Hit (3611) F-1084

Sünnetimi Terk Eden Benden Değildir Hadisi, Sakalını Tıraş Etmenin Hükmü

İlim Dalı : Fıkıh Konusu : Atatürk,Evlilik,Peygamberimiz,Sünnet,Tıraş / Traş
Soruyu Soran : Cevaplayan : Önder Nar
Cevaplayanın Mezhebi:
Ekleyen : /2026-02-16 Güncelleyen : /2017-12-06

Soru 1: ''Kim sünnetimi terk ederse benden değildir'' sözü hadis midir? Hadis ise, sünnetleri terk edenler İslam dairesinden çıkmış oluyorlar mı?
Soru 2: Sakallarını tıraş edenler, evlenmeyenler, sünnetleri kılmayanlar Hadisteki, Sünnetimi terk edenler Benden değildir, sözünün içeriğine giriyorlar mı? 
Soru 3: Sünneti inkâr edenler, ''Kim sünnetimi terk ederse benden değildir'' hadisinin kapsamına giriyorlar mı?

el Cevab:
C1- ''Kim sünnetimi terk ederse benden değildir'' sözü hadistir. 
- Sünneti  İNKÂR ederek terk edenler İslam dairesinden çıkarlar. Sünnet Dindendir. Dinin peygamber (sas)in diliyle yapılan uygulama ve açıklamalarının inkârı sahibini dinden çıkarır.

C2- Sakallarını tıraş edenler, evlenmeyenler, sünnetleri kılmayanlar Hadisteki, Sünnetimi terk edenler efendimiz tarafından uyarılmışlardır. Ama din dairesi dışına çıkacakları açıkça söylenmemiştir. 
--Sakal hakkında;
Sakallarınızı uzatın bıyıklarınızı kısaltın Yahudi ve Hristiyanlara benzemeyin buyurmuşlardır.[1]

عَنِ ابْنِ عُمَرَ رَضِيَ الله عَنْهُ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: "أَحْفُوا الشَّوَارِبَ وَأَعْفُوا اللِّحَى"، وفي رواية: "اعْفُوا اللِّحَى وَقُصُّوا الشَّارِبْ، وَخَالِفُوا اليَهُودَ والنَّصَارَى"

--Evlenmeyenler hakkında;

''Nikah sünnetimdir. Kim sünnetimi terk ederse benden değildir'' buyurmuştur.[2]

حدثنا أحمد بن الأزهر حدثنا آدم حدثنا عيسى بن ميمون عن القاسم عن عائشة قالت قال رسول الله صلى الله عليه وسلم النكاح من سنتي فمن لم يعمل بسنتي فليس مني وتزوجوا فإني مكاثر بكم الأمم ومن كان ذا طول فلينكح ومن لم يجد فعليه بالصيام فإن الصوم له وجاء

---Kim evlenirse dininin yarısını tamamlamış olur diğer yarısında Allahtan korksun''[3]
إذا تزوج العبد , فقد استكمل نصف الدين , فليتق الله فيما بقي "

Not:
Sakalı kesen sünnete uygun tıraş olmayanlar efendimizin bu emrine kasıtsız olarak muhalefet ediyorlarsa günah işlemiş olurlar. Benden değildir ikazine direkt ya da dolaylı olarak muhatap olmuş olurlar. 
Bu konulardaki benden değildir şeklindeki ikaz bu hadislerin sebebi vuruduna bakılırsa ancak anlaşılacaktır. Efendimiz Müslümanlara Müslüman gibi giyinmelerini ve tıraş olmalarını emretmektedir. Bu emir temelde Müslüman olduğunu ayan bayan hissettirecek şekilde giyinmeyi ve tıraş olmayı emretmektedir. 
Müslüman’ın gayrimüslimlere benzemekten men edilmesi de temelinde şirkten ve küfürden teberri etmeleri içindir. Müslüman her haliyle şirkten uzak olmalıdır hayat tarzı onlara benzememelidir. Düşünce tarzı onlara benzememelidir. Onların yaptıklarını taklit etmemeli peygamberlerini örnek alarak yaşamalıdırlar. 
Ayette ''onlara de ki bana uyun ki Allah sizi sevsin'' buyrulması da buna işaret eder. Peygamberde sizler için en Allah rızasına uyan örneklik vardır ayeti de buna işaret etmektedir. 

Evliliği terk etmek üzerine de efendimiz net ifadelerle benden değildir buyurmuşlardır.
Enes b. Malik’in naklettiği bir olay da efendimiz evine gelip onun nasıl yaşadığını sorup öğrenen ve akabinde de ben hiç evlenmeyeceğim, ben hep oruç tutacağım, ben hep geceleri namazla ihya edeceğim diyen sahabileri yanına çağırıp ben Allahtan en çok korkanınızım, hem evliyim, hem de Allaha kulluk ediyorum. Bazen oruç tutup bazen oruç açıyorum, bazen geceleri ihya ediyorum bazen de etmiyorum. Kim bu şekilde davranmazsa benden değildir buyurmuşlardır.[4]

عن أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قال :
( جَاءَ ثَلَاثَةُ رَهْطٍ إِلَى بُيُوتِ أَزْوَاجِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَسْأَلُونَ عَنْ عِبَادَةِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، فَلَمَّا أُخْبِرُوا كَأَنَّهُمْ تَقَالُّوهَا ، فَقَالُوا : وَأَيْنَ نَحْنُ مِنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، قَدْ غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ وَمَا تَأَخَّرَ .
قَالَ أَحَدُهُمْ : أَمَّا أَنَا فَإِنِّي أُصَلِّي اللَّيْلَ أَبَدًا .
وَقَالَ آخَرُ : أَنَا أَصُومُ الدَّهْرَ وَلَا أُفْطِرُ .
وَقَالَ آخَرُ : أَنَا أَعْتَزِلُ النِّسَاءَ فَلَا أَتَزَوَّجُ أَبَدًا .
فَجَاءَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِلَيْهِمْ فَقَالَ : أَنْتُمْ الَّذِينَ قُلْتُمْ كَذَا وَكَذَا !! أَمَا وَاللَّهِ إِنِّي لَأَخْشَاكُمْ لِلَّهِ وَأَتْقَاكُمْ لَهُ ، لَكِنِّي أَصُومُ وَأُفْطِرُ ، وَأُصَلِّي وَأَرْقُدُ ، وَأَتَزَوَّجُ النِّسَاءَ ، فَمَنْ رَغِبَ عَنْ سُنَّتِي فَلَيْسَ مِنِّي
 

Not: Evliliğe uygun iken dini hassasiyet adına evlenmeyip Allah’a daha iyi kul olacağım davasına bunu yapanlar birinci derece de efendimizin bu uyarısına muhatap olanlardır. 
- Cinsel zayıflık sebebiyle evlenmeyi istemeyenler bu ikaza muhatap değillerdir. Bir başka mazeret sebebiyle evlenmeyenler o mazeret dini açıdan uygunsa evlenmemeleri durumunda efendimizin bu ikazına muhatap değillerdir.

Ek: Sünnet namazları kılmayanlar hakkında sünnetin bağlayıcılığı hakkındaki genel kural ve hükümler dışında bir azar ya da sakındırma ya da uyarı yoktur. Peygambere uyma genel emrine sünnet (özellikle müekked sünnetler) girmekte olduğundan bu husustaki gevşeklik tamamen peygamber (ﷺ)i örnek almaktaki gevşekliğin göstergesidir. 
Bu tür durumda olanlar ''farz müslümanı'' seviyesindedirler. Peygamber bağlısı, ona her şeyinde uyan mümin hüviyetine sahip değillerdir. Bunlar iman dereceleri zayıf müminlerdir.

C3- Sünneti bir dini delil olarak kabul etmeyip inkâr edenler çok sayı da ayete muhalefet ettiklerinden dolayı İslam dairesi dışına çıkarlar.

Mülahaza: Davut Koçak 
Kim sünnetimi terk ederse buradaki terk inanmayarak terktir kişi inanır ama mazeret veya üşengeç ile yapmazsa burada sevap derecesi düşer kişi oruca inanıp tutanlar birde inanmayıp tutamayanlar var. Şafiler konusuna gelince o kişiler imam şafinin anlattığı gibi inanıyorlar. Hangisi sünnet hangisi vacip farzlarda bütün mezheplerde sıkıntı yok. Bilgim dahilinde açıklayım dedim.

el Cevab: Davud Koçak 
Kim sünnetimi terk ederse hadisinden kasıt inanmayarak terk edenlerdir, şeklindeki yorumunuz hatalıdır. 
Öncelikle efendimizin hitabı müminleredir. Efendimizin sözünde terk etmeyi helal kabul edenler benden değildir manasına gelecek bir ifade yoktur.
Peygamberimiz ümmetinin her bir bireyi için Allah tarafından örnek alınması emredilen tek razı olunan örnektir. 
Benden değildir şeklindeki ikazlarını müminlere yapmış ve onları kendisini örnek aldıkları takdirde Allahın onları seveceğine yani Allahın sevgisini(rızasını) kazanacaklarına irşad etmiştir. 

Sizin yaptığınız yoruma göre Peygamber (ﷺ)in Ümmetine Örnek Kılınması herkesin keyfine bırakılmış olacaktır. 
Bu söz peygamberimizin örnekliğine iman esasına muhaliftir ve tevbe etmeyi gerektiren bir günahtır.

Mülahaza: Davut Koçak 
Sakalı olan olmayan imamlar hacca gitmiş müminler onlar o zaman peygamberimiz benden değildir kapsamına mı giriyor? Yorumumu ehli takva kimselerin bazı sünnetleri üzerinde bulunmamasından onları hoş görmek açısından düşünüyorum. Hatam var ise Rabbim af etsin. Estagfirullah…

el Cevab: Din; Allah'ın Peygamer (ﷺ) e indirdiği emirlerin bütününün adıdır. 
İnanç esasları, ameli sorumluluklar ve ahlaki değerler dinin ana şubeleridir. Örneğin hâyâ (Allah’tan yasakladığı şeyleri yapmaktan utanma duygusu) imandandır. Bazı yasakları işleyenler iman şubelerinden birisinde zaafa düşmüş olurlar demektir bu...

Peygamber efendimizin örnekliği ayetlerle sabit bir iman esasıdır. Yaparsanız olur yapmazsanız da olur türünden birşey değildir. 

Bu bağlamda ''sakalı olmayan imamlar '' hacca gitmiş ya da gidecek müminler ayrımı yoktur. 

Bir insan imamlık yapıyorsa da yapmıyorsa da elinden geliyorsa sünneti seniyyeye uyarak peygamber efendimizin örnekliği emrine tabi olması gerekir. 
Müşriklere benzememek emri şiddetli bir emri nebevidir. Kılık kıyafet hayat tarzı ve efendimizin yürüyen kuran oluşu değerleri çerçevesinde öncelikle kendimiz için hassasiyet geliştirmemiz gerekir. Diğer Müslüman kardeşlerimiz de Allah’ın lütfuyla öğrenirler ve bu konularda hassasiyet geliştirirler inşallah.

Mülahaza: Süleyman Sümeyye Kaya 
Hocam misal sünnet nafileleri kılmadığımız sakal uzatmadığımız sarık sarmadığımız zaman günaha mı düşmüş oluyoruz.
Genel görüş yaparsak sevabına nail oluruz yapmazsak sevabından mahrum kalırız şeklinde. Tabi ki hafife ya da inkar şeklinde değil tabi ki.
Şunu da ekliyim peygamberlerin Allahın emirleri dışında bir şeyler yapma ve yaptırma gibi emirleri olamaz. Sadece namazdan misal vereyim her ibadetin şükrü kendi kabilinden. Aişe validemiz rasulullahın gece namazında uzun kaldığını kastedince rasullullah şu cevabı verir rabbime çok şükür eden kul olmayayım mı dediği rivayet edilir. Buradan da anlaşılacağı gibi nafileler farzların şükrüdür isteyen istediği kadar şükür etsin rabbine. Ölçüsünü peygamberimizden almak kaydıyla. Yanlış alanlara çekmeyelim lütfen selam ve dua ile.

el Cevab: Süleyman Sumeyye Kaya 
İslam dininde temel hükümler; yapılması emredilenler ve kaçınılması emredilenler olarak temelde ikiye ayrılırlar. 
Yapılması teşvik edilenler ve peygamberimiz tarafından hiç aksatılmadan devam edilen fiiller ve yasaklanmasa da efendimizin şiddetle kaçındığı fiiller de vardır.
Bir de yapılıp yapılmaması serbest bırakılan fiiller vardır.

İslam uleması bu üç farklı güçteki yapılma ve yapılmama grubu fiili dayanaklarının güçlülüğü ya da zayıflığı ya da başka ölçüleri göz önüne alarak fıkhi kavramlar haline getirmişlerdir.
Hanefiler ayetler hadisler icma ve kıyas ana delillerini dikkate alarak fıkhi hükümleri 7 kavramla ifade etmişlerdir.
1-farz, 2-vacib, 3-sünnet(mendub, 4-mubah, 5-haram, 6-harama mekruh(tahrimen), 7-mekruh (tenzihen )
Hanefi fukahası dışındaki mezhepler ise; 1- vacib, 2-haram, 3-sünnet, 4-mekruh, 5-mubah olmak üzere 5 kavramla ifade etmişlerdir.
Bir fiilin sünnetle sabit olmasıyla sünnet hükmüne sahip olmasının farklı farklı manaları ve fiillerin hükümlerine yansımaları vardır.

Dini konularda bir konumun hükmü araştırılırken başvurulan çok sayıda delil vardır. Bunlara şer’i deliller denilir. Bunların ikisi temel kaynak diğerleri de yardımcı kaynak ve delillerdir. 
Bu delillerin 18 hatta daha çok sayıya ulaştıran müctehidler varsa da Kitap sünnet icma ve kıyas en önde gelen 4 temel delildir.
 
Bir şer’i dini hüküm Kuran ayetiyle sabit olabileceği gibi Sünnet ile de sabit olabilir. 
Sünnetle bir farz sabit olabileceği gibi, bir haram da sabit olabilir. 
Bir mendub da bir mekruh ta bir mubahlık hükmü de sabit olabilir. 
Yani peygamberimizin bir fiili ya da sözü ya da emri farzlık ta ifade edebilir vaciplikte mubahlık ta haramlık ta mendubluk ta mekruhlukta...
 
Yukarıda ifade ettiğim konulardan bazıları; ayetle değil ama peygamberimizin sünnetiyle (fiiliyle, teşviki, mülazemet edip terkedilmesini yasaklamasıyla) sabittirler.
- Gereklilik ifade eden ve içeren bir peygamber uygulamasının yapılması ve terkedilmemesi ise; o fiilin dayanağı olan rivayetin güçlülüğü çerçevesinde vücub (vaciplik) ifade edebilir.. 
-Yani bu fiiller sünnetle sabittir. Ama ilgili rivayetin güçlülüğü ve efendimizin hiç terketmeyip, terkedilmesini nehyetmesi karinesi doğrultusunda vaciplik (uyulması gerekliliği) ifade eder. 

Bunlara göre; Sünnetin terki peygamber (ﷺ) in mülazemet ettiği ve muhalefet edilmesini yasaklayarak devam ettiği , hiç terketmediği vb sıfatlardan birine sahip (ama sünnetle sabit) fiillerde günahtır. 
-Efendimizin nakil açısından güçlü olan bir emrine muhalefet içerirse ''kebira '' hükmünü alır. Efendimizin söylediği sabit bir emri inkar içerirse sahibini dinden çıkarabilir.

Sakal sünneti, müsriklere yeme içme giyim kıyafet vs de muhalefet etmeyi emreden emirlerinde durum böyledir. İlgili fiilin dayandığı delilin rivayet açısından güçlülüğüne ve ifade ettiği kesinlik ya da yasaklama açılarına bakılırsa bu fiillerden bazıları vaciptir. Ve terkedilmeleri günah olacaktır. Bu fiillerden bazılarının yapılması ilgili sünnet metninin içerdiği hükme göre mekruhtur ve bunlardan kaçınılması gerekir. 
Yine cemaatle namazın terkedilmesi, müekked sünnetlerin önemsenmemesi ve terkedilmesi de bu bağlamda mutalaa edilir.

-Sünnet olan sünnetle sabit bir fiil eğer nafile amel fazaili amel niteliğindeyse ve terkedilmesi hakkında bir yasaklama ya da kınama içermiyorsa hılaful evla ya da faziletli amelin terki olur ve mubahlığa yaklaşır. Terkedilmesinden bir itab ve ya ceza gerekmez. Müekked olmayan sünnetler ve sadece daha fazla ecir kazandıracak nafileler evvabin, duha, abdest namazı gibi..

Not:
Sakal sünneti hakkında yakın dönem akademisyenleri fıtri sünnettir terkedilmesi itab gerektirmez kanaatini izhar etmişler ve bu söylem akademik çevrelerde (kanuni yasaklamalarla paralel olarak) yaygınlaşmış ve kanıksanmıştır. 
Müekked sünnetlerin bağlayıcılığının olmaması kanaati de yine akademik çevrelerin oryantalist etki çerçevesinde benimseyip yaygınlaştırdıkları bir akademik kanaattir. 
Belediye nikahının dini nikaha denk olması, miras hukukunun geçerliliğini günümüzde yitirmesi , dar kavramı, islami siyaset ve devlet, vela ve bera kavramları, kadınlarla alakalı çok sayıda fıkhi hükmün geçersiz kabul edilmesi de yine aynı bakış açısıyla kanaat edilmiş İslam fıkhında yeri olmayan akademik kanaatlerdir.

 


[1]   Müslim es Sahih I.222. h no: 259; et Tirmizi es Sünen V.95 h no: 2763; en Nesai es Sünen I.16 
[2]   İbn Mace, es Sünen, h no 1846; (Hadis zayıftır.)
[3]   et Tabarani, el Mu'cem el Avsat I.162 vd.
[4]   Müslim es Sahih h no: 1401 

Otel Tekstili antalya escort sakarya escort mersin escort gaziantep escort diyarbakir escort manisa escort bursa escort kayseri escort tekirdağ escort ankara escort adana escort ad?yaman escort afyon escort> ağrı escort ayd?n escort balıkesir escort çanakkale escort çorum escort denizli escort elaz?? escort erzurum escort eskişehir escort hatay escort istanbul escort izmir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort mardin escort muğla escort ordu escort samsun escort sivas escort tokat escort trabzon escort urfa escort van escort zonguldak escort batman escort şırnak escort osmaniye escort giresun escort ?sparta escort aksaray escort yozgat escort edirne escort düzce escort kastamonu escort uşak escort niğde escort rize escort amasya escort bolu escort alanya escort buca escort bornova escort izmit escort gebze escort fethiye escort bodrum escort manavgat escort alsancak escort kızılay escort eryaman escort sincan escort çorlu escort adana escort