Soru: Hocam hasta olan annemin Hristiyan bayan bir bakıcısı var bizimle yaşıyor yanında iken tıpkı yabancı bir erkek varmış gibi mi davranmalıyım? Ne kadar dikkat etsem de tesettürü bazen tam sağlayamıyorum bu gibi durumlarda mezhep taklidi yapılabilir mi?

Soru 2: Aşağıdaki soru ve cevabı doğru mudur ?
http://www.fetvameclisi.com/fetva-musluman-olmayan-ogrenci-ile-ayni-evde-kalma-39161.html (Selamunaleykum hocam. Müslüman olmayan yabancı bir öğrenci ile evde aynı ortamda ev hali ile yaşamak caiz midir?

C: Eğer kadının erkekle bulunması gibi bir durumu kastetmiyorsanız yani kadın kadına durumu ise sorunuz ahlâk ilkelerine riayet etmek şartı ile sakıncası yoktur. Şunu da bilmelisiniz yalnız: Kadın kadına olmak da yüzde yüz serbest olmak değildir. Diz ile göbek arası hiçbir şekilde ortada bulunmayacak. Buna dikkat edildikten sonra din farkı bir arada olmaya mani değildir.)
Soru 3: Merhaba hocam bir sorum daha olacak Hrıstıyan biriyle aynı evde kalmak zina hükmüne girer diyorlar bu ne kadar doğru?

el Cevab: Genel Olarak bir hatırlatma da fayda gözlemliyorum. O da şudur;

Hatırlatmalar:
1- Müslüman bir Kadın İslam Kurallarıyla yönetilmeyen bir ülkeye tek başına eğitim vs bir sebeple gitmez. Bu caiz değildir.
2- Müslüman bir Kadın Ailesinin yaşadığı gayri İslami kurallarla yönetilen ülkede ve İslami kurallara göre yönetilen ülkede ailesi ve eşinden ayrı olarak yolculuğa çıkmaz. Müstakil ev tutup oturmaz.
3-Yetim kızlar ve erkeklerin onlara açılmış yurtlarda değil, imkan dahilinde öncelikle yakın akrabalarının gözetiminde aile ortamında korunmaya çalışılmaları gerekir. Bu yapılamadığı takdirde yetim yurtlarında korunmalarına sıra gelecektir. Ama hemen yetim yurdu seçeneği aile ortamından uzaklaşan çocuklar ve aile bilinci olmayan çocuklar oluşturacaktır. Bunların bir kısmı aile kurmakta zorlanmakta bir kısmı suç eğilimleri fazla insanlar olarak hayata atılmaktadırlar.

(Yetim demek buluğa ermemiş çocuk demektir.)

4-NŞA da caiz olmayan bu fiiller bazı durumlarda ihtiyaca ya da zarurete binaen caiz hale gelebilir. Bu cevaz durumları ancak ihtiyaç ve zaruretin şartları devam ettiği müddetçe devam eder. Sonra bu cevaz hali biter. Yani Zaruret ve zaruret hükmünde olan ihtiyaç düzlemi mubahlık düzlemi gibi görülmemelidir. Görülürse bundan dini değerlerin dejenere edilmesi durumu ve günahı oluşacaktır.

 

Cevab 1: Müslüman hanım gayrimüslim bir hanımın yanında yabancı erkeklere örtündüğü gibi örtünmelidir.

Dört Mezhebin Fakihleri bu konuda bu şekilde fetva vermişlerdir. Hanbelilerden bazıları gayrimislim kadınla Müslüman kadının avreti aynı Müslüman kadının Müslüman kadına avreti gibidir şeklinde fetva vermişlerdir. Bkz.[1]

وحد العورة من المرأة الحرة خارج الصلاة هو ما بين السرة والركبة إذا كانت في خلوة، أو في حضرة محارمها (5) ، أو في حضرة نساء مسلمات (6) ، فيحل لها كشف ما عدا ذلك من بدنها بحضرة هؤلاء، أو في الخلوة، أما إذا كانت بحضرة رجل أجنبي، أو امرأة غير مسلمة فعورتها جميع بدنها، ما عدا الوجه والكفين، فإنهما ليسا بعورة، فيحل النظر لهما عند أمن الفتنة

İbn Abidin el Haşiye (reddul Muhtar ale'd-Durri'l-muhtar VI.8)

( والذمية كالرجل الأجنبي في الأصح فلا تنظر إلى بدن المسلمة )

Deliller:

-Kur'an dan Delil :

1-NisaM31 ayetinde sayılan yanlarında örtünme kurallarının hafifletildiği sınıflardan '' kadınları''ndan kasıt Müslüman hanımlardır. Gayrimüslime kadınlar buna göre yabancı erkekler gibi örtünülmesi gerekenler arasında kalır.

Ayete göre ziynetlerini göstermeyecekleri sınıflar sayılan sınıfların dışındaki sınıflardır. Ayette geçen kadınları Müslüman kadınlardır. Buna göre gayrimüslim kadınlar ecnebi erkekler hükmünde olur. Müslüman kadınlarla Müslüman kadınların arasındaki avretin sınırı ile alakalı genişlik onlar hakkında geçerli olmaz. Gayrimüslim kadınlara ancak zorunlu olarak görünen vücud azalarının gösterilmesi caiz olabilir.
 

وَقُلْ لِلْمُؤْمِنَاتِ يَغْضُضْنَ مِنْ أَبْصَارِهِنَّ وَيَحْفَظْنَ فُرُوجَهُنَّ وَلَا يُبْدِينَ زِينَتَهُنَّ إِلَّا مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَلْيَضْرِبْنَ بِخُمُرِهِنَّ عَلَى جُيُوبِهِنَّ وَلَا يُبْدِينَ زِينَتَهُنَّ إِلَّا لِبُعُولَتِهِنَّ أَوْ آَبَائِهِنَّ أَوْ آَبَاءِ بُعُولَتِهِنَّ أَوْ أَبْنَائِهِنَّ أَوْ أَبْنَاءِ بُعُولَتِهِنَّ أَوْ إِخْوَانِهِنَّ أَوْ بَنِي إِخْوَانِهِنَّ أَوْ بَنِي أَخَوَاتِهِنَّ أَوْ نِسَائِهِنَّ أَوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُهُنَّ أَوِ التَّابِعِينَ غَيْرِ أُولِي الْإِرْبَةِ مِنَ الرِّجَالِ أَوِ الطِّفْلِ الَّذِينَ لَمْ يَظْهَرُوا عَلَى عَوْرَاتِ النِّسَاءِ

2-Sünnetten Delil:

Efendimiz yabancı kadınların girdiği hamamlara girilmesini yasaklamıştır. Bunun sebebi Müslüman hanımların avretlerine müşrik hanımların ittila etmesinin önüne geçilmesidir.

 

3-Sahabenin Amelinden Delil:

Hz. Ömer Valilerine bulundukları bölgelerde yaşayan Müslüman hanımların ehli kitaptan kadınların girdikleri hamamlara girdikleri haberinin kendisine ulaştığını bunun caiz olmayacağından yasaklanmasını içeren emirname göndermiştir. Bkz.[2]
 

عن قيس بن الحارث قال: كتب عمر بن الخطاب إلى أبي عبيدة: أما بعد: ( فقد بلغني أن نساء من نساء المسلمين يدخلن الحمامات معهن نساء أهل الكتاب، فامنع ذلك وحل دونه)

 

Notlar:

- Hanefi Maliki ve Şafiilere göre Müslüman kadın gayrımüslim kadının yanında yabancı erkeğin yanındaki tesettür kurallarını uygular. Hanbelilerin kafası karışıktır. Ahmed b Hanbel'in hamamlarla alakalı rivayetlerle alakalı fetvaları şiddetlidir. Ama sonradan gelenler ona akıllarına ne derse nisbet etmişlerdir. Afallahu anhum

-Kadınların kadınlara avretinin erkeğin erkeğe avreti gibi olması kadınların beraber bulundukları ortamlarda örtünme emrine uygun olmayan bir şekilde gezmelerinin caiz olması manasında değildir. Kadınlar kadınların yanında daha rahat hareket edebilsinler diyedir bu genişlik.

-Kadın hamamlarında avretlerini erkeğin erkeğe açtığı kadarıyla açmaları ya da kadınların beraber oturduklarında avretlerine kadar soyunup oturmaları kesinlikle hurafedir ve İslam edepleri dışındadır.

-Zamanımızın Hanbeli'lerinin bu konudaki fetvaları özensiz fetvalardır.

Esasen Hanbeli mezhebinin çoğu fetvaları mezhep sahibinin temelde bir mezhebinin olmaması sebebiyle ''karışık- ve ölçüsüzdür''. İmam Ahmed b. Hanbel fetva vermekten kaçınan bir muhaddisti. Hadis sahih olursa mezhebim odur dediğinden İbn Kudame onun hadis okuyarak verdiği fetvaları toplayıncaya kadar ve mezhebin ilk usulü fıkıh eserini diğer mezheplerden feyz alarak yazıncaya kadar bir Hanbeli mezhebinden bahsedilemez.

-Bugünün Suudi Arabistanında bu düşüncesizce verilmiş fetvalar sebebiyle çok sayıda istenmeyen durum yaşanmaktadır. Batı toplumlarında bile duymadığımız sıkıntılı durumlar Suudi toplumunda yaşanmaktadır. Haremlik selamlığa onca dikkat eden Suudi hocalar zannımca olayın vehametinin farkında değillerdir.

 

Cevab 2:

2. Sorunun içeriğinde sıkıntılı ifadeler vardır. Gayrimüslimlerin ülkelerine genç kızlarımızın gitmelerinin hükmüyle alakalı sessiz kalınmış. Bu ise uygun değildir. Nedenini yukarıda ifade ettim Muhtemelen cevap veren hoca bu konuya başka bir soruya cevabında değindiğinden bu soruya olan cevabında değinmemiş. Ya da değinmek aklına gelmemiştir.

Diz ile göbek arası Mümin hanımların mümin hanımlara avretidir. Aslında mümin ve müttaki hanımların aralarındaki avretlerinin ölçüsüdür. Denilse daha isabetli olurdu.

Eski fukahanın günümüzdeki gibi İslami kuralları umursamadan ve bir zorunluluk durumu olmadan vücutlarını açıp gezecek Müslüman kadınlar olmasını tasavvur edemedikleri için bu fetva bu şekilde verilmiştir.

Fasık mümin kadınlar da yasak olma illeti aynı olduğundan gayrimüslim kadınlar hükmünde olurlar.

İslam ülkesinde yaşayan ve kendilerine ''zımmi'' dediğimiz kadınlar da yine yabancı erkeklerin hükmü gibi hüküm alırlar.

Hanbelilere nisbet edilen kadınların kadınlara avreti aynıdır. Mümin gayrimüslim olmaları arasında fark yoktur , fetvası hatalı bir ictihaddır.

Yukarda fetvası alıntılanan hocanın da fetvası hatalıdır.

Bir mümin erkeğin ehli kitaptan olan eşi ise mümin eşin hanımına güvenerek evlenmesi sebebiyle ve ayetteki sınıflardan eşlerin arasına girdiğinden bu kapsamın dışında mutalaa edilse uygundur.

 

Cevab 3:

Zina, sahih bir evlilik akdi olmadan cinsel ilişkiye girmektir.

Yukarıdaki cevaplarda açıkladığım mahzurlar dışında bir ortamda mümin ve mümin olmayan bir kızın aynı odada kalması, serbest oturmaları zina olarak nitelenmez.

Anne babasından biri ehli kitap birisi Müslüman iki kız kardeşin biri Müslüman biri ehli kitaptan olsalar zinadan bahsedilmeyeceği açıktır.

Süt kardeşlerde de durum aynıdır.

Bir adamın iki eşinden çocuklarının durumu aynıdır. Akrabaların arasındaki din farklılığı durumunda da bir mahzur oluşmaz.

Dolayısıyla ''Hristiyan birisiyle aynı evde kalmak zina hükmüne girmez'' bu fetva da dikkatsizce ve ehil olmayan biri tarafından söylenmiş olsa gerektir.