Soru: Biz her hangi bir Peygamberi gönderdikse mahzâ Allah’ın izni ile itaat edilmek için gönderdik, eğer onlar nefislerine zulmettikleri zaman sana gelseler de günahlarına mağfiret dileseler, Peygamber de kendileri için istiğfar ediverse idi elbette Allahı tevvab, rahîm bulacaklardı. (Nisa 64 meali)
İmam Kurtubi'nin tefsirinde bu ayet bağlamında şu kıssayı naklediyor; “Ebu Sadık, Ali’den rivayet etmiştir. Ali şöyle demiştir: “Allah Rasulü -sallallahu aleyhi ve sellem-’i defnettikten üç gün sonra bir bedevi kabrinin başına gelmiş kendini kabrinin üstüne atarak kabrin topraklarını başına serpmeye başlamıştı. Bir taraftan da şöyle diyordu: “Ey Allah’ın Rasulü! Senin sözlerini dinledik. Sen her şeyi Allah’tan, bizde senden aldık. Allah’ın sana nazil ettikleri arasında “Biz her hangi bir Peygamberi gönderdikse mahzâ Allahın izni ile itaat edilmek için gönderdik, eğer onlar nefislerine zulmettikleri zaman sana gelseler de günahlarına mağfiret dileseler, Peygamber de kendileri için istiğfar ediverse idi elbette Allahı tevvab, rahîm bulacaklardı” (Nisa 64) ayeti var. Ben de kendi nefsime zulmettim ve benim için istiğfar etmen için sanan geldim.” Bedevinin bu konuşmasından sonra kabirden “Allah seni bağışladı” diye bir ses işitilir.” "Camiu’l-Ahkami’l-Kur’an” 5/265
Ehli tarik bir arkadaşım bu ayet ve nakile dayanarak salih kimseler olduğunu düşündüğümüz kişilerin hem hayattayken kendilerinden hem de vefatlarında kabirlerini ziyaret edip dua isteyebiliriz diyor? Her iki durumda caiz midir?

el Cevab: Soru uzun olmuş. Ayet genel hüküm içerir hayat haliyle ayetin sınırlanması delil gerektirir.
-Bir fiil hayat anında iman ölümden sonra şirk olmaz. Efendimizin aracı olmasının istenmesi ayette geçtiği üzere müjdedir. Kesin kabul edilecek dua türündendir ve ayette buna teşvik vardır. Bütün bunlar böyleyken Allah’ın müminleri şirk koşmaya davet etmesi düşünülemeyeceğine göre efendimiz hayattayken caiz ölünce şirktir denilemez. Öldükten sonra da caizdir.
Efendimize salat ve selam getirilmesi hayattayken de öldükten sonra da caizdir ve her kim salat ve selam getirirse salat ve selam getirenlere müjdelenen mükafatları kazanır.
Her kimde efendimizle Allaha tevessül ederde günahlarının affolunmasını Allah’tan isterse bu va'd gereği tevbesinin kabul olunacağı umulur.

Peygamberimizle Allaha Tevessül Etmek Ve Kurandan Delilleri Hakkında Bilgi İçin Linki Tıklayınız;
http://www.eskieserler.com/Eski/Eserler/Fetva/257/Peygamberimizle-Allaha-Tevessul-Etmek-Ve-Kurandan-Delilleri.asp?LID=TR&ID=257