Soru: "Allâhümme salli ve sellim ve bârik alâ Seyyidinâ ve Mevlânâ Muhammedin Kad dâkat hileti edrikni yâ Rasûlullah.

Mânâsı : Ey Rabbim, çârem kalmadı, sen Seyyidimiz, Efendimiz Muhammed(salallahu aleyhi ve sellem)'e salât, selâm ediver, onu mübârek kıl! Ey Allah Resûlü (salallahu aleyhi ve sellem) sen hâlimi gör, yetiş!

Şeyh Ahmed el Halebî Hazretlerinin olup sıkıntıların atlatılmasında şifâdır...

Fatiha suresinde belirtilen Yalnız sana kulluk eder ve yalnız senden yardım isteriz hükmü gereğince gerçekten Şeyh Ahmed hazretleri tarafından böyle bir salavatı şerife hazırlanmış mıdır?"

el Cevab: Peygamberimizle Allah’a tevessül caizdir. Bu amelin aslı ayettir. onlar nefislerine zulmettiklerinde sana gelseler ve Allah’a istiğfar etseler, onlar için de Allah’ın rasulü istiğfar etse Allah’ı tevbelerini kabul eder bulurlardı... mealindeki ayeti kastediyorum. 
Peygamberimiz sahabiye bir derdi olduğunda kendine gelmesini ve kendisini aracı kılarak Allah’a niyazda bulunmasını öğretmiştir. 
Burada Allah’tan başkasından yardım isteme yok. Allaha salih amellerle dua etmek gibi bir şey. Efendimiz salih amellerden de büyük kadri olan bir zattır. 
Şeyh Ahmet Halebi’yi tanımıyorum, dua ederken peygamberimizin vesile kılınmasının şirkle ya da Allah’tan başkasından yardım istemekle be alakası var ve olabilir.

Mülahaza: Fatma Betül Baysal 
-Allah hepimizi şirkten korusun. Hasta olunca doktora gitmek yapılması gerekeni yapmaktır, günahkar birinin yapması gereken de günahından dönüp Allaha tevbe etmektir, diye düşünüyorum. Hasta benzetmesiyle çok alakalı görmüyorum ve günümüz insanlarının durumu da cahiliyye devri insanların durumuna benzemeye başlıyor. Nitekim onlar da Allah’ın varlığını kabul edip, ona ulaşmaya kendilerini yeterli görmeyip araya putları aracı koyuyorlar ve bu putlar da geçmişte yaşamış değerli insanların putları oluyordu. benzerlik yok mu? 3 harici kitabı okumaya ne hacet en az 3 ayetle bu gayet anlaşılıyor. Kimseye şirk koşuyor diyemeyiz Allah bilir. Ümmeti cehenneme yuvarlayacak buyurmuşsunuz dolayısıyla bizi de cehennemlik etmişsiniz ya, şunu sorabilir miyim Allah’tan başkasından yardım dilenmez ancak ona kulluk edilir ondan yardım istenir diyen cehennemlik peşindekileri de oraya sürükleyen oluyor da, Allahtan başkasından himmet yardım bekleyen bağışlanma dileyen mi daha dindar oluyor acaba?
Allah’ı bırakıp da kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere yalvarandan, Allah’tan başkasına dua edenden daha sapık kim olabilir? Oysa onlar bunların yalvardıklarından habersizdir. (Ahkaf 5)
Peygambere tevessül caiz diyerek işaret edilen ayet i kerimeden anlaşılacağı üzere peygamber o zaman hayattaydı ve tabi ki onun duası Allah katında makbuldü. Ayetten aracı kılmak çıkmaz aksi takdirde bu diğer ayetlerle çelişir diye düşünüyorum...

el Cevab: İman, küfür, şirk kavramlarını tekrar tekrar düşünün.
Bahsettiginiz ayet müşrikler hakkındadır. Allah’tan başkasına tapmış ve yalnız Allah’tan olan fayda ve zararı putlarını yapıp taptıkları şahıslardan istemişlerdir. Allah’ın zatında sıfatlarında yada fiillerinde ona denk eş ortak mesil bir varlık kabul ettiklerinden şirke düşmüşlerdir.

İslamda caiz olan tevessül kendinizin de kabul ettiğiniz gibi yalnız Allah’tan istenilecek peygamber aracı kılınacaktır. Bu aracı kılınmayı Allah rasulü ümmetine öğretmiştir. Bu nasıl bir iman tasavvurudur ki sizinki, efendimizin sağlığında olan ifadeler (yani ey Allah’ım peygamberimizin hatırına bizi affet. Ey Muhammed Allah’a bizim için aracı ol ki bizi affetsin zira senin kadrin onun katında yücedir.) O sağken şirk olmuyor. O ruhunu teslim edince şirk oluyor. Subhanallah... O hayattayken de o vefaat ettikten sonra da istenilen tek varlık Allah. Dua da hatırı vesile kılınan Allah resulü yani siz Allah rasulünün vefaat ettikten sonra Allah katında hatırının kalmadığını mı düşünüyor itikad ediyorsunuz. Ki o yasarken caizdir o vefaat edince şirk olabilir diye inanıyorsunuz. 
Bir şey peygamberimiz hayattayken iman, o öldükten sonra şirk olmaz. Subhanallah bu dini size kim öğretti. Ölüm yok oluş değil ruhun bedenden ayrılmasıdır.
Kaldı ki insanlar kıyamet günü hesabın başlaması için Adem (as) a müracaat edecekler Adem (as) kabul etmeyecek sonrasında bütün peygamberlerin işaretiyle hesabın başlaması için aracı olmak üzere efendimize gidilecek efendimiz rabbimizin huzurunda secde edip onu tesbih edip izin isteyecek ona kul yusma ifa tuşeffa denilerek izin verilecek onun aracılığıyla hesap başlayacaktır. 
Peygamberimizin şefaati haktır. Dünyada da şefaat etmiştir. Diğer alemde de edecektir.

Dua edin duanıza icabet edeyim ayetiyle Allah’a dua ederken peygamberimizin de hatırına bizleri affet ey Allah’ım demenin ne sıkıntısı olabilir. Sen aralarındayken Allah onlara azab etmez ayeti size bu manayı ifade etmiyor mu? Onlar istiğfar ettikleri sürece Allah onlara azab etmez.

Allah’ı bırakıp da kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere yalvarandan, Allah’tan başkasına dua edenden daha sapık kim olabilir? Oysa onlar bunların yalvardıklarından habersizdir. (ahkkaf 5)

Ek 1;

قُلْ أَرَأَيْتُمْ مَا تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ أَرُونِي مَاذَا خَلَقُوا مِنْ الأَرْضِ أَمْ لَهُمْ شِرْكٌ فِي السَّمَوَاتِ اِئْتُونِي بِكِتَابٍ مِنْ قَبْلِ هَذَا أَوْ أَثَارَةٍ مِنْ عِلْمٍ إِنْ كُنْتُمْ صَادِقِينَ (4) وَمَنْ أَضَلُّ مِمَّنْ يَدْعُو مِنْ دُونِ اللَّهِ مَنْ لا يَسْتَجِيبُ لَهُ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ وَهُمْ عَنْ دُعَائِهِمْ غَافِلُونَ (5) وَإِذَا حُشِرَ النَّاسُ كَانُوا لَهُمْ أَعْدَاءً وَكَانُوا بِعِبَادَتِهِمْ كَافِرِينَ (6) وَإِذَا تُتْلَى عَلَيْهِمْ آيَاتُنَا بَيِّنَاتٍ قَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا لِلْحَقِّ لَمَّا جَاءَهُمْ هَذَا سِحْرٌ مُبِينٌ (7)

Subhanallah putlara tapanların hakkındaki ayetleri peygamber efendimizi seven ve yalnızca Allah’a iman edip yalnızca ondan yardım dileyen ve Allah’tan isterken peygamberimizin öğrettiği üzere ey Allah’ım bizim aramızdayken bize azap etmeyeceğini buyurduğun sevgili peygamberimizin de hatırına bizleri affet diyenlere müşrik mi diyorsunuz.

Mülahaza: Fatma Betül Baysal 
Yalnız yukarıdaki duada direk peygamberimize dua edilmiş sen yetiş denilmiş. Peygamberin yüzü suyu hürmetine gibi bir ifade kullanılmamış.
Allah’tan başkasına sen yetiş demek hiç kimsenin içinden gelmez diye düşünüyorum. Bilmiyorum yanlış mı?

el Cevab: Fatma hanım dua ilahlık sıfatına ve kemaline sahip noksanlıklardan yüce olana ve faydayı ümid ederek ve zararın def’i istenilerek yapılan yöneliştir, seslenmedir. İlah olmayana ve faydaya ve zarar gücü yetmeyene dua aptallıktır ve de çelişki olur.

Bu sözü söyleyenler peygamberimizin Allah’ın kulu ve rasulu olduğuna inanıyorlar. 
Peygamberimiz sahabiye vesileyi öğretirken bana gel ve benden Allah’tan isteyeceğin şeyi belirterek iste bende Allah’a senin ihtiyacın olan şeyi söyleyerek senin duanı kabul etmesi için niyaz edeyim buyurmuşlardır. 
Efendimizin aracı kılınmasında sağlıklı olan mantalite budur yoksa ey Muhammed benim bu işim var sen bu işi Allaha söylemeden kendin çöz ve derdime derman ol manasında değildir. Ama, ey Muhammed benim problemim budur sen bu problemimin hallolmasında Allah’a aracı ol hatır koy niyaz et Allah’ın seni reddetmeyeceğini ümit ediyorum bana derdime derman olmak için aracı ol manasındadır.

Edrikni tercümesine takılıp kalmayın, manaya bakın. Meselenin itikad açısından sağlıklı bir itikadla söylenmiş olmasına bakın. Edrikni derdime bir çare, bana yardım et, bana aracı ol, gibi yüzlerce manaya kullanılabilir.

Allah kalbinizi hayra açsın (amin)