Hit (3161) F-1350

Halifenin Kureyşi Olması Şartı  Ve Günümüz Şartlarında Geçersiz Oluşu İddialar Ve Cevaplar 

İlim Dalı : Konusu :
Soruyu Soran : Cevaplayan : Önder Nar
Cevaplayanın Mezhebi:
Ekleyen : /2020-04-06 Güncelleyen : /0000-00-00

Soru: Halifenin Kureyş’ten olması konusunda sosyolojik bir değerlendirmeden söz edilebilir.
Cahiliyede, yani küfür döneminde de insanlar Kureyş’in yönetimini tanıyıp saygı duymaktaydılar. Nitekim Kâbe ile ilgili görevler hep Kureyş’in kolları arasında paylaşılmıştır. İslam döneminde de değişen bir şey olmamıştır. İnsanlar Kureyş’i yönetici olarak daha kolay kabul edebilirlerdi.
Rasulullah sav’in diğer hadislerine baktığımızda “başınızda saçları üzüm tanesi gibi olan bir siyahi köle dahi olsa onu dinleyin ona itaat edin” buyurduğunu görüyoruz. Yöneticilikte aslolan liyakat ve ehliyettir. Ancak Rasulullah sav kendi bulunduğu dönemin kabullerini göz önünde bulundurduğunda, cahiliye döneminden beri insanların Kureyş’i yönetici olarak görmeye alışkın olup ve Kureyş’e tabi olmaya meyyal olduklarını biliyor.
“Halifeler Kureyş’tendir “ hadisi bazı Ensari sahabelerin hilafet talep etmeleri karşısında gündeme gelmiştir. Bu hadisi şerifin pek çok merfu tariki vardır. Eğer bu hadis hilafetin kıyamete kadar Kureyş’ten olmasına hamledilirse anlaşılması zor bir rivayete dönüşür.
Nitekim İslam geleneğine baktığımızda halifelerin her zaman da Kureyş’ten olmadığını görürüz. Fatimîler de halifelik görevini yerine getirmişlerdir. Keza aynı şekilde Osmanlı da asırlar boyu İslam ümmetinin halifesi olmuş ve kabul görmüştür. Hiç kimse orada Kureyşiliği gündeme getirmiş değildir. Osmanlı’nın son dönemlerinde İngilizler’in kışkırtmasıyla hilafetin Kureyşliliği ile ilgili rivayetler bu anlamda gündeme getirilmeye başlanmıştır. İbn Hacer’den hemen önceki kuşaktan olan İbn Haldun bu hadisi değerlendirdiğinde burada sadece sosyolojik bir tesbitin bulunduğunu, Rasulullah sav döneminde insanların Kureyş’e tabi olabilecek bir meyle sahip olduklarını ifade ediyor. Buradan bizim çıkarabileceğimiz umumi prensip insanları yönetenler toplumun genel kabul görecek kişileri olmalıdır. Toplumun kabul edeceği vasıflara haiz kişilerin yönetici olması durumunda toplumun onlara itaat etmesi daha kolay olacaktır. Kabul görülecek vasıflar örfle belirlenecek olan şeylerdir. Bu gün için konuşursak, devlet başkanının üniversite mezunu olması vb... gibi.

el Cevab: 
1. iddianız:
(Rasulullah (sav)’in diğer hadislerine baktığımızda “başınızda saçları üzüm tanesi gibi olan bir siyahi köle dahi olsa onu dinleyin ona itaat edin” buyurduğunu görüyoruz. Yöneticilikte asıl olan liyakat ve ehliyettir.)

Cevabım;
1.Köle rivayeti halifelik dışındaki kölelerin görevlendirilmesi caiz olan idare işleri hakkındadır.
Köle den halife olmaz. Bunu bilmeniz gerekirdi. Esir olan halife kurtarılamazsa hilafeti düşer.

-Gülsevim Korkmaz. İlahiyatçılarımızın tarif bir o kadar da garip bir üslupları vardır. Bir şeyi konuşurken "lappadanak" başka bir konu da "kanun hükmünde kararname" gibi laf ediverirler. O lafı o kadar beğenmişlerdir ki sanki o laf doğruluğu ispat edilmiş bir nas tır.
Yöneticilikte asl olan liyakattir ve ehliyettir lafını da nereden çıkardınız. Konu yöneticilik değil. Halifelik.
Liyakatın ve ehliyetin aslolması demek sahih halifelik şartlarının değil

İdare edecek şahsın bu işi yapabilecek bir yetenekte olması demek derseniz.
1- Çok sayıda iyi idareci ve yönetme ehliyetine sahip kâfir, fasık insanı yönetici yapmanın yolu açılır.
2- Kadın ve köleler, kral çocukları, zenginler, ticarethane işletmecileri bu işe ehliyet iddiasıyla hak iddia ederler.
Söylediğiniz laf yanlıştır.
İdare etme liyakati islam, buluğ, akıl, erkeklik, hürriyet, müctehidlik, sağlıklılık, Kureyşilik şartlarının yanında bir şarttır.
Aslolan liyakat değil aslolan halife ehliyet şartlarını taşımasıdır. Bu şartların tamamının var olmasını kastediyor olsaydınız. O zaman da liyakat şartını Kureyşilik şartına mukabil ve önemsizleştirici olarak öne sürmez laf etmezdiniz.

2. İddianız:
(Halifeler Kureyş’tendir“ hadisi bazı ensari sahabelerin hilafet talep etmeleri karşısında gündeme gelmiştir. Bu hadisi şerifin pek çok merfu tariki vardır.)

Cevabım;
Ensari sahabenin hilafet talebi üzerine gündeme gelmesi iddianız da hatalıdır.
Bu rivayet 43 sahabi tarafından nakledilmiştir.
Bu rivayet ensardan Hubab b. Münzir tarafından seslendirilmeden önce efendimizin vefatından önce 17 kadar farklı ortamda efendimiz tarafından sahabeye söylenmiştir.
Ensari sahabenin sizden bir emir bizden bir emir olsun lafı ortadadır. Bu laf alim lafı değildir.
Sakife günü imamlar Kureyş’tendir hadisi tartışılmamıştır. Hz. Ömer’in sözü tartışları bitirmiştir. Araplar bu makama ancak Kureyş’ten şu gruptan biri halife olursa itaat ederler lafı halife Kureyşimi tartışıldığında delil değil. Kureyş’ten hangi önde gelen Müslümanların Halife adaylığının uygun olacağına yönelik bir tespittir. Kureyşiliği kabul etmeyenlere bir de Kureyş’in büyüklerinden Müslüman önde gelenlerinden falanca filanca olsun denildiğinde hiç gık çıkarmadan onu dinlerler mi?

3. İddianız:
(Eğer bu hadis hilafetin kıyamete kadar Kureyş’ten olmasına hamledilirse anlaşılması zor bir rivayete dönüşür.)

Cevabım;
Anlaşılması zor değil net anlaşılan bir durumdur. Bütün Akaid kitaplarında halife Kureyşiliği geçer. Fıkıh kitaplarının imameti inceleyen mufasallarında da bu şart geçer. Herkes bunu anlamıştır.
Siz de muhtemelen "anlamak istemiyorsunuzdur" :)
Raşid hilafet zaman içinde, raşid hilafet, mülk-meliklik, sultanlık gibi nitelikler kazanmıştır.
İlk 30 sene raşid hilafettir. Sonraki seneler meliklik, sonra sultanlık gelmiştir.
Atalarımız Osmanlılar Abbasi hanedanının zayıflaması ve gücünü yitirmesi neticesinde baş gösteren Müslümanlara sahip çıkacak ordu ve devlet ihtiyacı var iken Müslümanlara sahip çıkmış ve dönemin Müslümanları tarafından halife olarak görülmeye başlanmışlardır.
Kavram olarak Müslümanların hamisi ve yöneticisi sıfatı Osmalılar’da oluştuğundan halife olarak kendilerine beyat edilmiştir. Kureyşi olmadıklarından ise sahih halife şartlarından biri veya birkaçı eksik olarak bu görevleri yürütmüşlerdir.
Allah kendilerinden razı olsun.

4. İddianız:
Nitekim İslam geleneğine baktığımızda halifelerin her zaman da Kureyş’ten olmadığını görürüz. Fatimîler de halifelik görevini yerine getirmişlerdir. Keza aynı şekilde Osmanlı da asırlar boyu İslam ümmetinin halifesi olmuş ve kabul görmüştür.

Cevabım;
Fatimiler İsmaili Şiidirler ve ehli beyte mensubiyet iddiasıyla hilafete talip olmuşlardır.
Emeviler ve Abbasiler bildiğiniz gibi Kureyşidirler. Ama onlarda da hilafetin diğer şartları oluşmadığından hilafetleri meliklik ve sultanlıktır.
Osmanlılar ise bir Türk hanedanıdır. Asıl niyetleri Müslümanların halifesi olmak değildir. Ama İslam alemindeki yönetim boşluğu sebebiyle 600 yıla yakın Müslümanlara liderlik ve muhafızlık yapmışlardır.

5. İddianız:
(Hiç kimse orada Kureyşiliği gündeme getirmiş değildir.)

Cevabım;
Osmanlı hanedanının sultanlığı silahlı adam ve padişahın otoritesi etrafında halkalanan Müslüman Türk ve diğer ahaliye dayanmıştır. Müslümanlara sahip çıkan kafirleri durduran ve had bildiren bu sultanlığa hangi alim siz Kureyşi değilsiniz diyerek size itaat caiz değildir desin ki.
Kaldı ki Osmanlı sultanlığı ulemayı maaşlı Müslüman bilginler haline getirdiğinden zaten ortada bir İslami toplum hiyerarşisi kalmamıştı.
Bu gün de dini ilim okuyan herkes devlet memuru haline getirildiğinden dini açıdan mahzurlu yüzlerce fiil ve büyük günah bizim Müslüman toplumumuzda "utanmadan" işlenirken özellikle bu devlet memuru hocalarımızın gıkı çıkmıyor. Neden mi, adamlar 657 ye tabi olduklarından görev tanımlarına bu münkerat girmiyor.
Siz kimden bunları seslendirmelerini bekliyorsunuz ki :)

6. İddianız:
İngilizler’in kışkırtmasıyla hilafetin Kureyşliliği ile ilgili rivayetler bu anlamda gündeme getirilmeye başlanmıştır.

Cevabım;
Dini bir doğrunun doğru mudur değil midir açısından tartışılması sırasında İngilizlerin siyasi oyunlarının konuya dâhil edilmesi uygun olmaz.
İngilizler Hindistan da ki Müslümanları Osmanlıya itaat etmemeleri için bu konuyu öne sürerek ikna etmeye çalışmış olabilirler.
Konu hakkında yazılmış eserler ve tezler var. Ama bu neyi değiştirir ki.
Doğu da kızlarını parayla satanlar, yüklü miktarda başlık parası isteyenler bunları İslam adına yapıyor o zaman başlık parasını kaldıralım mı diyeceksiniz.
Başlık parası mihir olarak kastediliyorsa dini bir emrin gereğidir. Babanın değil kadının hakkıdır. Düzeltilecekse bu durum düzeltilmelidir demek gerekir. Ama gariptir ki başlık parasına küfredenler erkeğin malına karısını ortak ediyor. Ve ömür boyu da nafaka zulmünü kanunlaştırıyorlar.

7. İddianız:
(İbn Hacer’den hemen önceki kuşaktan olan İbn Haldun bu hadisi değerlendirdiğinde burada sadece sosyolojik bir tespitin bulunduğunu, Rasulullah sav döneminde insanların Kureyş’e tabi olabilecek bir meyle sahip olduklarını ifade ediyor.)

Cevabım;
İbn Haldun bir tarihçi ve siyasetçidir.
Oryantalistlerin onda buldukları şeyler işlerine geldiğinden onu biraz fazla parlatırlar. Bunu anlarım da, siz nasıl İbn Haldun’u İbn Hacer ile kıyas edebilirsiniz.
İbn Hacerin laf söylediği yerde Haldun'a laf düşmez ki.
İbn Haldun un bu hadis hakkında söz söyleyecek birikimi yoktur. Bir hadisçi değildir. Fakih te değildir.
Mezacına uydurduğu anlayışı da bugün ona nispet edildiği gibi de değildir.

Cevaplarım eleştirel oldu. Umarım anlatmaya çalıştığım doğruları görmenize engel olmaz.
 

Otel Tekstili antalya escort sakarya escort mersin escort gaziantep escort diyarbakir escort manisa escort bursa escort kayseri escort tekirdağ escort ankara escort adana escort ad?yaman escort afyon escort> ağrı escort ayd?n escort balıkesir escort çanakkale escort çorum escort denizli escort elaz?? escort erzurum escort eskişehir escort hatay escort istanbul escort izmir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort mardin escort muğla escort ordu escort samsun escort sivas escort tokat escort trabzon escort urfa escort van escort zonguldak escort batman escort şırnak escort osmaniye escort giresun escort ?sparta escort aksaray escort yozgat escort edirne escort düzce escort kastamonu escort uşak escort niğde escort rize escort amasya escort bolu escort alanya escort buca escort bornova escort izmit escort gebze escort fethiye escort bodrum escort manavgat escort alsancak escort kızılay escort eryaman escort sincan escort çorlu escort adana escort