Ali `ye (ra ) hususi bir emanet olarak bırakılan Cevşen ise o esnada, evladResul `ün (asm ), yani ehl-i beytin elinde bulunuyordu ve mütevatir hükmündeydi.

Bununla beraber Cevşen `de geçen dualar, parça parça da olsa, hadis kitaplarında vardır. Et-Terğib ve`t-Terhi`b`de, Kenzü `l-Ummal `da, Mecmu `atu `d-Daavat `da ve Mecmu `atü `l-Ahzab `ta bu rivayetlerin bir kısmı veya tamamı yer almaktadır.

Kenzü `l-Ummal `da İbn -i Abbas (ra ) ve Ubey İbn -i Ka`b (ra ) rivayetleri ile Peygamber Efendimiz `in (asm ): `Cebrail geldi ve bana dedi ki: Ya Muhammed! Sana birkaç kelime getirdim. Bunları senden önce hiçbir Nebiye getirmedim` sözüyle birlikte Cevşen `deki münacatın bir kısmı zikredilmiştir.1

Ayrıca yine Kenzü `l-Ummal `da Enes Bin Malik (ra ) rivayetiyle Cevşen `in bir kısmı daha rivayet edilmiştir.

Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi Hazretlerinin Mecmu `atü `l-Ahzab `ında ise Hazret -i Zeyne `l-Abidin `den (ra ) Hazret -i Ali `ye (ra ) dayanan sağlam bir senetle Cevşenü `l-Kebir `in tamamı rivayet edilmiştir.2

Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin gayet kesin ve net ifadelerle Cevşenü `l-Kebir `in Resul -i Ekrem Efendimiz `in (asm ) kudsi bir münacatı olduğunu3, Kur`an`dan sonra eşsiz ve misilsiz bir eser olduğunu4, Kur`an`ın bir çeşit özü ve hülasası bulunduğunu5 beyan etmesi ve Cevşen `i kendisine mühim bir vird kabul ederek her gün okuması, ondan feyiz, nur ve bereket alması Cevşen `in sıhhati konusunda en son, en şaşmaz ve en sahih delilimizdir.

Bediüzzaman `a göre, Cevşen `e delil aramak bir yana dursun; Cevşen `de doğru bir vasıflandırma ile ve bolca geçen Allah `ın isim, sıfat ve vasıfları Hazret -i Muhammed`in (asm ) peygamberliğine bile delil teşkil ediyor.6 İsteyen bakabilir, gözü olan görebilir.

Dipnotlar:

1- Kenzü `l-Ummal , 2/691

2- Mecmu `atü `l-Ahzab , 1/231

3- Lem `alar, s. 363; Şualar , s. 96

`Bir tv kanalında bir profesörün, Cevşenü `l-Kebir duasının kaynakları hakkında yeterli bilgiye sahip olmadan yanlış konuştuğuna şahit olduk ve üzüldük. Bu duanın kaynakları nelerdir? Bediüzzaman Hazretleri bu duayı hangi kaynaktan almıştır?`
Yayınlandığı Kaynak :
Yayınlandığı Dergi :
Sanal Dergi :
Makale Linki :
Otel Tekstili antalya escort sakarya escort mersin escort gaziantep escort diyarbakir escort manisa escort bursa escort kayseri escort tekirdağ escort ankara escort adana escort ad?yaman escort afyon escort> ağrı escort ayd?n escort balıkesir escort çanakkale escort çorum escort denizli escort elaz?? escort erzurum escort eskişehir escort hatay escort istanbul escort izmir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort mardin escort muğla escort ordu escort samsun escort sivas escort tokat escort trabzon escort urfa escort van escort zonguldak escort batman escort şırnak escort osmaniye escort giresun escort ?sparta escort aksaray escort yozgat escort edirne escort düzce escort kastamonu escort uşak escort niğde escort rize escort amasya escort bolu escort alanya escort buca escort bornova escort izmit escort gebze escort fethiye escort bodrum escort manavgat escort alsancak escort kızılay escort eryaman escort sincan escort çorlu escort adana escort